9. BÖLÜM: ''KADEH''
Bölüm parçası: Sezen Aksu- Aşk.
Bölüm parçası: Sezen Aksu- Yarası Saklım.
Bölüm parçası: John Williams- İtzahak Perlman: I Could Have Done More.
Bölüm Nurhayat' ımın. ''Tepkisiz Okyanusu.''
''Yaklaşık kırk beş dakikadır tek kelime etmiyoruz, farkında mısın Adal?''
''Sence farkında mıyım, Karaer?''
''Sende o zekiliği..''
Barlas, Eflin' e kötü kötü bakışlar atarken, ''tamam tamam görüyorum,'' diye tamamladı Eflin cümlesini. Önündeki şarap kadehine bakarken,
''Ah, sanırım az önce yanlış bir isim kullandım? Barlas Adal mı demeliydim.. Im... Yoksa, Bartu Sayer mi?'' diye sordu iğneleyici ses tonuyla.
''Barlas Adal.''
''Hım? Peki, Bartu Sayer. Niye?''
''Eflin, sana Barlas Adal demeni söyledim,'' dedi Barlas ses tonunu yükselterek. Oysaki açıklayacağını söyleyerek onu buraya davet eden kendisiydi.
Ah, dengesiz adam...
''Bende Bartu Sayer dedim?'' dedi Eflin de dalga geçercesine.
Barlas ayağa kalktı ve Eflin' in kolunu tutarak onu da ayağa kaldırdı.
''Bana bak,'' diye bağırdı. ''Bana bak bana.'' Tuttuğu kolunu kendisine yaklaştırdı ve elleriyle Eflin' in kendi yüzüne dokunmasını sağladı. Mekanın çok kalabalık olduğu söylenemezdi fakat üç çift de dönüp kendilerine bakmıştı.
''Şu an yüzüne dokunduğun, içinden alay edercesine güldüğün fakat seni sürekli sinir etmeyi başaran, içten içe hoşlandığın fakat bu hissi her zerrenle geri ittirmeye, çözmeye, uğraşmaya, mesafeni korumaya çalıştığın, acıdığın, kim olduğumu her şeyden çok merak ettiğin, Sezen Aksu' yu birlikte dinlemek istediğin ve..'' durdu sonra. Bıraktı Eflin' in elini. Yüzüne baktı. Kendisi gibi yüzündeki ifadeyi gizlemeyi o kadar iyi beceriyordu ki bu kadın... Aslında nasıl da oydu.
Elini yumruk yaparken masaya değdi. Eflin' in içtiği bordoya yakın renkli şarap kadehi kendisinin kehribar rengi kadehine değdi fakat onu yıkmadı. Ona doğru eğikti sadece. Her an yıkılacak gibiydi fakat zaten yıkılması gerekirken şu an ayaktaydı. Yükü ona atması gerekirken... Aslında ona kıyamıyor gibiydi.
İkisi de o iki kadehe baktılar. O kadar garip, korkunç ve bir o kadar da hoş bir görüntüydü ki bu... Sonra tam karşılarında asılı duran kemana kaydı Eflin' in gözleri. Otuz saniye kadar sadece onu izledi. Barlas' da onun kemana içli içli bakışını.
''Git çal,'' dedi sonra. ''Bu kadar derin izlemeye karşın biliyorsundur herhalde.''
''İnsan her derin derin izlediğini bilir mi Barlas?''
''Bilmek ister Eflin. Tanımak, öğrenmek, anlamak ister. Zaten her kalp de anlaşılmak ister.''
Eflin bir iki adım geri çekildi. İşte. Manzarası şimdi o kadar mükemmeldi ki... Aşkın içkisi şarap, aşk Barlas ve vazgeçişlerin çığlığı keman.
İtiraz etmiyordu. Hissettiği şey aşktı. Belki de aşktan daha yüce, daha kuvvetli, daha gerçek bir şeydi ama bu adama karşı hissettikleri basit şeyler değildi.
Usul usul kemanın yanına doğru ilerledi. Arkasında bıraktığı topuk sesi bile o kadar zarifti ki... Eflin' e ilk defa bakan biri bile ondaki bu zarifliği anlayabilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEPKİSİZ
Fiksi RemajaGururu sevgisinden ağır bir adam ve sevgiden başka verecek hiçbir şeyi olmayan bir kadın.