32

4.3K 313 178
                                    

Ay tam yayımlarken Wattpad'e güncelleme geldi, not uygulamasından kopyala yapıştır yaparak yazmıyor olsam sıçmıştım yemin ederim (╥_╥)

Bu bölüme de kısa derseniz bayılırım ajdksksk

••••••••

Sabah uyandığında en son uyananın kendisi olduğunu düşündü bir an, Sehun. Gece beraber uyuduğu zibizingo yanında değildi. Evin fazla sessiz olduğunu fark ettiğinde uyurken yalnız bırakıp gittiklerini bile düşünmüştü. Ya da Jongin çişe falan gitmiş olabilirdi. Son seçeneğin en mantıklısı olduğunu düşünürken yatakta oturup kollarını gererek uzunca esnedi. Eli, ağzından çekmeden hemen önce yana döndüğünde gördüğü manzarayla beraber yatağa düştü.

'Yok artık...'

Kandırılmıştı! Resmen kandırmışlardı onu! Gece bir çocuk gibi kendisini uyuttuktan sonra beraber uyumuşlardı. Sabah uyandığında böyle bir manzarayla karşılaşacağını bilse dün gece hiç Kyungsoo'nun evine gelmezdi.

Kyungsoo'nun kendisine, ders verdiği diğer kişilerden daha samimi davrandığını biliyordu. Ona hyung dese bile hiçbir zaman kızmamış ya da terslememişti. Ders için de olsa evine gelmesine izin vermişti. Her zaman samimi gülüşüyle ödüllendirmişti. Ama ne kadar samimi olsalar da bu ikisi arasındaki samimiyeti hiçbir zaman yakalayamacağını hissetmişti aslında. Kyungsoo'nun Jongin'e olan bakışlarını anlamak için çok da olgun olmaya gerek yok yoktu. Ona olan gülümseyişle kendisine olan gülümseyişin arasındaki farkı görmüştü. Üstelik şimdi başını Jongin'in boynuna gömerek elini onun göğsüne koyup uyuması ve yüzündeki o huzurlu ifade durumu olduğu gibi gözlerinin önüne seriyordu.

Kaybetmiş olduğunu anlamamak için geri zekalı falan olmak gerekirdi. Kaybetmeyi seven birisi değildi ama bir zavallı gibi, hiçbir zaman Kyungsoo'nun yüzündeki o huzurlu ifadenin sahibi olamayacağını bile bile boşa kürek çekmeyecekti. Bunları düşünerek giyinip geceliğini çantasına tıktı. Dişlerini fırçalamak için bile oyalanmak istemiyordu. Son kez ikisine baktıktan sonra kapıdan çıktı.

•••••

Gözlerini açmadan hemen önce, boynundaki fazlalığın ne olduğunu anlamaya çalıştı Jongin. Sonuçta her gün birisiyle uyanıyor değildi. Boynuna değen yumuşak, tüy benzeri şeyden kedi ya da köpek olduğunu düşünebilirdi ama ne yazık ki bunlardan birine de sahip değildi.

Tek gözünü açıp kafasını biraz çekerek baktığında siyah, karışık saçlarla yüz yüze geldi. Yüzüne yerleştirdiği geniş gülümsemeyi çok uzağında olmayan güzel kokulu saçlara gömdü. Kollarını sardığı beli biraz daha kendine çekip gözlerini tekrar kapattı. Biraz daha uyumakta sakınca yoktu.

"Uyandın mı?"

Ya da uyumasa da olurdu. Kyungsoo boynuna çarpıp boğuklaşan sesiyle sordu. Bir an onun uyuduğunu sanıp ona göre davrandığı için utanır gibi oldu, Jongin. Sonra zaten önceki gün üst geçitte yaşadıkları o şeylerden sonra bu gibi şeylerden çekinecek mesafenin kalkmış olduğunu getirdi aklına.

"Uyumuyor muydun?"

"Yeni uyandım."

Jongin'in omzunda biraz kımıldanıp yüzünü ona doğru döndü Kyungsoo. Diğerinin aksine yüz üstü yattığından dolayı yüz yüze geldiklerinde inanılmaz tatlı bir görüntü oluşmuştu. Birbilerine sevimlice gülümseyip o şekilde kalmaya biraz daha devam ettiler.

Sonra Kyungsoo gözlerini açıp oturur pozisyona geldi. Bakışlarını Sehun'un yatağına çevirdiğinde düzenli yatak örtüsüyle bakıştı.

"Sehun yok!"

Gözlerini devirmemek için büyük bir mücadele verdi Jongin. Sehun'u düşünmese olmaz mıydı yani?

Meow =(∩o∩)= •KaiSoo• √Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin