JELİBONLU MUHALLEBİM

⭐JM-30.Bölüm:'Anam! Ejderhalar dünyayı ele geçiriyor galiba!'⭐

Helloooğ...♥ Ay şaka maka 30. Bölüme geldik ayol! Bugüne kadar yanımda olan herkese tşklerimi sunuyorum. ♥

Bölüm ithafı:
-eda_kas13
-FrancisconunKedisi
-poncik_cadi
-_LAZZZ_KIZII_
-xbusra1907x
-selcuk_eylul_selen
-gizemli_birkiz
--kadriyeiremdan *Benden size mantılı öpücükler.*

♥İthaf istiyorsanız. Bu satıra, mesaj panoma veya normal mesaj olarak atmalısınız yoksa unuturum. Ara satırlara yazmayın lütfen.♥

🎶Kenan Doğulu- Tencere kapak. 🎶

Satır satır yorumlarınızı bekliyorum iyi okumalar. ♥.♥

*Düzenlendi*

•••

Hatırlatma:

Tabi, 2 saniye sonra birbirimizden ayrılmıştık. İçeriye gireceğimiz sırada, sinirle bana ve Derin'e bakan, kıpkırmızı olmuş birini beklemiyorduk. Yutkudum. Derin'e baktığım da benim kadar şaşkın olduğunu anladım. Sinirle aniden bağrınca irkildim.

"Doğa!?"

•••

İşte şuan bitmiştik. Öyle böyle değil fena halde bitmiştik. Bunu duyması hiç iyi olmamıştı. Hemde hiç. "Esmerim." tabi Derin'in sesini duyunca panik duygum azcık yok olmuş olabilirdi. Ama azcık yahu. "Galiba boku yedik." kafamı sallayarak onayladım. "Hemde fena yedik."

Anırmak iyidir. Evet ama şuan bizim için iyi bir zamanla olmayabilirdi. Biz gülmüyorduk, fakat Arel anırarak gülüyordu. (Kabul edin Arel'i beklemiyordunuz :D) Yüzü gülmekten kıpkırmızı kesilmişti. Ayrıca bir yandan karnını tutarken, diğer yandan işaret parmağını bize doğrultmuştu. "Seloş sevgili olduğunuzu söylemişti ama bu kadarını tahmin etmemiştim kız ben."

Tekrar anırarak gülmeye başladığında gözlerimi devirdim. Allahım bizi şunun diline düşürtecek ne günah işlemişsek affet. "Kız düşünsene ben ve Selin hortum tutmuşuz mantı yiyoruz." yüzünü buruşturdu ve ambulans sireni gibi tiz bir ses çıkarttı. "Kız Allah korusun. Ay Allah yazdıysa bozsun. Bir an hayal ettim de. Çok tuhaf oluyor he!" ardından kıkırdadı ve gözlerini ikimiz arasında gezdirdi.

32 diş sırıtarak, havalı olduğunu düşündüğü bir yürüyüşle yanımıza geldi. "Derinliyavrum. Şimdi senin başın bağlı oluyor. Doğaşkım benim yengem sayılıyor. E zaten Çağrımlıaşkım'ın da başı bağlı doğal olarak." kendi kurduğu cümleye kendi güldü ve devam etti. "Azraşkım da yengem sayılıyor. Ay benim ne kadar da yengem var böyle!"

Gülerek kafamı iki yana salladım. Arel yine aynı Arel di. Şebek. Mantı kılıklı ayıcığım benim. Devam etti konuşmaya. "Ay bunu kutlamalıyız ayol!" aklıma gelen şeyle ciddi bir tavırla Arel'e döndüm. "Dur bir dakika. Kimden öğrendin dedin?" omuz silkti. "Seloştan öğrendim bebeğim." Derin dişlerini sıkarak eliyle omuzlarını sıktı Arel'in. "Ağzını topla. Sikerim."

Bitirdin bizi Selin. Bitirdin! "Yavaş nomissiz terbiyosiz." Derin bu sefer ensesine şaplak atınca çığlık attı. "Vidaların fazla mı gevşedi lan senin?" Arel mesajı almış olacak ki 32 diş sırıttı. Pardon 33müş. "Aa estağfurullah canım. Estağfurullah." oflayarak gözlerimi etrafta gezdirdim. İzmir de hava soğuk değildi. Fakat yarın İstanbul'a dönecektik. Orada hava buraya göre daha soğuktu. Hasta olmazdık umarım.