-9-

1.3K 47 47
                                    

Tony her sabah Steve'in masmavi gözleri ile karşılaşarak uyanmayı çok seviyordu. Ellerini kaldırdı. Uzamış olan altın sarısı sakallar arasında gezdirdi parmaklarını. Ve parmağını ısırdı. Kanatana kadar.

"Tony!? Neden kendini ısırdın?" Steve her zaman ki gibi bir şey anlamamıştı.

"Gerçek mi yoksa hayal mi diye kontrol ettim." Steve kafasını sağa sola salladı. Küçük deli ve dahi olan bu adamı çok seviyordu.

Birlikte yataktan kalktılar. Hızlı olduğu için duşa ilk Steve girdi. Tony de duşunu aldıktan sonra siyah beyaz döşenmiş mutfağa ilerlediler. Steve usta ellerini kullanarak nişanlısına kahvaltı hazırladı. Bu hamarat yakışıklıyı izlemek Tony'ye çok büyük bir keyif veriyordu.

Akşam üstüne kadar birlikte vakit geçirdiler. Daha sonra Tony, Steve'den izin alarak alt katta ki laboratuvarına girdi. Tabii ki kapı şifresini söylemeyi unutmadan gitmişti.

"S-T-04-29" şifre kolaydı ama steve için kolaydı. Sevdiği adam dahiliğini konuşturmak amacı ile labaratuvarına gitmişti. En azından ona bir yardımı dokunsun istiyordu. Onu 3 saat yalnız bıraktıktan sonra kahve yapıp yanına götürdü. "Hey Tony. Sana kahve getirdim. Yardım edebileceğim bir şey var mı?" Dedi Steve ama pişman olacağını bilmiyordu.

Tony sevinçle kafasını salladı. "Bodrumdan almam gereken şeyler var ama hiç birini taşıyamıyorum. "Steve başına gelecek şeyi tahmin edememişti.

Belki 30- 40 kiloluk 6 kutu taşındıktan sonra üst kata geri çıktı. Steve mutfakta o kadar iyi vakit geçirmişti ki saatin neredeyse gece 2 ye geldiğini fark edememişti. Tony hâlâ bir şeylerle uğraşıyor olmalıydı. Steve in ona bakması gerekliydi.

Masaya başını dayayarak uyuyan bir Tony beklemiyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Masaya başını dayayarak uyuyan bir Tony beklemiyordu. Sırtından yavaşça yaklaştı ve Tony'nin ensesiniyle yanağının arasını öptü. Tony kıpırdanmaya başlamıştı. "Uyku yok. Çalışmalıyız. Düğünümüzden önce sürprizi bitirmeliyim." Ama bu cümlelerin yarısını uyuyarak söylemişti.

Steve Tony'yi kucakladığı gibi odaya çıkardı ve onun da üstünü değiştirip yatağa yattılar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Steve Tony'yi kucakladığı gibi odaya çıkardı ve onun da üstünü değiştirip yatağa yattılar. Birbilerine sarılarak uyudular bütün gece.

Buradan sonrası garanti bankasında sıra beklerken yazıldı...

Tony ve Steve eşyalarını toplamış dedesinin evini temizleyip oraya taşınmışlardı. Kolu atelde olan Bucky ve Sam, Nathasa , Bruce ortağı Dean ve Dean'in eşi Castiel. Hepsi eve yardıma gelmişti. Sonbahar olduğu için hava serindi. Steve arka bahçeye gidip odun kesti.

Şöminelerini yakıp hep birlikte oturup şarap içip sohbet ediyorlardı. "Bizim size bir haberimiz var. Siz bizim ailemizsiniz Steve de bende ailemizi çok erken kaybettik. Biz evlenme kararı aldık." Herkes çok şaşırmıştı kimse bunu beklemiyordu.

Herkes bu iki kişinin mutlu olduğunu öğrekten keyif alıyordu. Herkes evlerine dağılmıştı sadece iki çift kalmışlardı. Dean ve Cass.

"Tony. Bunun zor olacağını düşünme. Biz de aynı yollardan geçtik. Ben ve meleğim çok uzun süre bekledik. Siz beklemeyin elinizde şansınız varken devam edin." Bunu söyleyen ela gözlü adam yanında ki mavilere bakıyordu. Uzanıp onu dudağından öptü. Sonra lafa mavi gözlü adam girdi.

"Nikah ne zaman olacak peki Steve bir zaman belirlediniz mi?" Çok cana yakınlardı. Steve ve Tony bu iki adamı çok sevmişti.

Evden devam edildi...

"2 ya da 3 hafta sonra olucak. Hey sizde gelin çok isteriz gelmenizi." Steve çok içten söylemişti bunu. Tony de sevdiği adam ile aynı fikirde idi.

1-2 saat daha birlikte vakit geçirdikten sonra Dean ve Cass kendi evlerine döndüler. Odunlar da azalmaya başlamıştı. "Hey Tony. Ben biraz daha odun kesmeye gidiyorum daha üst katı bitirmedik şöminenin önünde yatarız olur mu?" Tony sevinçle kafa salladı. "O zaman ben de yatacağımız yeri ayarlıyayım. Senin için yatağı ısıtırım." dedi ve muzip bir şekilde gülümsedi. Göz kırpmayıda unutmamıştı. Kim bilir aklında neler vardı.

Steve odunları keserken baltanın sapından bir kıymık parmağına battı. Kütüğün üstüne oturdu ve düşündü. Sürpriz ne olabilirdi ki? Hâlâ söylememişti. Dedesinin evine dönmüştü. Ne anılar vardı bu evde. Sarışın adamın gök rengi gözleri doldu. O sırada Tony yanına geldi. Önünde diz çöktü ve kıymık batan parmağına baktı.

"Steve? Senin gözlerin mi doldu? Bir kıymık yüzünden mi?" Steve başını salladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Steve? Senin gözlerin mi doldu? Bir kıymık yüzünden mi?" Steve başını salladı. Karşısındaki mükemmel yüze baktı. Ellerini adamın boynuna yerleştirdi ve dudaklarını birleştirdi. Kucağına aldı ve eve yürümeye başladı. "Seni seviyorum..." hızla eve girdiler. İkisinin de aklında aynı şey vardı.

Geldik bir bölüm sonuna daha. Umarım güzel haberim ile sevinmişsinizdir. 1-2 bölüme düğünde gelir. Ekleyeceğim konuk oyuncularım olacak düğün için sonradan bazıları kalıcı olucak. Umarım beğenmişsinizdir. Oy ve yorumlarını eksik etmeyen herkese teşekkür ediyorum.  -derya

Drunk in love / Stony AU (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin