🍰 Çantada Çizkeklik ⚢

1.1 : süt kreması

Edebiyat sınıfına girip sıramın üzerine çantamı ve kitaplarımı bıraktım. Sıraya oturduğumda masanın bir köşesinde duran yırtılmış not kağıdıyla göz göze geldim.
Özür dilerim. Beni affedemez misin, yumurta? -E
Not kağıdını alıp yerimden kalktım ve birkaç parçaya ayırarak çöpe attım. Yerime geri döndüğümde hemen ensemin orada tanıdık sesi işittim.
"Ne yani notumu sadece yırtıp çöpe mi atıyorsun? Benimle konuş, Bianca. Açıklamama izin bile vermedin," diye yalvardı. Beni tekrar kandırmasına izin vereceğimi mi düşünüyordu? O kadar aptal göründüğüme inanamıyordum.
"Benimle iletişim kurmayı bırak," ondan uzaklaştım. "Sana güvenmiyorum ve ah," bir şey hatırlamış gibi beklemesi için işaret parmağımı kaldırdım. "Bu arada," çantamın içinden cüzdanımı aldım ve içinden bulduğum on dolları eline tutuşturdum. "Eğer içinde kaldıysa al, bu on dolları gidip bir başkasının numarasıyla değiş tokuş edebilir ve belki böylece grup içindeki düşmüş onurunu iyileştirebilirsin. Şimdi beni rahat bırak." Önüme döndüm. Eliot birkaç saniye içinde on dolları bir top haline getirerek sırama fırlattı. İçini açtım.
Haklısın. İnanmanı beklemiyorum ama sadece anlatacaklarımı dinlemeni istiyorum. En azından bunu yapamaz mısın? -E
Ona hızlıca geri cevap yazıp kağıt parayı geri fırlattım ve yerimden kalktım. Bu derslik katılmasam bir şey kaybetmezdim. Ne de olsa yarın finalim vardı ve bu sene bitiyordu.
Ders çıkışında okul parkında olacağım. Konuşmanı kısa tut, işlerim var.
🍰🍰🍰
Kafeteryaya iner inmez karşılaştığım yüzlerle adımlarımı onlardan ters yöne çevirdim ve görmemiş gibi yaparak kasaya ilerledim. Cedric yüzüne muzip bir ifadeyle yanıma yanaştı.
Ah, daha geçen gün beni umursamıyordu ve şimdi uğraşmak için bin çeşit yol arıyordu!
"Hey, süt," ıslık çaldı. "Ne o? Artık kız arkadaşın yanında gezmiyor mu?"
Bir dilim muzlu çizkek ve tarçınlı sütlü kahve alıp ona döndüm. "Kapa çeneni," göz devirdim. "En azından senin gibi yağlı değilim, süt kreması."
"Bu iyiydi, Bianca," Lily kıkırdadı. "Birinin şuna ağzının payını vermesi gerekiyor, aksi halde susmuyor!"
"Teşekkür ederim, Lily. Sonra görüşürüz." Tepsiyi alarak önüme döndüm. Yanlarında fazla kalmak istemiyordum çünkü Cedric gerçekten sinirimi bozuyordu.
"Görüşürüz... ah ve şey... olanlar için üzgünüm."
Omuz silktim ve gülümsedim. "Bir şey olmadı bile."
Beni onaylarcasına başını salladı. "Evet, bu yüzden dikkatli ol. Miranda şeytanın kızı gibidir," diye uyardı sanki bir sır veriyormuş gibi.
"Pekala," kaşlarımı yukarı kaldırıp indirdim. "Bunu aklımda tutarım."
Boş bir masaya yürümeye başladım ve tepsiyi üzerine bıraktım. Oturmadan önce telefonumu elime aldım.
Ben: engelini kaldırdığım için bana mesaj atıp durmazsın umarım ama parka gidiyorum
Ben: bil ki orada değilsen seni beklemeyeceğim
Mesaj geldiğine dair bildirim gelse de bakmak yerine tepsimi önüme çekerek tatlıma gömüldüm. Gerçekten de şekere ihtiyacım vardı çünkü biraz sevgisiz hissediyordum. Tatlım biter bitmez telefonuma gelen mesajı açtım.
Eliot Denmaire: aslında bir saattir seni bekliyorum
Yerimden kalkıp kafeteryadan çıktım ve okul parkına ilerlemeye başladım. Eliot salıncağa oturmuş sigara içiyordu. Beni görünce ayaklandı ve hafifçe gülümsedi.
"Ah... selam." Gözlerinin altı mordu ve biraz yorgun görünüyordu.
"Selam," hafifçe öksürdüm. "Acaba sigaranı söndürebilir misin? Dumanı yüzüme geliyor." Bir an için ısrar edeceğini düşündüm ama omuz silkti.
"Evet, tabii. Önemli değil." İzmariti ayağının ucuna attı ve ezerek söndürdu.
Salıncağa oturduğumda yanıma geçti. Ona döndüm. "İyi misin?"
"Galiba," biraz sallandı. "Pekala açıklasam iyi olacak çünkü daha fazla tutamayacağım." Konuşmaya başlamadan önce derin bir nefes aldı. "Bizimkileri bilirsin, hepsi uçuk şeyler yapmaya bayılır. Bu yüzden yılda bir kere büyük bir iddiaya gireriz ve kaybeden ortaya atılan cezayı yapmak zorunda kalır. Bu yılın iddiası kusana kadar içmekti ve minimum sayıda fondipi yapan kaybediyordu. Ben, lanet olsun ki, bir sayı ile kaybettim ve cezaya kaldım. Ceza... şey," biraz geveledi. "Ceza sınıftan kura ile çekilen bir kişi ile beraber olup bunu videoya kaydetmekti. Özür dilerim ama böyleyiz. Haklıydın, bizimkiler zorba ve insanları küçük düşürmekle besleniyor. Yapmak zorundaydım, yoksa grupta sahtekar muamelesi görecektim ve zaaflarımla oynayacaklardı. Seni birkaç kişiye sordum. Numaranı Tim'den aldıktan sonra mesaj attım. Aramızda geçen özel şeylerin hiçbiri sahte değildi, yemin ederim. Buna başlarken sana aşık olacağımı hesaba katmamıştım." Yüzünü elleriyle kapattı. "Kendimi engellemeye çalıştım ve aramıza mesafe koydum. Böylece sen de daha az zarar görecektin. Onlara cezayı gerçekleştirdiğimi göstermek için iç çamaşırını almıştım ama Miranda buna inanmadı. İlerledikçe daha da battım, Bianca. Bir göt gibi göründüğümün farkındayım ama bana bir şans ver ki böyle olmadığımı kanıtlayayım." Yalvarırcasına bana baktı ve ellerime uzandı.
İç çekerek ondan uzaklaştım. Başımı belli belirsiz iki yana salladım ve ifadesizce mırıldandım. "E-postalarını gördüm, Eliot. Söylediklerine inanmıyorum."
"Onlara karşı böyle konuşmak zorundaydım. Lütfen... hatamı telafi etmeme izin ver." Önümde diz çöktü ve salıncağımın demirlerine tutundu.
"Yapamam," ayaklandım. "Artık sana güvenemem." Ona bakmadan hızlıca toparlandığımda Eliot ağlamamak için kendine engel olmak istercesine burnunu çekti. Herhalde e-postaları öğrenmeme neden olan hatası sinirlerini bozmuştu.
"Gitmeliyim. Hoşca kal, Eliot." Kitap okumaktan başka yapacak bir işim yoktu, sadece daha fazla onun yanında durmak istemiyordum. Üstelik hala ona aldığım vanilya kokan parfümü kullanırken bu hayli zordu. O gece benim için özeldi. Sanki her şey o anda kalmış gibiydi.
Eve vardığımda dolan gözlerimden kurtulmak istercesine derin bir nefes aldım ve kitabım ile çantamı masaya bıraktım. Üzerime pembe pijamalarımı giydikten sonra camın kenarına oturarak yıldızları seyretmeye başladım. O sırada telefonum titredi.
Eliot Denmaire: canım yanıyor
Gözlerimi elimin tersiyle sildim ve cevap yazdım.
Ben: acı eşiğinin yüksek olduğunu söylemiştin
Ben: Alışırsın
Ben: nasılsa bu senin için çantada çizkeklik
Numarasına dokunup seçeneklere girdim.
*Eliot Denmaire kişisi engellendi.*