Jongin, dudakları ayrıldıktan sonra küçük bir kelebek öpücüğü daha kondururken aynı zamanda yanağını okşadı. Üstünden kalktığında Kyungsoo bir müddet nasıl davranması gerektiğini düşündü. Böyle şeylerde yeni olduğu için tam emin olamıyordu.
Öncelikle, Jongin onu neden öpmüştü? Saf aşık kalbi onu basit olan cevaba yönlendiriyordu. 'Çünkü benden hoşlanıyor' Fakat içten içe bir şey onu diğer cevaba çekiyordu. 'Bir sebebi yok, istedi öptü. Bu kadar.'
İkincil olarak şimdi sevgili mi olmuşlardı? Pekala, bunu düşündüğü zaman ortaya bir sürü cevap çıkmıştı. O an Jongin'e 'peki şimdi biz neyiz' demesi sevişme sonrası ortada bırakılmaktan korkan bakire kız hissi uyandırırdı.
Ne demişti Jongin, fazla düşünüyorsun dimi? O zamana kadar hep düşünmeden hareket etmenin getirdiği hayal kırıklarını yaşamıştı. Zamanın ona öğrettiği bir şey varsa o da bir şeyleri oluruna bıraktığı zaman acı çektiğiydi.
Bu kez çalan telefon ortamdaki garip havanın bölünmesini sağlamıştı. Jongin telefonunu cevaplarken Kyungsoo oturma pozisyonuna gelip sırtını silkeledi.
"Kalkalım mı artık?"
Telefonu kapattıktan sonra yüzüne bakarak sordu Jongin.
"Olur, geç oldu zaten."
Bi de zaten tırsmaya başlamıştı. Karanlıkta böyle bir yerde olmak, Jongin her ne kadar güvende hissettirirse hissettirsin tüylerini diken diken ediyordu. Ayağa kalkmak için elini yere yasladığında Jongin ondan önce davranmış, yardımcı olmak için elini uzatmıştı. Tereddüt etmeden kabul etti. Üstünü silkeledikten sonra merdivenlere doğru yürümeye başladı
"Şey..." Jongin arkasından söylediğinde bedenini tamamen döndürmeden baktı "Üstünde toz var."
"Uh..."
Bir kaç adımla kendine yaklaşan çocuğa söyleyebildiği tek şey bu oldu. O, belindeki görünmez tozları silkerken, Kyungsoo öyle bir karanlıkta üstündeki tozu nasıl gördüğünü sorgulamak istedi. Sonrasında üstüne gitmemeye karar verip sustu.
Merdivenlerde attığı ilk adımda şans eseri merdiveni bulmuş olsa da ikinci adımında tökezlemişti Kyungsoo. Neyse ki Jongin şortunun askısını tutup düşmesini önlemişti. (O sahne çoksel değil miydi *-* sadistim evet)
"Dikkatli olsana!"
Jongin beline tek koluyla sıkı sıkıya sarılmışken azarladığında Kyungsoo bi alt merdivende olmanın da getirdiği kısalıkla kafasını kaldırıp gözlerini ona kenetledi.
"Niye bağırıyorsun ki?!"
Kaşlarını çatarak sorduğunda Jongin'in kolu anlık olarak birazcık gevşese de sonrasında tekrar eski durumuna döndü.
"Korktum çünkü!"
Duyduğu şeyle beraber Kyungsoo'nun kalbi bi an kulaklarında yankılandı.
'Tanrım... Çok sevimli'
Ne kadar sevimli olursa olsun fangirl çığlığı atıp yanaklarını sıkamayacağı için boğazını temizleyip hareket ederek Jongin'in sarılışından kurtuldu. Tekrar önüne dönüp bu sefer tedbir amaçlı tek eliyle merdivenin kenarına tutundu. Jongin telefonunun fenerini açtığı için merdivenler daha da görünür olmuştu. Merdivenlerin darlığından dolayı Jongin önüne geçerken omuzları birbirine yapışmıştı. Bi ön basamağa geçerken Kyungsoo'nun elini tutmayı da unutmamıştı.
"Çekinmeden üstüme düşebilirsin."
Çok güzel, şimdi bir de alay konusu olmuştu.
"Düşmeyeceğim."
![](https://img.wattpad.com/cover/62345893-288-k855991.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meow =(∩o∩)= •KaiSoo• √
FanfictionSapık bir uke ve aptal bir semenin mevcut bulunduğu fic tanesi... Gelsene, okuruz~ ••• Arkadaşlar, kedilere antipatiniz ya da alerjiniz varsa fici okumayın lütfen. Adından da anlaşılabileceği gibi bu ficte kedilere yer verdim. Yani önünüze aniden bi...