Yolları tekrar kesişecek miydi?
Sarışın adam, o çikolata renkli gözleri nasıl görmezden gelirdi?
Tekrar karşılaştıklarına inanamıyordu.
Mutlu bir geleceğin onları beklediğini bilmiyorlardı.
Tek bildikleri birbirlerini istiyorlar.
Love is Love
"İçi...
Tony ilk defa çocukları doyuracak kadar mükemmel bir yemek yapmıştı. Steve 2 senedir yoktu ve hiç izin alıp gelememişti. Ve neredeyse 1 aydır ondan haber alamıyordu. Steve, Michael'ın her şeyini kaçırmıştı ama Tony her anı video olarak kaydetmişti.
Artık büyümüş ve iki yaşında kocaman bir çocuk olmuştu. Nick'te neredeyse 16 yaşında olacaktı. Çocuklar gözlerinin önünde büyümüştü. Nick ve Michael oyun oynuyorlardı. Birbirlerini çok seviyorlardı. Steve'in yokluğunda Nicholas ona en çok yardım eden kişi olmuştu. Hem derslerinde başarılı idi hemde evde her şeye yardım ediyordu. Kısacası mükemmel bir evlattı. Son zamanlarda düşünceli bir hali vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"En yakışıklı babanız size müthiş bir ziyafet hazırladı. Mutfağa gelin." Diye seslendi. Nick yerden kalktı ve mutfağa yürüdü. "Hadi ufaklık yemek vakti." Michel ona sevimlice güldü. O da tam yerden kalktığı sırada kapının çaldığını duydu.
Usulca kapıya yürüdü. Parmak uçlarına uzandı ve kapıyı açtı. Uzunca bir adam karşısında duruyordu. Adam güldü ve onu kucağına aldı. Michael hemen ağlamaya başladı ve adamın kucağından inip ağlayarak babasına seslendi.
"Babaaağ kapıda kocaman biy adam vay ve bana kucak yaptı." Yeni yeni konuşmaya başlamış olan Michael düzgün konuşuyordu yaşına göre. Tony bu cümleyi duyması ile kapıya koşması bir oldu Nicholas'tan sonra Michael'ın da kaçırılmasından korkuyordu.
"Çocuğa benim resmimi hiç göstermedin mi Tony!?" Bu tanıdık yakarışı duyan Nicholas kapıya koştu ve babasına sarıldı. "Steve babam." Diye seslendi ve sımsıkı sarıldı.
"Aman tanrım. Nicholas kocaman bir adam olmuşsun." Tony kocasına bakıyordu özlemle onu izliyordu.
"Oradan kedi gibi bakmaya devam mı edeceksin yoksa bana sarılacak mısın Tony?" Dediğinde kendine geldi ve Steve ve sımsıkı sarıldı. Bu anı uzun zamandır bekliyordu. Steve kocasının kokusunu özlemle içine çekti.
"Hey Mick gel de koca baba ile tanış. Hani benim sana resimlerini gösterdiğim baba ile." Diye seslendi Nick kardeşine.
"Bu koca babam mı? Abiy sen kocaman dediğin de bu kadar kocaman hayal etmemiştim." Steve hayranlıkla oğullarına bakıyordu.
"Bence bir kızımız olmalı. Gerçekten ben bir çocuk daha istiyorum Tony." Tony kahkalar içinde kıvranıyordu. "Yavaş ol koca adam bunu ben zor büyüttüm." Steve tekrar kocasına sarıldı. Michael'ı kucağına aldı ve sımsıkı sarıldı.
"Hey yemek vakti. Jean yaptı." Dedi ve çocuklara göz kırptı. Masaya oturdular ve afiyetle yemeklerini yediler. Steve izin isteyerek kalktı ve duşa girdi. Aynada kendine baktı. Vücudunda ki son 2 senede oluşan değişikliklere baktı. Yara izleri vardı. Kasları artık daha aşırı belirgindi. Tony aynada bir yabancıya bakar gibi kendine bakan Steve'i izliyordu sessizce yanına yaklaştı ve belinden ona sarıldı. Ellerini beline koyması ile kendini duvara sabitlenmiş bulması bir oldu. Steve hemen Tony'yi serbest bıraktı ve özür dilemeye başladı. "Özür dilerim Tony. Gerçekten çok zor iki yıl geçirdim. Seni seni..." Dedi ve ağlamaya başladı.
Tony , Steve'i cenazeden sonra ilk defa böyle ağlarken görüyordu. Sakalları uzamış ve bakimsiz duruyordu. Yavaşça birlikte yere oturdular. "Beni dinle Steve orada başına her ne geldi ise artık geçti ben burdayım. Hadi gel seni temizleyelim." Dedi ve kocasını yerden kaldırıp küvete soktu. Bir güzel sırtını keseledi. Steve o eski Steve değildi soğuk ve katı idi aynı bir asker gibiydi. Tony onun için çok üzülüyordu. Durulanması için banyodan çıktı ve çocukları kontrol etti. Steve ise o sırada tekrar aynanın karşısına geçti ve onu kaba , sert ve soğuk gösteren sakallarını traş etti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Boxer ve eşofman altlarından birini giyip üstsüz olarak yatağa yattı. Evet iki senedir yattığı en yumuşak ve huzurlu yatak buydu. Tony 45 dakika kadar sonra odaya girdi ve uyuyan kocasına baktı. Yanına yattı ve ona belinden sarıldı. Usulca fısıldadı "Ben buradayım. Seni seviyorum Stevie iyi uykular.".
Bu bölüm çok azıcık melankolik oldu ama umarım beğenmişsinizdir. ShippingStony 'nin isteği üzerine yazılmıştır. Oy ve yorum atmayı unutmayın. -Derya
