Edebiyat öğrencisi olan Meri Sancaktar
güzel, akıllı ve tecrübesizdir.
Aynı zamanda tam bir edebiyat aşığıdır.
AVCI Holdingin başında olan genç 27 yaşındaki milyader Berk Avcı ile yolları kesişince Meri için zor günler başlar.
Kader onları kirli it...
İyi Okumalar.... :) Atilla İlhan , Özdemir Asaf alıntı...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Meri⭐
Gece hep hüzün müydü ? Gece herkes için hüznü mü taşırdı? Gecenin kara pelerini herkesi aynı şekilde mi örter ? Ne demişti büyük usta ?
Gece midir insanı hüzünlendiren , Yoksa insan mıdır hüzünlenmek için geceyi bekleyen ? Gece midir bana seni düşündüren , Yoksa ben miyim seni düşünmek için geceyi bekleyen ?
Haziranın ortasımdaydık , burası gerçekten çok sıcaktı ama yetmiyordu ! Üşüyen kalbimi ıstmaya yetmiyordu ! Atilla İlhan'ın sözleri dolanıyor aklıma birden.
Elinde değildir akşam serinliğinde üşürsün. Eylül'den itibaren geceler hazindir , uzundur....
Güzel gelecek günlerin gecesi sisli olurmuş derler. Öyle miydi gerçekten, yani bu sisli geceler gelecek güzel günleri mi vaadediyordu ? Ben ne hissettiğimi bilmiyordum , tek hissettiğim boşluktu bir karmaşanın içindeydim , çıkmaz bir yol , dipsiz bir kuyu , ucu bucağı olmayan bir çölün ortasındaydım. Saat çoktan gece yarısı üç'ü vurmuştu ama gözümde gram uyku yoktu. Yemek on iki'ye kadar sürmüştü ama babam yorgun olduğunu söyleyip erken ayrılmak istemişti. Ben de babam'la beraber ordan ayrılmıştım , eve geldiğimde üzerimdekileri çıkarıp rahat bir şort ve yarım kol tişort giymiştim. Yarım saat sonra Maya'da eve gelmişti. Çok yorgun olduğunu söyleyip direk odasına geçip uyudu. Tekli koltuğu pencerenin karşısına çekip şehrin manzarasını izledim. Aslında pek iç açıcı bir manzara değildi , devasa büklükte gökdelenler ve onlardan dışarıya yansıyan ışıklar, ana yoldan geçen arabalar vardı. Bu gece gökyüzünde yıldızlar vardı , küçüklüğümden beri yıldızları seyretmeyi severim.
Uyumadığım geceler her zaman pencerenin köşesine kurulur ve bir yıldızın kaymasını beklerdim , dilek tutmak için. Şimdi bir yıldız kaysa ne dilemem gerektiğini bilmiyordum. Onu mu dilemeliydim , onu kendime dilesem olur muydu ? Eğer dilediğiniz şeyi gerçekten çok isterseniz ve kalbinizin derinliklerinden dilerseniz , gerçekleşirmiş. Hayatımda ilk defa bir erkeği kendime yakın hissetmiştim , onu gerçekten sevmek istiyordum , bana ait ve özel olmasını istiyordum. Çok şey istiyordum belki ama masum şeyler istiyordum. Ben ilk defa bir erkeği sevmek istiyordum ona aşık olmak istiyordum. Hiçbir zaman sırf çevremde kız arkadaşlarımın sevgilisi var diye onlardan özenip sevgili yapmamıştım, bunu hiçbir zaman istememiştim. Çünkü biliyorum insan bir defa sever , bir defa aşık olur bir kaç güne , bir kaç aya kadar geçecek bir şey değildir aşk. Derindir , yürek ister , cesaret ister , bazen yıllarca sürer yüreğinde bir kor ateş olur ve sen onu söndürüp yok olmak yerine , yıllarca o ateşle yanıp , kavrulmayı seçersin.
Berk neydi bilmiyorum , belki hiç yaşanmayacak bir aşk , belki de bir hevesti , belkide çevremde onun gibi biri oldığından sadece etkileniyorumdur..... Ya da belki gerçek aşktır..... O gerçekten yaralıydı , yaraları kanamıyordu ama iyleşmiyorlardı. Aralarında ne geçmişti , ilişkileri ne boyuttaydı bilmiyordum , tek bildiğim onu parası için kullanmış ve kalbi güzel olan bu adamın kalbini yok etmişti.
