Bana Ait {Ereri/Riren}

19.Anlaşma

Eren eve geldiğinde kendini kandırılmış hissediyordu.

Levi kapıyı ikinci çalışta açtı.

"Hoşgeldin."

"..."

Levi Eren'in donuk bakışlarını farketti.

"Ne oldu?"

"Konuşmalıyız Levi-san. Acil."

Levi olan biteni tahmin eder gibi oldu.

Şerefsiz Hanji.

"Tamam, içerde konuşalım."

Eren ve Levi mutfağa geçtiler. Masaya karşılıklı oturdular.

Levi uzun zamandır gerçek anlamda korkmamıştı. Araba çarptığında, Titan onu kafese kapattığında, küçükken yakalandığında...

Korkmamıştı. Sadece En kötü ihtimalle ölürüm olur biter, diye düşünmüştü.

Ama bu sefer gerçekten korkuyordu.

Çünkü Eren onu terkedecekti.

Eren derin bir nefes aldı.

"Açıklayabilecek misiniz?"

Levi düşündü. Bu çok... Çılgıncaydı. Nerden başlayacaktı? Ha sahi, seni öldürmem gerekirken tecavüz edip aşık oldum o kadar yani abartılacak bir şey yok sandığın kadar. Hayır boşversene.

"Eren ben..."

"Levi- san. Bana bahane üretmeden her şeyi açıklayın. Hanji ve Jean bana birşeyler anlattılar. Ama Jean bana güvenilir biri gibi gözükmedi. Şimdi her şeyi tek tek anlatın. Bilmek istediğimden değil. Bilmeye ihtiyacım var. Lütfen. Artık yalan dinlemek istemiyorum."

Levi derin bir nefes aldı. Haklıydı Eren. Başından sonuna kadar hem de. Levi neden bu zamana kadar susmuştu ki? Bak, korktuğu başına gelmişti sonunda.

Böylece Levi kendini toparladı ve her şeyi baştan anlatmaya başladı. Hiçbir şeyi atlamadan, hiç yalan söylemeden.

***
Hanji Armin'in mezarına kırmızı bir gelincik bıraktı.

Derin bir nefes aldı ve mezar taşının karşısına oturdu.

"Biliyorum Armin. Hakkını çok yedim. Beni sürekli dönüp duran bir hain olarak nitelendirdin ve haksız değilsin. Ama... Rahat ol tamam mı? Az kaldı. Çok az kaldı."

"Hanji!"

Hanji ani sesle irkilerek arkasını döndü ve başka bir mezar taşının yanındaki ağaca yaslanmış Ymir'i gördü.

"Neden buradasın?"

Ymir omuz silkti.

"Titan seni kontrol etmemi söyledi."

"Yalan."

Ymir güldü.

"Pekala. Anlat. Ne haltlar çevirdin ve ikili oynama amacın ne?"

***

Turuncu saçlı kısa boylu bir kız yangın merdiveninden Levi ve Eren'in tartışmasını izliyor ve bir deftere bir şeyler yazıyordu.

Tartışma bir kurban ayini gibiydi. Eren'in kelimeleri birer bıçaktı. Levi ise kurban ediliyordu. Eren'in bıçağı Levi'ın ruhunu defalarca  bıçaklıyor, kalbinden akan suçluluk dolu ruhu etrafa saçıyor ve bir yandan ayinin kutsal sözcüklerini ateşliyordu; Neden? Neden bunu yaptın?! Anlatabilirdin! Böyle olmak zorunda mıydı?!