Arkadaşlar yorum yapıp, beğenir ve destek olursanız çok sevinirim. Keyifli okumalar:)
Hatıralar. En güzel anılar dahi acıyla, özlemle, hasretle hatırlanır. İnsanın kalbini, hedefe atılan bir ok gibi vurur ve sadece kalbi değil zihni de esir alır. Hatıralar, köhne bir evin duvarlarındaki pas lekesidir, boyanıp kapatılmaya çalışılsa da arada gün yüzüne çıkar. Hatıralar...hatırlamak istemediği anılar... Zihninde dönüp dolaşan o tek kare fotoğraf... Yasin hafif yıpranmış şortuyla, artık kendine küçük gelen tişörtüyle ve her zaman yandan taktığı şapkasıyla ona gülümsüyor. Ön dişlerinden iki tanesi eksik. "Hadi, top oynayalım." diye ısrar ediyor. Hevesle ayağa kalktığı sırada O geliyor. Mektup getiren kadın.
Muhammet ayağına takılan taşa sert bir tekme atıp metal çöp kutusuna çarpmasını sağladı. Dalgaların kıyıya haşin bir tavırla vurmaları sanki içindeki fırtınaların dışa yansıyan hali gibiydi. Hava kararmak üzereydi. Bu soğukta ondan başka kimsenin bu sahile gelmeyeceğini biliyordu. Her zaman yalnızlığı tercih ettiğini söylerdi, ancak bunun doğruluk payı yoktu. İçten içe biriyle oturup dertleşmenin hayalini kuruyordu. Ama yakın olduğu kimse yoktu. Bazen telefon rehberini açar 500 kayıtlı numaradan tek konuşabileceği kimsenin bulunmayışına üzülerek bakardı. Yalnızlıktan şikayetlense de kimseyi yanına istemez, samimi olmaya çalışanlara asla fırsat vermezdi.
Yürüyüş yolundan uzaklaştıkça kuytu köşelerde kendi dünyalarına hapsolan serserilerin sesleri geliyordu. Muhammet onlarla karşılaşmak istemezdi. Yürüdüğü yolun gerisine doğru ilerlemeye başladı. Yavaş yavaş yürürken banklardan birinde oturan bordo eşarplı bir kız gördü. Ufak bir heyecan hissetti içinde. Bu geçenlerde sahilde onu bayıldı zanneden mavi gözlü kızdı. Bu kadar uzaktan onu nasıl tanıdığına hayret etti. Adımları biraz hızlanmıştı. Yaklaştıkça görüş açısı netleşiyordu. Gerçekten oydu. Kucağında bir kitap vardı ama okumuyordu. Kulaklarında kulaklık, gözlerinde deniz manzarası; oturuyordu.
Tam yanından hızla geçiyordu ki birden kendini kızın oturduğu bankın başında buldu. Gitmek ve konuşmak arasında kalmışken dudakları aralandı ve "İyi akşamlar." Sözcükleri dışarı fırladı. Kendisi yaptığı işin şaşkınlığında iken Hatice de tepesinde dikilen karaltıyla kafasını kaldırıp karşısında Muhammet'i görünce gözleri büyümüş, hayret etmişti. Kulaklıklarını çıkartıp, "İyi akşamlar." diye cevap verdi. Emin olmak için dikkatlice baktı; evet, bu Muhammet'ti. Ciddi iş adamı, İrem'in anlata anlata bitiremediği Muhammet. Neden tepesinde dikildiğini merak etti. Kendisini tanıyor olamazdı. O halde neden kendisine selam vermişti?
Hatice içinden bunları geçirirken Muhammet tekrar konuştu. "Eğer rahatsız etmeyeceksem şuraya oturabilir miyim?" diye sordu eliyle bankın ucunu işaret ederken. Sesi o kadar cılız çıkmıştı ki boğazını temizleme ihtiyacı hissetti. Hatice çantasını bankın ucundan kendine doğru çekip koluna takarken, "Oturun, zaten ben de kalkıyordum." diye konuştu.
Muhammet telaşla, "Hayır." diye seslendi. "Hayır, lütfen kalkmayın. Tamam rahatsız olacaksanız başka bir yere geçerim ben."
Hatice doğrulmuşken bu rica üzerine tekrar oturdu. Kendini huzursuz hissederken kısık bir sesle konuştu. "Rahatsız olduğumdan değil yanlış anlamayın. Oturun tabi"
Muhammet, oturmaması gerektiğini biliyordu. Kız, açıkça oturmasından rahatsız olmuştu. Ancak yine de oturdu. Aşırı dik oturması, ayaklarını ritimsiz bir şekilde yere vurması ve kilitlenmiş gibi karşısına bakması gergin olduğunun ifadesiydi. Kendisi de çok rahat sayılmazdı. Tek dizini sallıyor, neden oraya oturmak istediğini sorguluyor göz ucuyla ara ara kıza bakıyordu.
Hatice adamın o kadar boş bank varken neden kendi yanına oturduğunu merak ediyor, kalkıp gitmeyi düşünüyor ancak nedensiz bir şekilde yapamıyordu. 'İki dakika oturayım da öyle kalkayım' diye aklınca hesaplamalar yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I VUSLAT
Ficção AdolescenteEy Gece... Karanlığın en zifirisinde bile hatırlatmaktan kaçtığım kara gözleri misafir edersin zihnimin ona ayrılmış yegane bölgesinde. Bana karanlık bir gelecek vaadedersin gece! Etme. Elim ayağıma dolaşır aklım kalbime takılır ve düşer bir hayal d...