The Weight ile okunması tavsiye edilir.
California ve Paris arasında 8 saat vardı. Ve Shawn havada 10 saat uçacaktı. Akşam 7'de oraya varmış olacaktı. Tabi California saatiyle. Paris saatiyle saat gecenin 1'i oluyordu. Harika. Bugünlük bu kadar matematik yeter.
Saatin 22.00 olmasına rağmen Shawn'ın telefonu hala ulaşılamıyordu. Bugün yorulmuştum. Üstelik çocuklarda evime gitmeme izin vermemişti. Gözlerim kapanıyordu. Daha fazla dayanamadım ve kendimi uykunun dayanılmaz kollarına bıraktım.
***
Heyecanla telefonuma uzandım. Ancak heyecanım fazla uzun sürmedi. Telefonum çalmıyordu. Sadece alarmdı. Okula gitmem için çalan alarm. Kalktım ve hazırlandım. Canım kahvaltı yapmak istemiyordu. Çocuklarda hala uyuyordu. Onlara ufak bir not yazdım. Akşam kendi evime geçeceğimi belirttim.
En yakın otobüs durağına yürüdüm. Her sabah Shawn'ın beni okula bırakmasına alışmıştım. Kendi arabam evimin önünde kalmıştı. Bu nedenle otobüsle gitmek zorundaydım. Yolda yürürken telefonumu çıkarıp Shawn'ı aradım. Çalıyordu. Ancak açan yoktu. Orada saat 16'ydı. Shawn'ın bana çoktan mesaj atması gerekirdi. Twitterına baktım. Orada da bir şey yoktu. Kendi kendime güldüm. Korkularım gerçeğe dönüşüyordu.
***
Derslerden gerçekten de bir şey anlamıyordum. Odaklanamıyordum. Bu benim kendi zararımaydı. Biliyordum. Ancak engel olamıyordum. Öğle arasındaydık ve sıkıntıdan ölmek üzereydim.
"Hey Carly, naber ?" Bu Katy'de. Çok iyi olmasakta sınıfta sevdiğim nadir kızlardandı.
"Aynı." diyip gülümsedim.
"Shawn nasıl ?" dedi. Gözlerimi kısıp ona baktım. "Sen onun sevgilisi değil miydin ya ? Ben mi karıştırdım ?" diye devam etti.
"Benim de sen nereden biliyorsun ?" dedim.
"İnternet diye bir şey var" diyip telefonunu gösterdi. "Sizi herkes biliyor."
"Sanırım bu kötü birşey ?" dedim.
"Yani sayılır. Okuldaki kızlar bu yüzden senden nefret ediyor olmalı."
Duraksadım.
"Nefret mi ediyorlar ?"
"Sana olan bakışlarını görmedin mi ?"
"Dikkat etmedim." dedim. "Peki ya sen ?" diye ekledim. "Sen nefret ediyor musun?"
"Sonuçta bu hayatı sen seçmedin. Bu yüzden senden nefret etmem komik olurdu."
Güldüm.
"Aslında beni tanıyorsun." dedi. Ben cevap vermeyince devam etti. "Ben Caroline'ın arkadaşıyım. Siz Shawn'la yeni tanıştığınız zamanlarda bir kafede birlikte takılmıştık."
Evet hatırlıyordum.
"Ah üzgünüm. Kafam biraz karışık sadece. Ama şimdi hatırladım."
"Problem değil, anlatmak ister misin ?"
"Belki sonra." dedim ve gülümsedim.
"Tekrar problem değil. Ben her zaman buradayım."
"Teşekkürler." dedim ve Katy sırasına geçti. Bende öğleden sonra derslere girmek istemediğim için okuldan çıktım.
***
Hiç bir yere uğramadan direkt eve geldim. Canım hiçbir şey yapmak istemiyordu. Evimi de özlemiştim doğrusu. Kendimi yatağa attım. Galiba 4 saattir yatakta hareketsiz yatıyordum. Telefonum çalıyordu. Söylenerek çantamdan çıkardım. Shawn arıyordu. Hemen açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
treat you better // shawn mendes
Fanfiction'life of the party // shawn mendes' kitabının ikinci kitabıdır.