Bölüm ithafı:
-irm_byr
-NazSuSnmez
-Alyacikk
-ElifVardar541
-gleek-selen
-btlclgcn
-mockingjay1600
-purplepopy *Benden size kalpcikler.*-ecdiecdi Doğum günün kutlu olsun okuraşkım nice mantılı senelere!**
İyi okumalar ♡.♡
*Düzenlendi*
•••Hatırlatma:
Azra'nın yüzü birden beyazlandı. Yüzüne daha dikkatli bir şekilde baktım. Elinde ki eriği yavaşça tabağa bıraktı. "Peki." dedi. Sesi kısık çıkmıştı. Ne olmuştu ki? Merak etmiştim. Bir süre karşı tarafı dinledi. Ben de ağzında ki çekirdeği çıkartarak tabağa bıraktım ve ellerimi silkeledim. Azra gözlerini kırpıştırdı. Ben ise merakla bakıyordum. Ardından fısıltı ile sesi çıktı.
"Hastane mi?"
•••
"Ne hastanesi? Kime ne olmuş? Derin'e mi bir şey olmuş? Konuşsana Azra." göz devirerek anlıma şaplak attı. "Dur 2 dakika Doğa. Allah aşkına dur. Derin'in bir şeyi yok. Çağrı'nın-" sözünü keserek bağırdım. "Çağrı mı? İyi mi?" Derin bir şeyler söylemişti ama anlamamıştım. Sonuçta telefon Azra'nın kulağındaydı. Azra 'peki.' diyerek telefonu kapatmıştı. "Azra konuşsana!" diye bağırdım.
Ellerini omzuma koyarak yüzüme baktı. "Doğa. Sakin olabilir misin artık?" sinirle ellerini omzumdan ittirdim. "Olamam Azra! N'oldu Çağrı'ya?" göz devirerek omuz silkti. "Bir şeyi yok." beni deli mi etmek istiyordu? "O zaman niye hastanede acaba? Azra düzgün anlatsana şunu." dedim ve nefesimi dışarıya üfledim. Çağrı'ya bir şey olmadığını öğrenince rahatlamıştım. Ama hâlâ neden hastanede olduğunu anlayamamıştım.
"Ben de pek bir şey bilmiyorum ki. Derin, Çağrı hastanede. Önemli bir şeyi yok dedi. Kolu kırıldı sadece. Kolunu alçıya aldılar dedi. Şimdi gidip öğreniriz. Hadi." yine n'aptın ki Çağrı? Kafamı sallayarak yukarıya çıktım Azra'nın peşinden. Üstüme sabah giydiklerimi geçirip çantamı omzuma attım. Azra da hazır olunca onun arabasıyla gitmeye karar verdik. Yine buraya gelirmişim de falan da filan. Aklıma takılan soruyla Azra'ya döndüm. "Merak ediyorum. Acaba hangi hastaneye gidiyoruz?"
Bakışlarını yoldan ayırmadan cevap verdi. "Gidince görürsün." bir kaç saniyelik sessizliğin ardından konuşmaya devam etti. Pardon Çağrı'ya saydırmaya. "Bu senin Çağrı olacak kardeşin varya. Gerizekalı. Kim bilir n'aptı. Aptal! 1 haftalık affetme süresi de aksadı. Onu bu haftaya ertelemek gerekiyor. Aptal n'olacak!" gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
Ama haklıydı. Nolmuştu da kolunu kırmıştı ki? Şapşal. Yine birileriyle kavga mı etmişti? Gidince görecektik. Yol boyu Azra Çağrı'ya saydırdı. Ben ise gülmek ile endişelenmek arasında kalmıştım. Hastaneye gelince hızla arabadan indik. Danışmanın yanına gelince boğazımı temizledim. "Merhaba. Çağrı Ilgaz hangi oda da acaba?" bana samimi bir şekilde gülümseyerek bilgisayara baktı. "402 numaralı oda 4. Kat. Zaten taburcu edilecekti."
Teşekkür ederek samimi bir şekilde gülümsedim. Azra ile beraber asansöre doğru ilerledik. Ben böyleydim. Tanımadığım insanlara bile gülümserdim. Deli miyim neyim yahu? "Ya Doğa. Çağrı'ya mesafeli davranmalıyım değil mi? Sonuçta Duygu olayı-" kafamı sallayarak konuştum. "Kesinlikle. Sürünsün biraz." bu dediğim onu gaza getirmiş olacak ki memnun bir şekilde gülümsedi. "Haklısın. Uyuz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JELİBONLU MUHALLEBİM
Humor"Bir şey fark ettim de." dedi ve jelibon dolu kaseyi kendi önüne çekti. 'Ne fark ettin' demek istesemde gözlerim çektiği kase de takılı kalmıştı. Onlar benim jelibonlarımdı. "Sen ve ben." bunu demesiyle gözlerim jet hızında gözlerini buldu. "Ben ve...