Bölüm~10

32 1 0
                                        

Erkan'nın ağzından...
Hadi lütfen iyileş. Koridordan gelen sesle fırladım. Arya'nın nabzı düşüyormuş. Bağırmaktan ses tellerim koptu kopacaktı. Doktorun yanına geldim. Önemli bir şey olmadığını söyledi. Sadece bir kriz geçirmiş. Sakin ol Erkan! Sakin!
Yoğun bakımdan çıkarılmıştı. Odada yanında oturuyordum. Gözlerimden yaşlar süzülürken ağzımdan sadece şu kelimeler çıktı," Niye beni sevmiyorsun? He niye?" Ağlayarak yere çöktüm. Bi dakka bugüüüünnn? Bugün Arya'nın doğum günü. Yarın hastaneden çıkıyor. Güzel bir sürpriz yapayım. Ama ilk önce iyi olsun.
Selim'in ağzından...
Bugün Arya'nın doğum günü. 10 ağustos. Mutlu yıllar sevgilim. Ayrı olsakta kalplerimiz bir. Umarım mutlusundur,çünkü ben hiç mutlu değilim. Yanımda sen olmadıkça da mutlu olamayacağım. Keşke burada olsaydın...

Arya'nın ağzından...

Gözümü yavaşça açtım. Lütfen şuan yanımda Selim olsun. Yanımdaki koltuğa baktığımda Erkan'ı gördüm. Hayır ya!
"Arya uyandın mı?"dedi endişeli bir şekilde.
"Uyandım ya görmüyor musun?"
"Sana bir şey olacak diye çok korktum."
"Keşke ölseydim. "
Başımı yana çevirdim ve camdan dışarıyı seyretmeye başladım. Gittikçe kayboluyordum. Ruhumu kaybediyordum. Kısacası ölmek istiyordum. Belkide sadece kendimi çatıdan atmalıyım. Ama birisini bırakıp gidemem. Masmaviyi bırakamam. Gözlerimi kapatsam tekrar açtığımda masmavi olsa yanımda..
Geceydi. Üşüyordum. Ağlıyordum.
Ömrümün sonuna kadar böyle yaşayamam.
Bir yol olmalı,bir yol bulmalıyım. Gözlerimi kapadım yanağımdan yaşlar süzülürken uykuya daldım.
Bugün hastaneden taburcu ediliyorum.
Lanet olsun o eve geri dönüyorum.
Bugün benim doğduğum gün. Tam 18 yaşına giriyorum. Doğum günü kızları mutlu olurlar hep ama ben mutlu değilim ki.
Tavanı seyrederken içeri Erkan girdi. Elinde büyük bir paket vardı.
"İyiki doğdun sevgilim.." demesiyle aklıma geçen sene Selim ile pasta keserken "İyiki doğdun sevgilim.." demişti bana.
Zamanı geri alabilebilsek keşke...
"Ben senin sevgilin değilim." dememle paketi elime tutuşturdu.
"Aç."
Derin bi nefes aldım ve paketi açmaya başladım. Gelinlik! Gelinlik vardı içinde.
"Beğendin mi?"
Yanaklarımdan akan yaşlar gelinliğe damladı.
Ben bu gelinliği giymek istemiyorum ki.
Ben ilk defa gelinlik giyeceğim ve onu bu düğünde giymek istemiyorum.

Yanımda Selim varken onunla evlenirken gelinlik giymek istiyorum Selim ile evlenmek istiyorum Erkan ile değil..
"İki gün sonra evleniyoruz."
Bütün duyguları aynı anda yaşar gibi olurken boğazım düğümlendi. Konuşamadım. Erkan'a dönüp baktığımda pis pis sırıttığını farkettim.
Göz yaşlarına boğulurken aklıma geride kalan bütün güzel günler geldi. Babamın benim yanımda olduğu,Selim ile beraber sahildeki günümüz,okuldaki günlerim,Eda ile çekirdekli gıybetlerimiz,Melisa'yı bi güzel yoluşum ve en önemlisi Selim ile tanışmış olduğum o makaronlu gün;))
İşte yaşadığım güzel anılar. Belki bi daha hiçbirini yaşayamayacağım ama olsun bunlar beynimden hiç silinmesin o bana yeter..
"Selim'mi düşünüyorsun dimi?" dedi sinirli bi şekilde gözlerindeki öfke içimi ürpertmeye yetmişti.
"Onun adını bi daha ağzına almıyacaksın!"
Sessizlik hakimdi. Uykum geldiği için yatağa uzandım.
Güneş yüzüme vurduğu için uyandım. Uykumda ağlamıştım sanırım çünkü yanaklarım ıslaktı.
Yarın ben evleniyorum. Ben yarın evleniyorum hem de Erkan'la. İçeriye Erkan geldi. Gülerek "Günaydın güzel karım." dedi.
Sakinleşmeye çalıştım. "Ne istiyorsun?"
"Kahvaltı edelim mi? Sonrada hazırlan seni bir yere götürcem."
Açtım ama canım bir şey yemek istemiyordu. Makaron olsa yiyebilirdim aslında tabii Masmavi ile birlikteyken.
"Aç değilim."
"Sen bilirsin." dedi ve odadan çıktı.
Erkan neden bu kadar uysaldı bugün?
Tabii onun istediği oluyor yarın evleniyoruz. Ben onun karısı oluyorum. Iyy düşünmesi bile iğrennnç.
Keşke o gün Eda'yı dinleyip o ormana gitmeseydim. Erkan'la beraber bi hastaneye geldik. Erkan bir doktorla konuşuyordu. Sonrada değişik ameliyathane gibi bir odaya gittik. Dişçi koltukları tarzında kelepçeli ve yanında çok değişik elektro-şok malzemeleri gibi bir şeyler vardı. Oda soğuk ve ürkütücü olduğu için irkildim.
Doktor "Koltuğa oturabilirsin." dedi.
Erkan'a baktım korkuyla. Geç anlamında tek kaşını kaldırdı. Koltuğa yavaşça oturdum. Doktor bileklerimi koltuğa kelepçeledi. Gözlerim yaşlandı yine. "Erkan noluya napıyosunuz bana?"
"Arya korkma sadece biraz geçmişi silecek doktor bey."
Hafızamımı silecekti bu adam. Babamın olduğu zamanları,annemle mutlu olduğumuz zamanları,Selim...
Doktor koluma iğne yaptıktan sonra on saniye içinde gözlerim yavaşça kapandı. Gerisini hatırlamıyorum. Gözlerimi yavaşça açtığımda Erkan doktora "Selim denen o çocukla olan anıları sildin dimi doktor?"
"Evet hiç merak etmeyiniz dediğiniz gibi Selim denen çocukla anılarını sildim. Artık Selim diye birini tanımıyor."
Bunlar neden bahsediyor ya Selim kim?
Erkan yanıma doğru gelip oturdu.
"İyi misin?"
"Ne işim var benim burda?"
"Biraz yorgun düştüğün için bayılmışsın."
Yalan söylüyordu daha demin konuşmalarını duydum. "Eve gitmek istiyorum."
Selim'in ağzından...
Polis bulmuş yerlerini. Allahım sana şükürler olsun. O it Arya'ya bir şey yapmamış olsun.
Eda ile birlikte karakoldan hiç ayrılmıyorduk.
Arya'nın ağzından...

Eve geldik. Çok açtım bu yüzden biraz bir şeyler atıştırdım. Sonrada her zamanki odama kapatıldım. Yarın Erkan'la evleniyorduk. Anne seni çok özledim. Keşke şu an yanımda olsan.
Yorgun olduğum için antidepresan ilaçlarımı içip uykuya daldım. Yatağımdan birden fırladım. Çok tuhaf bir rüya görmüştüm. Deniz kenarında bir ev vardı. Tanımadığım masmavi gözlü bi çocukla el ele tutuşmuş denizin kenarında yürüyorduk. İşte bu kadar rüyam.
Bir sürü kişi evi düğüne hazırlıyordu. Bir kadın kapıyı tık tıklayıp gelinliğimi getirdi. Gelinliği istemsizce giydim. Makyöz odama gelip doğal bi makyaj yaptı yüzüme bu sırada kuaför saçımı yapıyordu. Su dalgası yapıp başıma papatyalarla bezenmiş bir taç yerleştirdiler.
Artık hazırdım. Erkan odama gelip beni aldı.  Koluna girdim ve merdivenlerden aşağı doğru indik. Nikah masasına oturduk. Tam nikah memuru nikahı kıymaya başlayacaktı ki polisler birden bastı. Noluyor burda? Polisler niye bastı nikahı? Eda! Eda'nın burda ne işi var? Polisler Erkan'ı tutuklayıp arabaya bindirdi. Eda koşup bana sarıldı.
Ben hala şoktaydım. Şu an mantıklı düşünemiyordum.
"Bebeğim iyi misin?" dedi Eda
"İyiyim."
"O köpek sana bir şey yaptı mı?"
"Hayır. Ama zorla evlencektik siz gelmeseydiniz. "
İkimiz de ağlarken tekrar sımsıkı sarıldık.
"Nasıl bulabildiniz beni?"
"Selim'le beraber her yerde seni aradık. "
"Selim kim?"
"Arya şaka mı yapıyorsun?"
"Hayır. Selim kim?" dedim o sırada bi tane çocuk yanımıza geldi. Koşup bana sarıldı. Kendimi geri çektim. Şaşkın bir ifadeyle yüzüme baktı.
"Selim'i tanımıyor musun gerçekten?"dedi Eda.
"Hayır tanımıyorum."
Bu çocuk yanılmıyorsam dün rüyamda gördüğüm çocuktu.
"Arya sen iyi misin?" Dedi Selim denen çocuk.
"İyiyim ve seni tanımıyorum."
Gözleri dolmuş bi şekilde yüzüme bakıyordu.
Eda ile birlikte eve döndük. Çok yorgun olduğum için direk uyudum.

Arkadaşlar bu bölüm böyle bol olaylı oldu. Umarım beğenmişsinizdir
Sizleri seviyorum💗💗💗💗

MasmaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin