Yatağın ortasında bağdaş kurmuş burnumu silmekten neredeyse yer kalmamış olan peçeteyle oynuyordum. Kafamda tek bir soru vardı : "TANRIM NELER OLUYOR ?"
Zamanım azdı. Shawn birazdan gelir uyanıp uyanmadığıma bakardı. Hızlı düşünmeliydim.
Ancak şöyle bir problem vardı. Canım öyle çok yanıyorduki düşünme yetkimi kaybetmiş gibiydim. Kaybetmiş gibi değildim. Kelimenin tam anlamıyla kaybetmiştim.
Gerçekten beni sevmekten vaz mı geçmişti ? Herşey buraya kadar mıydı ? Benimle boşu boşuna mı takılıyordu ?
'Tık tık tık !'
Tanrım, gelmişti.
Hızlıca peçeteleri yatağın altına koydum ve kapıya arkamı dönük bir şekilde yatmaya başladım. Uyuma taklidi yapacaktım.
Kapı aralandı ve Shawn "Carly !?" diye seslendi.
Cevap vermedim.
Odanın içinde adım sesleri duyulmaya başladı. Yavaş yavaş yatağa doğru yaklaşıyordu.
Yatağa oturduğunu hissettim.
"Hayatım uyanmalısın."
Gözlerimi hafifçe aralarmış gibi yaptım ve "Noldu ?" diye mırıldandım.
Eğildi ve yanağıma bir öpücük kondurdu. Bu çok rahatsız ediciydi.
"Uyanma vakti !" dedi.
Doğruldum ve ona boş boş bakmaya başladım. Tepkisizdim.
"İyi misin ?" dedi bu defa. Birşeyler olduğunu anlamış olmalıydı.
"Evet."
"Yüzündeki o ifade.." diyip duraksadı. İşaret parmağını bana doğru yöneltti ve yüzünü buruşturdu. "..çok garip."
Bir kaç saniye daha öyle baktıktan sonra aniden çarşafı açtım ve yataktan kalktım. Hızlı davranmıştım.
"Önemli bir şey yok." diyip zoraki sırıtmaya başladım.
Shawn hala olayları idrak etmeye çalışıyordu.
"Ne-neyse. Ben aşağıya iniyorum. Sende gelirsin." dedi ve yataktan kalkıp kapıya doğru ilerledi. Tam arkasından gözlerimi devirecektimki tekrar bana döndü. Tekrar sırıttım. Birşeyler demeye yeltendi ancak aldığı derin nefesi geri vermekten başka bir şey yapamadan odadan çıktı. Kanada bana havası kadar soğuk günler yaşatacağa benziyordu.
***
Aile masasında herkes neşeyle sohbet edip gülüşüyordu. Tam kadro herkes buradaydı. Aaliyah çok samimi bir şekilde sarıldıktan sonra kulağıma 'Barışmanıza sevindim.' diye fısıldamıştı.
Bense tabağımdaki makarnalarla oynuyordum. Burada olmaktan mutlu değildim. Shawn'ın gerçek düşüncelerini öğrenmem lazımdı. Eğer beni sevmiyorsa burada durmamın gerçekten bir anlamı kalmıyordu.
"Carly neden yemiyorsun ?"
Birden sıçradım. Düşüncelerim o kadar derindi ki birde irkilmeme sebep olmuşlardı.
"Efendim ?" dedim ortaya. Soruyu kimin sorduğunu bile ayırt edememiştim.
"İyi misin ? Yüzün solgun görünüyor ?" dedi Bayan Mendes.
"İ-iyiyim." dedim.
"Emin misin ?"
"Aslında.." diyip duraksadım. Derin bir nefes aldım. "Lara hastalanmış."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
treat you better // shawn mendes
Fanfiction'life of the party // shawn mendes' kitabının ikinci kitabıdır.