-3-

2.5K 104 107
                                    

"siktir..."

"Diline dikkat et Stark." Dedi ve kendini Tony'den uzaklaştırdı. Tony hayatında ilk defa bir öpüşme ile sertleşmişti. Steve kravatını ve saçlarını düzeltip sergiye doğru yürüdü. Tony hala yanıyordu. Steve onu tekrar bi kenarda yıkılmış bir halde bırakmıştı. Kendini toparlandıktan sonra sergiye geri döndü. Steve etrafında bir sürü insana bir şeyler anlatıyordu ama hiç huzurlu görünmüyordu.

Tony, Bucky'nin yanına yaklaştı ve onu kenara çekerek Steve'i de alıp gelmesini söyledi. Bucky hemen kabul etti. Steve'in yanına gitti ve kulağına bir şeyler fısıldadı. Tony, Steve ve Bucky i arabasına bekliyordu. 5 dakika sonra ikisi de yanına geldiler Steve, Tony'nin şoförü ile konuştu ve motoruna oturup beklemeye başladı.

"Bay Stark, Bay Rogers sizi bekliyor. Onunla gitmeniz gerektiğini söyledi."

"Teşekkür ederim Harry. Evine gidebilirsin." Şoför başını sallayıp arabaya binip gitti. Tony ise Steve'in yanına gitti. Steve ona bir kask uzatıp elini otur anlamında motorun arka kısmına 3-4 kere vurdu. Tony ise hep güvenle baktığı mavi gözlere bakıp kaskı taktı ve motora bindi.

Hızla bir yere gitmeye başladılar. Bu yollar Tony'e çok tanıdık geliyordu. Eski ahşap bir evin önünde durdular. Steve çikolata rengi gözlere baktı ve "Burayı unuttuğunu söyleme sakın bana." Dedi.

Tony acı ve özlem dolu bir ses ile kafa salladı. "Dede Rogers'ın evini nasıl unutabilirim? Burada çok fazla anımız var."

Verandaya oturdular birlikte. O saf güzellikteki dağ manzarasına bakıyorlardı. Steve'in çizimi bir yerden tanıdık geldiğini biliyordu. Burayı çizmişti.

"Seni ilk burada öpmüştüm Stark. Bize bakıcılık yapan kız hep yaralarımı öperdi. Sen de ağaç dalından düşmüştün bende yaralanan her yerini öpmüştüm." Tony bir kahkaha patlattı.

"Kaç yaşındaydık? 5 mi? Yoksa 6 mi?"

"Sanırım 5ti." Tony istemeden de olsa özlediği güçlü omza kafasını koydu. Gözünden ister istemez bir damla yaş aktı. " Hadi Tony geri dönelim sabah eğitimlerim var."

"Biraz daha kalamaz mıyız? Hatta eski odamıza gidemez mıyız? Yağmur başlayacak gibi motorda ıslanmak istemem." Steve onaylarcasına bir hareket yapıp ayağa kalktı. Tony'ye de yardım etti.

Koridor boyunca tozlu raflara baka baka yürüdüler. Eski odalarını buldular. Karşılıklı iki tek kişilik yatak vardı. Steve hemen yatacakları yerleri hazırladı. Peşinden üzerindeki tüm kıyafetleri çıkarttı. Boxer'ı hariç. Yüzü kızarmış ve kalp atışları artmış olan Tony'de aynı şekilde kalarak kendi yatağına yattı.

Gece saat 3-4 civarı yoğun şimşekli sağanak yağış başladı. Şimşek seslerine uyanan esmer adam. Kabus gören bir Steve bulmasını beklemiyordu. Çarşafları tutup sıkıyordu sarışın adamın güçlü elleri. Esmer adam tereddüt etmeden kalkıp o muhteşem yüz hatlarına sahip adamım yatağına oturdu. Ellerini altın sarısı yumuşacık saçların arasına gömdü. Steve'in annesi Steve daha 3 yaşındayken ölmüştü. Dedesi büyütmüştü onu her kabus gördüğünde saçlarını böyle okşardı.

"Geçti Steve sadece bir rüya." Dedi Steve o sırada uyandı ve o çikolata gözleri karşısında görünce çok mutlu oldu. Tam teşekkür edecek iken Tony'nin en çok nefret ettiği ses evlerinin içinde yankılandı.

Steve bunu bildiği için yattığı yatakta kenara kaydı ve yorganı açtı. Tony hemen Steve'in yanına kıvrıldı. Belinden uzun ve güçlü bir kol tarafından sarıldı. Üşümüş bedenini sarışın adamın sıcacık vücuduna yaklaştırdı. Bütün gece birbirlerine sarılarak uyudular.

O sırada Bucky eve gidiyordu. Sergide tanıştığı o karizmatik adamı da yanında götürüyordu. Ellerini birbirlerinin üzerinden çekemiyorlardı. Eve girer girmez kapıya yaşlanıp öpüşmeye başladılar.

!!!!SMUT!!!! olucak burdan sonrası biraz böyle yatık yazılar smut kısımlar olacak rahatsız olanların 16-18 yaş altında olanların atlaması tavsiye edilir. Sonra uyarmadı demeyin.

Bucky yeni arkadaşının dudaklarından ayrılmıyordu. Onu öperken aynı anda büyük bir ustalık ile onu soyuyordu.

Sam ise kendisini soyan adamı soyuyordu. Kendinden çok az daha zayıf olan adamı kucağına alıp yatak odasına yürümeye yeltendi. Dudaklarını ayırıp "Ne tarafta?" Diye sordu. Kısa ve basit bir cevap ile "Koridorun sonu sağ tarafta." Hızla yatağa doğru yürümeye başladı. Artık tamamen soyunmuşlardı. Bucky tam sertleşmemiş olsada Sam patlayacak dereceye gelmişti.

Bucky, Sam'ı yüz üstü yatağa uyandırdı. Daha sonra tek parmağını iyice yalayıp sam'i genişletmeye başladı. 2 parmak 3 parmak derken Sam hazırdı. Bucky artık tamamen sertleşmiş erkekliğini Sam'in içine itti. Sam'dan zevk ve acı ile karışık bir inleme geldi. Bucky yavaşça kendini hızlandırıyordu. Sonuçta canını yakmak istemiyordu. Ama Sam artık git gelleri kendi hızlandırıyordu. Bucky de Sam'de öyle çok zevk alıyordu ki daha fazla dayanamayıp Sam ve Bucky aynı anda özgürleştirdiler kendilerini. Bucky aç bir ifade ile Sam'e bakıyordu.

Bir kaç saniye dinlendikten sonra Bucky, sam'in erkekliğini okşamaya ve dudaklarını öpmeye başlamıştı. Sam git gide daha fazla sertleşirken Bucky ellerini hızlandırıyordu. Sam'in kulağına eğilip çok davetkar bir ses ile " Sıra sende. Seni hissetmek istiyorum." dedi. Bu ses tonunu duyan ses adeta enerjisini geri kazanmıştı. O gece sabaha kadar seviştiler.

Sabah

Tony, sabah çalan alarm ile uyanmıştı. Ama şaşıracağı en büyük olay vardı. Telefonundan gazete manşetlerinde bakıyordu. İlk sayfaya konu olmuştu.

"Playboy, zampara ve zengin iş adamı dün gece sularında bir sergiye katıldı. Galeride eserleri olan Steve Rogers ile balkonda öpüşürken fotoğrafları çekildi. Ünlü iş adamı Tony Stark eşcinsel mi?" Tony'nin tek umudu steve'in mutlu olmasıdır.

Smut kısmı pek olamadı olabildi saat 4 oldu. Umarım beğenirsiniz. Oy ve yorumlar için teşekkür ederim. WadesChimichanga ithafim yine senin. -derya

Drunk in love / Stony AU (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin