Edebiyat öğrencisi olan Meri Sancaktar
güzel, akıllı ve tecrübesizdir.
Aynı zamanda tam bir edebiyat aşığıdır.
AVCI Holdingin başında olan genç 27 yaşındaki milyader Berk Avcı ile yolları kesişince Meri için zor günler başlar.
Kader onları kirli it...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İ
yi Okumalar... :) :)
Sizi bilmiyorum ama bana en çok Meri'yi hissettiren ve anımsatan kişi Natelia'dı. Bu fotoğrafını görünce Meri'nin masumluğunu , kırılganlığını , duru sade güzelliğini en çok hissettiren fotoğraf buydu. Her ne kadar sarışın ve renkli gözlü olsada. :)
Meri⭐
Hayatımda geçirdiğim bu en kötü günün ardından üç gün geçmişti. Babamın evinde koca üç gün kalmıştım ve boş boş oturup uyumuştum. Babam bu olaydan sonra ve annemle ilgili tartışmamızdan sonra üzerime pek gelmemeye çalışmıştı. Üç gün boyunca şirkete gitmemiş evde kalmıştım böylece Berk'i görememiştim. Onu özledim... Can bugün Türkiye'den gelen özel görevlendirilmiş polislerle sınır dışı edilmişti. Can sorununu çözdüğümüze göre artık eve dönebilirdim. Eşyalarımı yanımda getirdiğim küçük çantama geri tıkıp babamın evinden ayrıldım. Babama evden ayrılacağımı söylememiştim çünkü buna izin vermiycek ve beni yanında kalmam için ikna etmeye çalışacaktı. Taksi evimin önünde durduğunda ücretimi ödeyip taksiden indim. Evime geçip hemen odamdaki banyoya girdim kısa bir duşun ardından şirkete gitmek için hızlıca hazırlandım. Babam bugünde şirkete gelmememi söylemişti ama evde sıkılmıştım ve kendimi gayet iyi hissediyordum. Boynumda hafif çürüğe benzer morluklar kalmıştı onlarıda kolayca pudrayla kapatabiliyordum. Maya'ya bugün tekrar eve geçtiğimi ve onunda gelmesi için mesaj bırakmıştım ama mesajıma henüz dönmemişti. Hazır olunca telefonumu ve cüzdanımı çantama atıp evden çıktım ve aşağı indim. Taksi yaklaşık on dakika sonra gelmişti , taksiye binip şirketin adresini verdim içimde bir heyecan vardı üç günün ardından sonra ilk defa Berk'i görecektim. 20 dakika sonra taksi şirketin önünde durmuştu hızla arabadan indim ve neredeyse koşar adımlarla içeri geçtim. Asansörün çağrı düğmesine bastım bir dakikanın sonunda kabinin kapıları açıldı kabinin içi boştu hemen kabine geçip Berk'in olduğu katın numarasına bastım. Kat numaralarını saymaya başlamıştım gittikçe onu görmek için sabırsızlanıyordum. Sonunda asansör Berk'in katında durmuştu kabinin kapıları iki yana süzülerek açıldı ve kabinin içinden çıktım saatimi kontrol ettiğimde saatin ona geldiğini farkettim Berk'in kahve saati çoktan geçmişti mutfağa doğru adımlamaktan vazgeçip doğruca Berk'in ofisinin kapısının önüne geldim. Kapıyı iki defa tıklatıp bekledim içerden 'Gel' emrini duyunca kapının kulpuna asılıp yavaşça aşağı indirdim.
Kapıyı aralayıp yavaşça içeri süzüldüm kapıyı yavaşça ardımdan kapatırken Berk gözlerini dikmiş olduğu bilgisayarın ekranından çekip benimle buluşturdu. Yüzünde şaşkın bir ifade oluşurken aynı zamanda gülümsemeye çalışıyordu , beni beklemediği belliydi. Yavaşça sandalyesini geriye itip ayağa kalktı ve bana doğru yürüdü. Yanıma geldiğinde kolarımı hızlıca ona dolayıp sımsıkı sarıldım ve kulağına usulca ; _Seni özledim... Diye fısıldadım , yanağımı öpüp ; _Ben de özledim... dedi. Kollarımı iyice ona dolayıp yüzümü boyun girintisine gömdüm ve kokusunu iyice içime çekip hapsettim. Bir kaç saniye sonra kendini geri çekip gözleriyle yüzümü taradı yüzümü iki avcunun arasına alıp alnıma öpücük bıraktı. _İyi misin ? Diye sordu , başımı hafiften olumlu anlamda salladım ve _İyiyim, dedim. _Neden geldin ,Meri bir kaç gün daha dinlenseydin. Berra çoğu işi hallediyor. _Çok sıkıldım ,Berk evde sürekli oturup uyuyordum yeterince dinlendim. Hem gerçekten iyiyim , çalışabilirim. _Pekala ama kendini çok fazla yormuyacağına söz verirsen , anlaştık mı ?
