Bölüm~2

45 8 5
                                    

Eda ile telefonla konuştuk. Grip olmuş o yüzden okula gitmeyecekmiş. Off ya! Okul sıkıcı geçicek demek. Şımarık kızları çekmek istemiyorum. Ama zorunlu. Sandalyeden kalkıp dolaba doğru yürüdüm. Formayı alıp giydim. Saçımı yaptım. Ve evden çıktım. Otobüs durağına doğru yürürken size Eda'dan bahsedeyim. Eda ile lise birinci sınıfta tanıştım. Çok iyi biri. Artık kız kardeşim gibi. Hep pozitif olan bir insan. Otobüs durağına gelmiş bulunmaktayım. Otobüse de bindim. Okulda kavga vardı. Aaa Erkan kavga ediyor. Psikopat ya bu çocuk. Hiç o tarafa bakmadan direk sınıfa çıktım. Okul bitmişti. Sanki zaman geçmiyordu. Yavaş adımlarla okuldan çıktım. Telefonum çaldı,açtım.
"Efendim Berk."
"Aşkım ne yapıyorsun?"
"İyiyim eve gidiyorum. Sen napıyorsun?nerdesin?kiminlesin?yanında kız falan var mı?"
"Arya sakin ol. Yalnızım."
"Eee niye aradın?"
"Can'ın doğum günü var. Biliyosun Can benim en yakın arkadaşım. Gidelim mi?"
"Gidelim. Ne zaman?"
"Yarın saat 22:00'da başlıyor. "
"Tamam. "
"Ben seni alırım evden. "
"Peki Eda gelebilir mi?"
"Gelsin hem Can'la tanışırlar."
"Oleyyy tamam iyi o zaman."
"Yarın görüşürüz canım. "
"Tamam aşkım."
Eve hemen gelip, Eda'yı aradım. Daha iyi olmuş. Ve yarın o da gelicek. Ben yarın olmasını bekliyordum. Annemden de izin aldım. Kapı çaldı,Eda geldi.
"Hoşgeldin."
"Hoşbuldum." Sarıldık,odama koşup hazırlanmaya başladık.
Eda makyajımızı yaptı. Sanırım şık bir yerdi gideceğimiz yer. Biraz özendik. Genelde ikimizde çok süslü kızlar değildik. Ama bugün önemliydi. Ahaa işte korna sesi. Hadi gidelim.
Doğum gününe gelmiştik. Çok lüks bir yerdi.
"Merhaba Can ben Arya yanımdaki güzel kızda Eda."
"Merhaba Arya. Merhaba Eda. "
"Merhaba Can." dedi Eda ve içeri geçtik.
Çoktan samimi olmuşlardı Eda ile Can. Bende bi yudum kokteyl içtim. Tadı iğrençti. Iyy az daha kusacaktım.
"Onun içinde alkol var hayatım o yüzden tadı sana kötü geldi."
"Ay iğrenç bi şey ya bu öhh."
Can pastasını kesti. Sanırım bu pasta değil sanat eseriydi. On katlı bir sanat eseriydi.
"Saat baya geç oldu."
"Bırakayım istiyorsan eve."
"Olur hadi gidelim."
Arabaya bindik, ilk önce Eda'yı bıraktık. Sonra bizim kapının önünde durdu.
"Çok teşekkürler. "
"Lafı bile olmaz. "
"Seni çok seviyorum"
"Bende seni senin tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum."
Arabadan inip,eve girdim. Oldukça eğlenceli ve bir o kadar yorucu bir gündü bugün. Yatağıma uzanıp uykuya daldım.
~~~~~~~~~~~~~~~
Okul bugün çok sessizdi. Bende sınıfta test çözüyordum. Yanıma yine mal Erkan geldi.
"Ne var?"
"Hoca seni çağırıyor. "
"Hangi hoca?"
"Ayten hoca. "
"Gerçekten mi?"
"Evet hadi gel."
Pek inanasım gelmesede yinede Erkan'la beraber hocanın yanına gitmek için sınıftan çıktık.
Hoca bahçede nöbetçiymiş. O yüzden bahçeye gidiyoruz.
"Öf!"
Bahçeye geldik,hoca falan yoktu.
"Beni kandırdın."
"Bak Arya evet seni kandırdım çünkü başka türlü benimle iletişime geçmiyorsun. Ben seni çok seviyorum anladın mı çok... Bu mektubu oku lütfen. "
Elime bir mektup verdi. Mektubu açıp okumaya başladım. Mektupta;
Arya,ben seni ilk lise birinci sınıfta gördüğümde sana resmen tutuldum. Kim tutulmaz ki bu güzel yüze,o gamzelere...
Sen beni sevmiyorsun biliyorum. Ama ben seni çok seviyorum. Bana bi şans versen nolur? Senden başkasını gözüm görmüyor. Eğer bana bi şans verirsen dünyanın en mutlu insanı olacağım. Lütfen bana bi şans ver.
Seni seviyorum Arya...
Yazıyordu. Gözlerim yaşarmıştı. Çünkü ben onu üzücektim. Ona,onu sevmediğimi söyleyeceğim zaman kırılacaktı. Cesaretimi toplayıp yüzüne baktım. Gözlerinin içi bana karşı aşkla bakıyordu. Ama benim gözlerim ona karşı değil Berk'e karşı aşkla bakıyordu.
" Erkan bu yazdıkların çok güzel şeyler. Çok teşekkür ederim ama senin bana hissettiğin duyguları ben sana karşı hissedemiyorum."
"Neden bana şans vermiyorsun?"
"Çünkü ben başka birisini seviyorum. " dememle gözündeki yaşlara veda etmişti. Bende çok üzülmüştüm. Onu kırmıştım ama kırmak istememiştim. Omzuma çarparak yanımdan çekip gitti. Başımı yere eğdim. Ve sınıfa girdim. Sınıfa hiç yüzüme bile bakmadı Erkan. Okul bitti. Arabayla Berk gelmişti beni almak için.
"Nbr. "
"İyi canım senden." dedi  yanağıma bir öpücük kondururken.
"Bende iyiyim işte okul falan aynı hayat. "
"Biraz solgun gözüküyorsun. Bir sorun yok dimi?"
"Hayır hayır hiçbir sorun yok sen merak etme."
"İyi peki. Direk eve mi bırakayım?"
"Evet biraz dinleneceğim."
"Peki Arya'm"
Eve geldim,kendimi direk yatağa attım. Gözlerimden yaşlar süzüldü. Belki bi çoğunuza ağlamam saçma gelebilir ama ben kimseyi kırmak istemedim. Erkan benim yüzümden şuan üzgün olabilir. Evet Erkan'ı sevmiyorum ama o da bi insan sonuçta niye benim yüzümden üzülsün?(buarada insan olduğundan emin değiliz ama..)Bugüne kadar herkes beni üzdü ama ben kimseyi üzmedim. İnsanları hele ki sizi seven biriyse bu kişiyi  asla onu üzmeyin sonra pişman olursunuz. Geri dönüşü olmayabilir sizi bir daha affetmeyebilir. O yüzden kimseyi üzmeyin. Ben bunları düşünürken üzgün olduğumu gören annem Eda'yı çağırmış. Eee tabii biliyor kimin beni mutlu edeceğini.
"Eda sen mi geldin?"
"Evet bebeğim,ne oldu sana böyle? Ağladın mı? O maviş gözlerin neden kızardı?"
Eda soruları yağdırırken birden başım döndü ve karanlık...
"Nerdeyim ben? Anne.."
"Hastanedesin bitanem. Sakin ol! Hiçbir şeyin yok. Sadece biraz yorulmuşsun. "
Annem ağlıyordu. Hiçbir şeyim yokaa niye ağlıyordu bu kadın hastane köşelerinde?
"Eda nerde anne?"
"Aşağıda su almaya gitti. "
"Berk nerde?"
"Kapının önünde. "
"Çağırsana anne."
Berk karizmatik yürüyüşüyle içeri girdi. Gözleri kızarmıştı. Belli ki ağlamıştı.
"Berk sen ağladın mı?"
"Biraz.."
"Neden?"
"Senin için..."
"Benim için demek."
"Evet sana bir şey olucak diye ağladım. Seni kaybetmekten korktum. "
"Gördüğün gibi bir şeyim yok,sadece yoruldum o kadar. "
"Sen dinlen. Ben kapının önündeyim. "
"Tamam. "
Başım ağrıdığı için biraz uyudum.
Daha iyi olduğum için hastaneden taburcu edildim. Zar zor yürüyordum. Sanki yürüdükçe kalbime bıçak saplanıyordu. Ahh!
"Ne oldu iyi misin? Gel otur. "
"İyiyim Eda bir şeyim yok. "
Telefonumu elime alıp, biraz kafa dağıttım. Müzik falan dinledim. Kendimi gerçekten kötü hissediyorum. Sanki bi boşlukta kaybolmuşum gibi,ıssız ve derin...
Yanıma Berk geldi.
"Efendim Berk."
"İyi misin?"
"İyiyim saol. Sende eve git artık. Çok yoruldun."
"Tamam görüşürüz."
"Görüşürüz."
Yine odada yalnızdım.
Okulda büyük bir karmaşa vardı. Herkes yıl sonu balosu için hazırlanıyordu. Birden yanıma Eda geldi.
"Naber Eda."
"İyiyim canım. Sen beni boşver sen iyisin dimi."
"İyiyim. " dedim ve gülümsedim.
"Baloya ne giyeceksin?"
"Hiçbir fikrim yok. Sen?"
"Ben mağazada bir elbise gördüm,yıkılıyorduu.
Efsoydu ya müthüşşti. Sanırım onu giyerim. "
"Anladım,hadi sınıfa gidelim."
"Hadi. "
Sınıfın yolunu tuttuk. Kapıdan içeri girerken Erkan bana baktı. Ben başımı hiç o yöne çevirmiyordum. Dersler bitti. Keyfim yerine gelsin diye Berk,Can,Eda,ben sinemaya girdik.
Aaa size Eda ile Can'ın durumunu açıklamadım. Hiç iyi anlaşamıyorlardı. Zıt kutuplar birbirlerini çeker ;)
Bakalım neler olacak??? Sinemaya girdik. Romantik komediydi. Berk'in omzuna başımı yasladım ve filmi öyle izledim.
Arkadaşlar kitabıma lütfen vote ve yorum atın💗

MasmaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin