-12-

1K 41 48
                                    

Medyada ki şarkının müthişliği!!

Kanlar alınmış Nick, Tony'nin kucağında oturmuş bekliyorlardı. Tony ve çocuk iyi anlaşmışlardı.

Elinde kağıtla gelen doktoru bekliyorlardı. "Evet Greg sonuç nedir?" Diye sordu. Uzun boylu gri saçlı bastonlu adam her zaman ki kendini beğenmişliği ile konuşmaya başladı.

"Test olmadan önce de sana söylemiştim bunu. Senin oğlun değil. Tebrikleeer bir dertten kurtuldun." Adam konuşmasını bitirince küçük çocuk konuşmaya başladı. "Siz Gregory House musunuz?" Adam muhabbetten kaçarcasına hızla cevap verdi. "Sizin hakkınızda bir çok makale okudum. Büyüyünce sizin gibi olmak istiyorum. Müthişsiniz."

"Evet evet bunu çok duyuyorum. Tıp fakültesini bitirdiğinde ben hala burada olursam seni ekibime alabilirim. Bu arada babasını öğrenmek ister misiniz?" Herkes garip bir ifade ile House'a bakıyordu.

"Tahminen yani. Annesini zaten biliyoruz. Babası en az 1.80 boylarında kahve saçlı zayıf bir adam. Çocuğun göz renginin ortasındaki harelere bakarak adamın mavi gözlü olduğunu söyleyebilirim. Her neyse siz balayına falan gidin tanınmadığınız bir yerde çok rahat edeceğinize eminim." Tony ve Steve kafa salladılar. Çocuğun eşyalarını almak için eve geri döndüler. Nicholas hüzünle onların gözlerine bakıyordu.

"Bay Stark siz benim babam değilseniz benim babam kim? Şimdi beni bayan Pepper'a geri mi götüreceksiniz?"

"Annene neden bayan Pepper diyorsun Nick? Ayrıca babanın kim olduğunu annen daha iyi bilir bunu ona sormalısın."

"Bayan Pepper ona böyle hitap etmemi istedi. Eğer anne dersem beni çok kötü dövüyor. Siz beni bıraktığı 3. babasınız. Siz olmanızı çok isterdim. Sadece bu gece sizinle kalmama izin vermenizi çok isterim. Şuan uyuyordur ve benim yüzümden onu uyandırırsanız beni döver." Steve ve Tony hüzünle çocuğa baktılar. Tony'nin boğazı düğümlenmişli ne yutkunabiliyor ne de konuşabiliyordu. Onu kurtaran biricik kocası olmuştu.

"Tabii ki Nicholas. Bizimle kalabilirsin sabah sana güzel bir kahvaltı hazırlar ve evine götürürüz anlaştık mı?" Küçük masum çocuk başını sallayarak onayladı. Arabadan indiler ve eve doğru yürümeye başladılar. Steve, çocuğu omuzuna aldı ve hoplatarak eve doğru yürümeye başladı.

Kimse gitmemişti herkes onları beklemişti. Steve ve Nick'in eve kıkırdayarak girmesini çok garip bulmuşlardı. "Bir iyi bir de kötü haberimiz var."

"Biliyordum Stark bu çocuk senin çocuğun... Steve onun seni üzeceğini söylemiştim. Ah bir kere olsun kardeşini dinle." Nathasa 'nın gözlerinden alevler çıkıyordu.

"Üzgünüm kardeşim yine yanıldın." Steve gülümsedi. "İyi haber babası değilim. Kötü haber ise yarın onu evine bırakacağız. Birazdan anlatacağım." İki adam çocuğu yukarı odalarına çıkardı. Onu uyuttular ve asağıya ailelerinin yanına indiler.

"Çocuk kötü muamele görüyormuş. Pepper denen kadın ona anne bile demesine izin vermiyormuş. Yarın onu geri götürmeliyiz ama içim hiç el vermiyor." Tony babasını hiç tanımamıştı. Tek bildiği ona çok benziyor oluşuydu. Steve'de aynı dertten muzdaripti. Babası askerdi ve o doğmadan 1 ay önce ölmüştü. Annesi de o 3 yaşındayken ölmüştü.

"Yarın mecburen bırakacağız. Roma'ya gideceğiz." Tony Roma için çok heyecanlıydı. Aşıklar çeşmesi. Sintine şapeli. Michelangelo'nun tüm eserleri bunları görmeyi çok istiyordu. Misafirleri izin isteyerek tek tek evlerine gittiler. İlk gidenler Dean ve Cass oldu. "Çocukları Sam ve jess yanına bıraktık. Onları deli etmiş olmalılar. Tekrar tebrik ederiz. Balayında iyi sanslar." Sarıldılar ve veda edip gittiler.

Herkes gittikten sonra Steve rahatlamak adına soğuk bir duşa girdi. Yataklarına baktılar. Çocuk adeta bir melek gibi uyuyordu. Steve yavaşça çocuğu kucağına aldı ve eski odasına götürdü. Oda ya döndüğünde tavana gözlerini dikmiş ve düşünceli bir Tony gördü. Steve'de aynı şekilde yatağın sağ tarafına uzandı. "Biliyorum babasız olmak çok zor ama onun üzerinde bir yükümlülüğün yok. Rahatla. Be relax..."

Steve küçük ayaklarını sürüye sürüye gelen Nick'e baktı. "Kabus gördüm sakıncası yoksa bir bardak su alabilir miyim?" Steve ve Tony aynı anda kalkıp çocuğun yanına gittiler. Sarışın adam çocuğu güçlü kolları arasına aldı ve mutfağa indiler.

Suyunu içtikten sonra teşekkür etti ve uyandığı odaya gitmeye başladı. ayaklarını sürüyen bu tatlı çocuğu kucağına alıp kendi yatak odasına götürdü esmer adam. "Hadi ufaklık bu gece birlikte uyuyalım."

Roma çok ilgi çekici geldi ama balayından önce Nicholas işini açıklığa kavuşturmak istedim. Umarım beğenmişsinizdir. Oy ve yorum atmayı unutmayın. :* -derya

Drunk in love / Stony AU (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin