Gecenin yarısı bir bara gidiyorduk. Shawn'ın arkadaşları ile orada buluşacaktık.
"Neden onlarla buluşuyoruz ?" dedim. Memnuniyetsiz değildim ancak sebebini merak ediyordum.
"Çünkü geçen geldiğimizde seni onlarla tanıştırmadığım için bana kızmışlardı." dedi.
Yüzümü ona çevirdim. Aslında hala ona kızgındım. Hemen affetmişte değildim ancak hiç bilmediğim bir ülkede ondan başka kimsem yoktu. Bu konuyu daha sonra halledecektik.
"Neden öyle bakıyorsun ?" dedi. Öyle dediği anda kafamı başka tarafa çevirdim.
Kıkırdadı.
"Ne var ?" dedim.
Gülerek devam etti : "Uzun zamandır çıkıyoruz ve sen hala bana bakarken utanıyorsun." dedi.
İlk zamanlarımız aklıma gelmişti. Onunla aynı ortamda olduğumda bile kalp ritmim değişiyordu. Bazen o zamanları özlüyordum. Aramızdaki o bağlılığı. Hala bağlıydık belki ama eskisi gibi değildi. Büyümüştük zaten. Hayatlarımız değişmişti. Ortak paydada buluşmak için çok daha fazla fedakarlık yapmamız gerekiyordu ve bazen bu fedakarlıkları canınız yana yana yapıyordunuz. Bazen yorulduğunuz anlar oluyordu. Yaralar alıyordunuz. Ama kalkıp devam etmek zorundaydınız. Çünkü dünya böyle bir yerdi.
"Arkadaşlarımla tanıştığında yabancılık çekmezsin, hepsi cana yakın kişilerdir." dedi düşüncelerimin arasında. Cevap vermeme fırsat kalmadan arabayı kenara çekti. Sanırım gelmiştik.
Tam kapıyı açmış inecekken Shawn kolumdan tuttu.
Şaşırdım ve ona döndüm. Uzanıp açtığım kapıyı kapattı.
"Neler oluyor ?" dedim.
Bedenini bana döndürdü ve tek kolunu direksiyonun üstüne attı.
"Bak Carly.." diyip duraksadı. Meraklanmıştım doğrusu. "Bunu sana şuan sormam lazım." dedi.
"Neyi ?" dedim.
Boğazını temizledi ve çenesindeki yeni çıkan sakallarıyla oynamaya başladı.
"Sen şuan.." dedi ve bir kaç saniye tereddüt etti. "Sen şuan regl misin ?"
Gülmemek için bütün enerjimi harcıyordum. Yanaklarımı ısırıyor, canım acısın diye tırnaklarımı elime geçiriyordum.
Tam ağzımı açıp bir şey diyecekken tekrar lafa koyuldu: "Bak dünden beri sürekli birşeyler düşünüyorsun ve sürekli duyguların değişiyor. Biraz araştırma yaptım. Sonuçlar bunu gösteriyor."
Tanrım, ne olur gülmeyeyim.
Dayanamamıştım ve bir kahkaha patlattım.
"Shawn sana inanamıyorum."
Shawn gözlerini devirdi ve kendini koltukta geriye attı. Birden ciddileştim. Sanırım onunla dalga geçtiğimi düşünmüştü.
"Ne oldu ?" diye fısıldadım.
Eliyle alnını ovuşturdu ve tekrar bana döndü.
"İşte bundan bahsediyorum Carly. Sürekli değişip duruyosun ve bu benim için çok yorucu oluyor. Bende sadece bunun sebebini merak ediyorum."
Sanırım haklıydı. Aslında iki kat haklıydı. Çünkü gerçektende regldim.
"Haklısın." dedim. "Hemde her konuda. Anlarsın işte kadınlar böyledir." diyip dudaklarımı büzdüm. "Katlanacaksın bir kaç gün daha."
Gülümsedi ve yanaklarımı ellerinin arasına aldı. "Böyle zamanlarda bana söyleki aramızda problem olduğu zaman daha kolay halledebilelim, olur mu ?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
treat you better // shawn mendes
Fanfiction'life of the party // shawn mendes' kitabının ikinci kitabıdır.