B.19: ARKADAŞLIK İSTEĞİ?

1.9K 334 122
                                    

🌟bölümü beğenerek takip edin :D
İyi okumalar:)

>YadePoyraz<

Uykudan sıyrılırken göz kapaklarımın ardında kalan parlak ışık beni rahatsız ediyordu. İçten içe uyanmak istemesem de buna mecburdum. Kendimi zorlayarak gözlerimi açarken dün gece Kayra ile hastane de sabahladığımızı hatırladım.

O nasıl?

Gözlerim aniden açılırken karşımda Nuh Tufan'ın yakışıklı, uyuyan suratı vardı. NE? Birden kitlenirken nefesimi tutmaya başladım. Gözlerimi kırpıştırırken yakınlığımız ile ondan bana çarpan nefesinin sıcaklığı hissettim. Kayra yüzünden bu haldeydik. Bu küçük bücürler iyice çöp çatan teyzelere benzemişlerdi. Alacağın olsun, Kayra bey.

Hoş kokusu ve suratına bu kadar yakın olmak aklımı bulandırıyordu... ah... yine o çekimsel dürtüye kapıldım. Elektirik akımı gibi aniden ve çarpıcıydı. Beni... heyecanlandırıyordu. Ellerimi karıncalandırıyor, kalbimin ritmini bozuyordu. Aşk mı bu?

Nefesimi yavaşça bırakıp gözlerimi kaldırdığımda uyuyan suratı beni gülümsetti ki buna mani olmak için dudaklarımı birbirine bastırdım. Kapalı gözlerini çevreleyen uzun kirpiklerini izledim. Saçları karışmışken daracık yatakta hiç rahat gözükmüyordu ama ölü gibi de uyuyordu. İşaret parmağımı burnunun altına getirdiğimde sıcak nefesi parmağıma çarptı. Gülümsedim. Yaşıyor.

Birden gözleri açıldığı için irkilerek geriye kaçtım ve küçük olan yataktan düşecek gibi oldum. O da yerden birkaç karışık yüksek yataktan düşüp canımı acıtırım diye düşünerek beni yakaladı. Sağ olsun, canım benim. Ne de düşünceli. Bileğimi tutup kendine çektiğinde göğsüne çarptım. Refleksler on numara, Nuh beyimizin.

"Tutmasaydım düşüyordun." Deyip ardından kıkırdadı ki ben bunu göğsünün içinden duyabilmiştim. Kısık, kalın ve bohem. Kalp atışını bile duyuyordum. Sakin ve dingin. O kadar yakınım yani... benim kalbim ise... çok hızlıydı. İşi birazcık abartmış olmalıydı.

Bekle... bir dakika...

"Kayra nerede? Ezdik mi çocuğu?" Diye sordum.

"Ne?" Anlamadı önce. Etrafına bakındı. Sonra "Harbiden nerede çocuk?" Diye sordu.

Yattığım yerde doğrulup ellerinden kurtulur kurtulmaz yatakta çocuğu aradım. Yoktu. Ayaklandım. Yatağın altına da baktım. Yine yoktu.

"Kayra!" Diye seslendim. Meyra'da yatağında yoktu. "Meyra!"

Nuh Tufan esneyerek "Oyun odasındadır." Dediğinde ondan yana hiç bakmadan odadan çıktım. "Oyun oynuyorlardır, Yade. Sana da günaydın!"

Sesini duymamış gibi yapıp ikizleri aramaya çıktım. Oyun odasında değillerdi. Onları aşağıda buldum. Salonda televizyonun karşısındaydılar. Rahat bir nefes verdim. Luna beni görünce çocukların yanından ayrılıp yanıma geldi. Oh... Neyse ki Kayra'yı ezmemişiz...

"Güzel kızım." Diyerek kediyi kucağıma aldım. "Çocuklara benim için baktın mı sen? Teşekkür ederim."

Minicik bedeniyle kocaman, sıcak bir kalbe sahipti bu kedi. Gülerek onu yüzümden uzaklaştırdım. Çocukların yanına oturup Luna'yı ortalarına bıraktım. Usulca Kayra'nın ateşini elimle ölçtüm. Alnını öptüm. Normal. Gayet iyi hatta. Şükürler olsun.

"Nasılsınız bakalım?"

"Ben iyiyim." Dedi Meyra.

"Ben Hulk'um!" Dedi Kayra. "Bu sabah öyle uyandım."

Kayıp Ruhlar AnıtıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin