B.13: KÖTÜ SÖZ KAVANOZU

2.1K 327 204
                                    

🌟 bölümü ve bölümleri beğeniniz!
İyi okumalar :)

>NuhTufan<

On ikiye çeyrek varken evin zili çalmıştı. Kütüphaneye beni götürmek için Doğan komiser gelmişti.

"Ee, ellerime kelepçe takacak mısın?" Diye sorduğumda güldü.

"Hayır." Diyerek başını iki yana salladı. "Ama içeri girip beyni etkisiz hale getirmem gerekiyor." Dedi.

"Tabi buyur gel." Deyip arkamı döndüm.

Çocuklarla Yade bahçedeydi. Nil bizi salonda karşıladı.

"Hoş geldiniz." Dedi Doğan'ı görünce.

"Merhaba. Hoş bulduk." Dedi Doğan. "Beyni etkisiz hale getirip onu kütüphaneye yetiştirmem lazım." Derken beni gösterdi.

"Tamam." Diyerek harekete geçen Nil, mutfağa gitti. "Onu bu dolabın içine yerleştirdik. Çocukların ulaşıp kurcalayamayacağı bir yer olsun diye."

"İyi yapmışsınız."

Ağzı üçgen olan bir anahtarı yuvasına yerleştirdikten sonra sağa çevirdi. Bileğimde ki aletin yeşil ışığı sarıya döndü.

Doğan kontrol ettikten sonra "Tamamdır. Şimdi çıkabiliriz." Dedi.

İç geçirdim. El mahkum gidecektim ki daha önce hiç böyle hissetmemiştim. Evden Nil'e veda edip giderken canım sıkkındı. Bu dert beni geriyordu. Neden ben? Neden?

Son model Dacia Duster'a binip yola çıkarken telefonumda ki cevapsız aramalarda göz gezdirdim. Kimsenin aramasını açmazken Kutay, Arda ve bilumum arkadaşlarımla da iletişimi resmen kesmiştim. Sebebi utanç verici durumlar silsileydi. O gün okuldan apar topar hastaneye ve karakola götürülmüş, durumun etkisinden çıkamadan kendimi mahkeme de bulmuştum. Savcı dekanın arkadaşıyken... hapis cezasından daha hafif bir cezayla kurtulduğum evet, açıktı. Yine de ortada haksızlık büyüktü. İftiraya kurban gitmiştim. O adam orada benim sinirlerimle oynamamıştı. Değil yumruk, kafa atmadığıma dua etsin.

Sinirlenerek telefonu cebime attığımda Doğan benden yana baktı.

"Her şey yolunda mı?" Diye sordu.

İç geçirdim ve sessiz kaldım.

Başını salladı. "Pekala. Durum alışılagelmişin dışında ve zor." Dedi. "Ama iyi tarafından bak."

"İyi tarafı yok. Arkadaşlarım arkamdan kazan kaynatırken ben suçsuz olduğum halde bir günahın bedelini ödüyorum."

"İnan hapiste olmak istemezdin." Dediğinde tekrar iç geçirdim.

"Ama burada da olmak istemiyorum." Dedim.

Doğan bana bakıp "Tamam." Dedi. "Pekala."

Camımı sonuna kadar açıp rüzgarın yüzüme çarpmasına izin verdim. Daha annem, babam ve bilumum insanla yüzleşmem gerekiyorken ben çoktan tükenmiştim. Buna hazır değildim. Hazır olamazdım. Annemin gözünde itibarım çöp olmuşken, babamın gözünde zaten var olmayan benliğim tamamen silinmiş olmalıydı. Gözlerimi kapatıp başımı koltuk başlığına yasladım. Hayır, Nuh Tufan. Ölmek çözüm değil. Bunu düşünme bile. Aklına getirme bile. Bu üstesinden gelemeyeceğin bir durum değil. Neden iyi tarafından bakıp- SİKTİR!

Kayıp Ruhlar AnıtıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin