2. Depo

4.2K 268 92
                                    

Eren gözlerini açtı, ama bir şey göremedi.
İşte size bir soru; eğer gözlerinizi açtığınızda hiçbir şey göremezseniz gözlerinizi cidden açmış sayılır mıydınız?
Eren bir şey göremese de kafasını sağa sola çevirdi. Belki de içinde olduğu oda karanlıktı?
Sağ tarafından bir ses duydu.
"Demek uyandın?"
Karanlık, belki de biraz sadistlik barındıran bir ses tonuydu. Ama... Bu Eren'e çekici geldi. Neden?
Bilmiyordu.
Belki de bilmek istemiyordu.
"Levi."
"Ha? İsmimi hala hatırlıyorsun."
"Neredeyim?"
Levi'ın parmakları Eren'in boynunda, yanağında ve göz bandında gezindi.
Göz bandı.
İşte bu yüzden göremiyordu.
Eren karşısındaki adamın, Levi'ın dokunuşları karşısında ürperdi. Parmakları soğuktu. Durmasını istiyordu, Levi'a güvenmiyordu.
Ama bir yanı bundan zevk alıyordu.
"Eren, karşı koymana gerek yok." dedi Levi gülümseyerek. Sesi... Fazla arzuluydu.
"B-bırak beni. Sen... Neden..."
"İşte ufak bir sır." dedi Levi Eren'in kulağına yaklaşarak;
"Seni istiyorum."
Levi cümlesini bitirdikten sonra Eren kulağında bir batma hissiyle inledi.
Levi onun kulağını ısırmıştı.
"L-levi... Dur. Yapma. Lütfen" dedi Eren titrek nefeslerle.
"Neden? Bana karşı koyabilir misin ki?" dedi Levi.
Eren kıpırdanmaya çalıştı. Ama sandalyeye zincirlerle bağlıydı.
"Ah,demek farkettin."
"Levi... Lütfen çöz beni... Lütfen."
"Ama öyle hemen olmaz ki, daha oyuna başlamadık." dedi Levi bir yandan Eren'in pantolonunun kemerini çözerken.
"Yapm-" Eren'in cümlesi Levi'ın onu aniden öpmesiyle yarım kaldı.
Levi onun boynuna, yüzüne, vücuduna dokundukça Eren ürpermesini bastıramadı. Evet, bir şeyler yanlıştı. Ama... Eren neden zevk alıyordu? Bunun olmaması gerekirdi. Bu çok... Yanlıştı. Levi'da Eren'in uzun zamandır karşı koyduğu ama artık engelleyemediği bir şey vardı; şehvet.
Eren dilinin üstünde Levi'ın dilini hissetti. Onun öpüşüne karşı koyamadığını, koymak istemediğini o anda fark etti.
Her ne kadar bundan nefret etse de bu adam Eren için herhangi bir kadından daha çekiciydi.
Eren nefes almak için geri çekildi. Levi'ın ellerini tekrar yüzünde hissetti ve göz bandı kayıp yere düştü.
Başta Eren gözleri ışıktan kamaştığı için bakışlarını yerden kaldıramadı. Gözleri ışığa alışınca karşısındaki koyu mavi gözlere baktı.
Sırıtıyordu, Eren'i kukla gibi kullanmak Levi'ın hoşuna gitmişti.
Eren'in de öyle.
"Eğlenceli demiştim."
"Sen... Sen kimsin? Titan seni bunun için mi yolladı?"
"Ben mi? *hafifçe gülüp* suikastçıyım. Seni öldürmem gerekirdi ama... Seni saklamayı ve oyunlar oynamayı tercih ederim"
Eren'in kanı dondu. Şu anda ölü olması gerekirdi. Eğer planlar Titan'ın istediği şekilde gitseydi.
Levi Eren'in kelepçelerine dokundu.
"Anlaşmam şu Eren; seni öldürmeyeceğim. Ama... Bunun bir bedeli var" Yine o şeytani sadist sırıtış.
"Ne?"
"Ya bana ait olursun ya da... Ölürsün."
"Ölmek istemiyorum."
Sapık bir geyin kuklası olmak... Ölmekten iyidir. Titan'ı bulmadan ölemem. Diye düşündü Eren.
Belki de yanılıyordur.
"Güzel." diye yanıtladı Levi. Sonra Eren'in kelepçelerini çözdü.
Eren rahatlamayla iç çekerken odanın öbür ucundaki yatağı gördü.
Keşke görmeseydi.
Eren daha ne olduğunu anlamadan kendini yatakta buldu.
"N-ne?!"
"Çok yavaş anlıyorsun Jaeger." dedi Levi Eren'in bileklerine tekrar geçirdiği kelepçeleri yatağın demirine bağlarken. "Seni bunun için cezalandırsam mı ki?"
Eren yine korkmaya başlamıştı. Levi ona ne yapacaktı?
Levi onu iyice yatağın demirine sabitledikten sonra Eren'in yanına oturdu. Eren'in kemeri ve düğmeleri açık olan pantolonunun içine elini soktu.
Eren buz gibi parmakların tenine değmesiyle inledi. Hem de yüksek sesle.
"Hoşuna gitti mi?"
"L-levi..."
Levi iç çamaşırının içinden Eren'in penisini kavradı, okşadı. Levi'ın parmakları hareket ettikçe Eren kasılıyor, inliyor ve ondan durmasını istiyordu. Ama elbette Levi onun bu isteğini umursamadı.
Ve Eren boşaldı. Nefes nefese kalmıştı.
Levi onun boynunu öpmeye başladı. Dudakları da elleri kadar buz gibiydi. Eren'in kulağına fısıldadı.
"Ereen... Ortalığı dağıttın. Peki nasıl toparlayabiliriz?"
Eren hala nefes nefeseydi. Cevap veremedi.
Levi fırsat bilip Eren'in pantolonunu ve iç çamaşırını çıkardı. Eren gözlerini kapadı. Şimdi olacakları tahmin edebiliyordu.
Levi yavaşça uzanıp Eren'in penisini ağzına aldı. Yavaşça emmeye,yalamaya, diliyle okşamaya başladı ama hareketleri gittikçe hızlanıyordu. Eren o kadar yüksek sesle inliyordu ki Levi istemsizce gülümsedi. Onu bu hale getirmeye bayılıyordu.
Eren tam boşalacakken geri çekildi. İleri uzanıp Eren'i dilini kullanarak öpmeye başladı. Eren bu sefer öpüşüne daha net bir şekilde karşılık veriyordu.
Levi nefes almak için geri çekildiğinde Eren'in gözlerine baktı. Bu sefer itiraz yoktu. Hatta devamını istiyordu. Ama dediğim gibi, Levi onunla oyun oynamaya bayılıyordu. İstediği her şeyi hemen verirse bu oyun eğlenceli olmazdı, değil mi?
"L-levi... Ben..."
"Shhh... Biliyorum. Ama... *sadist gülümseme* oyunumuz da bu zaten. Her neyse, iyi geceler. Artık bana aitsin. Benim küçük kölem. "
Eren bir gecede ikinci kez boynuna bir iğnenin saplandığını hissetti. Birkaç dakika sonra da uyuyakaldı.
Levi onun uyumasını bekledi. Uyuduktan sonra son bir kez öpüp odadan çıktı.
Çıkınca gülümsedi. Oyunun başlangıcı Levi'ın çok hoşuna gitmişti. Devamını sabırsızlıkla bekliyordu.

*fangirl modundan çıkıp derin bir nefes alır* vee, ta-daaa! Yeni bölüm! Fikirlerinizi ve bölüm hakkındaki düşüncelerinizi yorum olarak yazmayı unutmayın. Fikirleriniz benim için çok değerli. Bu arada, öbür hikayeme (İntihar Çemberi) bakmanızı tavsiye ederim. Beğenebilirsiniz. Kendinize iyi bakın. Byees!

Bana Ait {Ereri/Riren}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin