Baekhyun okuldaki ilk gününü bitirmişti. Daha ilk günden etrafındaki kara bulutlardan kurtulmuş hissediyordu. Belki de eve döndüğünde her şey yine aklına doluşacaktı, ancak mutlu hissetmişti. Luhan ve Kyungsoo gerçekten iyi insanlardı. Atışmaları bile çok tatlıydı. Onları sevmişti. Ama onlara hala olanlardan bahsedecek kadar yakın hissetmiyordu kendini.
Öte yandan öğle yemeğinde ona dik dik bakan birini farketmişti. O gün onu geri çeken çocuğa benzetmişti ancak o fazla bakamadan çocuk arkasına dönmüştü. Sadece benzetme olduğunu düşündü Baekhyun. Ama içten içe o çocukla karşılaşmayı istemiyor da değildi.
...
Kafedeki işi bittikten bittikten sonra hava kararmıştı bile. Evine doğru yürümeye başladı. Yürürken düşünüyordu da. Sahi, zamanının yarısını düşünmekle geçiriyordu. Ama elinde değildi. Annesi, babası ve Seohyun sürekli aklına geliyordu. Onların ölmesinden kendini sorumlu tutuyordu.
O sırada arkasından gelen adım seslerini farketti. Ama arkasına bakmasına kalmadan biri tarafından duvara sıkıştırıldı. Ağzından acılı bir inleme çıktı. Önüne dönüp kafasını kaldırdığında Seungri'yi gördü. Telaşlanarak bağırmaya başladı. Ama Seungri ağzını kapattığı için sesi boğuk çıkıyordu. Elindeki formasının içinde olduğu paket yere düştü. İki eliyle ağzını kapatan eli çekmeye çalışırken biri Seungri'yi üzerinden çekti. Olayın şokuyla yere düşerken kulağına Seungri'nin acı dolu bağırmaları geliyordu. En sonunda Seungri kalktı ve kaçmaya başladı.
"Seninle sonra görüşeceğiz Baekhyun!!"
Diye bağırarak.Baekhyun ellerinin titrediğini farketti. Zaten dolmuş olan gözleri daha fazla dayanamadı ve gözyaşlarını akıtmaya başladı. Biri omzuna dokununca başını kaldırıp ona baktı ve onun o gün onu tutan çocuk olduğunu farketmesiyle şaşkına döndü.
"İyi misin? Sana bir şey yaptı mı?" Chanyeol o kişinin ona bir şey yapmadığını biliyordu. Ancak onu takip ettiği anlaşılmamalıydı değil mi?
"Hayır bir şey yapmadı." Ancak Baekhyun bunu o kadar sessiz söylemişti ki Chanyeol zar zor anlamıştı. Baekhyun yavaşça kalkmaya çalıştı. Ancak o kadar çok titriyordu ki biraz kalkınca tekrar yere düşecekti. Eğer Chanyeol tutmasaydı.
"İyi değilsin. Gel şuradaki banka oturalım." Baekhyun gerçekten iyi hissetmiyordu. Bu tarz şeyleri yaşamıştı ancak artık kurtulduğunu düşünüyordu. Bu nedenle Chanyeol'un onu tutup banka götürmesine izin verdi.
"Eveet. Otur bakalım. Biraz kendine gelmelisin. Söyle bakalım o adam sana neden öyle davranıyordu?"
"Bu konuda konuşmasak olur mu?"
"Hmm. Tamam. Adın Baekhyun duyduğuma göre."
"Evet."
"Ben de Chanyeol. Memnun oldum."
Chanyeol elini uzattı gülerek. Baekhyun'a baktı. O elini uzatmayınca tam elini indirecekti ki narin bir elin elini kavradığını hissetti.
"Ben de memnun oldum. Ve teşekkür ederim beni kurtardığın için. İki kere."
"İki mi? Başka nerde sana yard.. Hıı uçurum olayından bahsediyorsun. Teşekkür etmene gerek yok. Peki ne yaşadın da böyle bir işe kalkıştın?" Baekhyun sessiz kaldı. Bunu farkeden Chanyeol konuşmaya devam etti.
"Peki anlatmak istemiyorsun anlaşılan. Ama istediğin Zaman anlatabilirsin. Seni dinlerim."
"İyi de nasıl karşılaşacağız.... Ki? Yongçil'de mi okuyorsun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
OUR STORY -CHANBAEK- (Sezon 1)
Fanfiction-Acısıyla tatlısıyla bu bizim hikayemiz. O zaman benimle hayatını da birleştirir misin? Benim senin hayatın değil de, bizim hayatımız olmasına izin verir misin? Baekhyun, benimle evlenir misin???