Bilinmeyen Numara: selam
Telefonuma gelen mesaj bildirimiyle bir anda yerimden sıçradım. Ekran kilidini girip gelen mesaja baktım. Güzel, sabahın köründe uyandırılıyor olmam yetmiyormuş gibi bir de bilinmeyen numaradan mesaj alıyordum.
Ben: sanırım yanlış oldu
Bilinmeyen Numara: bianca olduğuna eminim
Bu iyice ürkütücü olmaya başlamıştı. Bir klişe değildi, gerçekten hiç arkadaşım yoktu; yani, Edebiyat sınıfında benden proje ödevinde yardım isterken tanıştığım Denisse Rynolds'ı saymazsam. Ödevinin yarısını ben yapmıştım, ondan olsa gerek o gün bugündür peşimi bırakmıyordu ve ben de iyi bir arkadaş gibi davranarak ona monoton hayatımın heyecan verici detaylarını anlatıyordum.
Ben: adımı nereden biliyorsun
Ben: seni engelliyorum
Bilinmeyen Numara: Pes etmem
Muhtemelen şu 'kalça ya da popo?' sorusuna 'her ikisi de' yanıtını veren aptal futbol takımındandı. Manhasset'taki durgun hayatıma renk katmaya karar vermişti demek.
Ben: ah ahmak erkek milleti
Bilinmeyen Numara: Hey
Bilinmeyen Numara: ben kızım seni önyargılı!
Ben: pekala
Ben: bu daha da garip
Ben: numaramı nasıl aldın
Bilinmeyen Numara: bu klişeyi yapacağım için üzgünüm ama aynı okuldayız ve numaranı tim'den aldım
Okulumdaki eşcinsel takımından Timothee Todd son bir senedir yaptığı telefon numarası koleksiyonunda -ki bunun için yüzyıllık sakızlarla dolu sıra altlarını bile incelediğini görmüştüm- geçen sene mezun olan Mia Rodriguez'in numarasını bile tutuyordu! Okul dergisinin yıldız editörü Margaret Johansson onun adını dillere düşürmekle kalmamış, onu bir çeşit sürtük ilan etmişti. Mia'yı tanıyamadan okuldan mezun olması üzücüydü fakat zaten duyduğum kadarıyla eski piercingli çetesinden Aiden Cornell'ın kız arkadaşıydı. Bu çetenin nesli -maalesef ki- hala devam ediyordu ve hiçbirinden hoşlanmadığıma yemin edebilirdim. Tüylerimi diken diken ediyordular!
Bilinmeyen Numara: aslında satın aldım diyebiliriz çünkü karşılığında 10 dollar istedi
Bilinmeyen Numara: ucube
Yine de emin olmak için sordum.
Ben: tim mi
Ben: numara-defteri-tim'den mi söz ediyorsun
Ben: ah beni gerçekten ürkütüyor
Bilinmeyen Numara: haklısın
Bilinmeyen Numara: 10 dollar ile gidip kendime bir dilim balkabaklı çizkek ve kremalı latte alabilirdim
Bir dakika!
Ben: AMAN TANRIM ÇİZKEK HAYRANI MISIN
Ben: yani şey
Ben: bu harika
Ben: kim olduğunu bile bilmiyorum aslında neyi sevdiğin umurumda değil
Ben: hoşça kal
Bilinmeyen Numara: adım eliot
Bilinmeyen Numara: şu edebiyat sınıfında daima duvar kenarında oturan eliot denmaire
Eliot Denmaire: beni tanırsın
Galiba tanıyor sayılırdım. Emin değilim; dedim ya, pek arkadaşım yoktu benim.
Ben: evet
Ben: ama benimle konuşuyor olman saçma
Tahmin ettiniz, değil mi? Çünkü Eliot Denmaire şu beni titreten grubun değerli üyelerindendi ve ne haltıma onunla konuşuyordum bilmiyordum.
Ben: şu emo kılıklı punkçı grubuyla takılıyor olman gerekmiyor mu
Ben: ciddiyim
Ben: ruhunuzun şekeri eksik
Eliot Denmaire: rock
Eliot Denmaire: onlar rockçı ve sadece siyah giyiniyorlar diye bu onları emo yapmaz!
İstemeden kıkırdadım. Ona istediğim gibi takılmam için yeterli bilgiyi vermişti.
Ben: vay canına balkabaklı çizkek seven birine göre fazla öfkelisin
Ben: tek boynuzlulara da ilgi duyman gerekmiyor mu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🍰 Çantada Çizkeklik ⚢
Short StoryDikkat! •Günlük hayattan gereksiz konuşmalar ve klişeleşmiş olaylar içerir. •Size kesinlikle bir şey kazandırmayacaktır. •Çerez niyetine yemeniz önerilir. ✏✏✏✏✏ Eliot Denmaire için Bianca Ward'ı tavlamak çantada çizkeklikti. Öyle ki bunun için yapm...