Akşama doğru notları toparlamıştım iyice.Gerisine evde devam etmeye karar verip, kalem tutmaktan nasırlaşan sağ elime baktım.Sonra birden omzuma bir el konar gibi dokunmuştu.refleks olarak hızla arkamı döndüm. şaşırmıştım.
Eldaydı gelen.Elinde iki tane kahve taşıyordu. Yanımı işaret ettim ona.
''Bende eve gidecektim aslında, eşyalarımı yerleştireyim beraber çıkalım''dedim. Kitapların bir kısmı benim bir kısmıysa eldanın elindeydi.Dolabı açtım hızla ,fark etmeden kadar doldurmuşum ki bir kaç parça eşya yere dökülüverdi.
elda toplamama yardım ederken abimin bir zamanlar yanından ayırmadığı peluş ayıyı soktu gözüme.
''birileri hala çocuk galiba''
''beni büyütecek annem ve babam yok ne yazıkki''
Elda yanlış bir şey söyleyip söylemediğini düşünüyordu.O an onu vicdan azabıya baş başa bırakmayı tercih etmiştim.Birlikte bir kafeye oturduk.Uzunca bir süre sohbet ettik.
Onun eski neşesi yerine gelmiş gibiydi sanki.Gece on iki gibi eve bıraktım onu.Giderken bu günün çok güzel geçtiğini , bunu en yakın zamanda tekrarlamak istediğini söyledi.
Tam içeri giriyordu ki birden arkasını döndü.Sanki almak istediği şey dışında her şeyi alıp giden biri gibi davranmıştı.
''son bir soru daha '' aramızda mesafe olduğu için bağırıyordu.
''Jokeri sever misin?''
ne saçma bir soruydu bu.Gider ayak sorulacak en saçma soru olmalıydı.
''Joker mi?Kim sevmez ki?''
-mert
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sosyopat (TAMAMLANDI)
Horrorölüm kokusunu anlayacak kadar ölüme yakınım . tekrar dünyaya gelemeyecek kadar aciz. kimim ? neyim ? eğer bunların cevabını bilseydim ne ben şu an bu klavyenin tuşlarına dokunurdum ne de sen bu saçma önsözü okurdun.benden hayatımı istediniz . neden...