7.Bölüm

1.9K 175 36
                                    


Ney Kursu...

Ney kursuna gitmeye karar vermemizin üzerinden 1 hafta geçmişti. Bu bir hafta içinde kızlarla birlik olup ailelerimizi zor zahmet ikna etmiştik. Tabii kolay olmamıştı ikna etmemiz. Biz de çareyi bütün anneleri bizim evde toplayıp. 'Kafamızı dağıtamazsak, sınavda da başarılı olamayız' temalı bir konuşma yapmıştık ve onlar da sonunda ikna olmuştu. Bu gün günlerden Perşembeydi ve kurs bu gündü. 2 gün önce kayıt olmuştuk ama ilk defa bu gün gidecektik kursa. Haftada 2 gün, Salı ve Perşembe günleriydi kurs.
Okul dönüşü kızlarla evlerimize gitmiş ve üzerimizi değiştirmştik. Daha sonra da küçüklükten beri eğlence yerimiz olan o parkta buluşmuştuk. Sohbet ederek otobüs durağına doğru gittik. Durağa geldiğimizde durağın oturağında oturan 5-6 kişilik erkek grubunun gözleri bize döndü. Kızlarla hepimiz aynı anda kafamızı yere eğdik. Kafa'mı yere eğmeden önce dikkatimi çeken bir şey olmuştu. O da bu çocukların tam bir 'Apaçi' olduğuydu. Çok fazla bakmamıştım ama zaten kirpi gibi olan saçları o kadar iticiydiki ilk baktığınız anda ilginizi çekiyordu. Kendi kendime kafamı sağa sola sallayarak yanımda ki Rümeysa'ya döndüm.

"Rümeysa, şu apaçiler bizim bineceğimiz otobüse binerlerse ya? Ayy onlarda Ney kursuna gidiyorsa furin beni."diye fısıldadım.  Yüzündeki ciddi ifadeyi bozmamak için dudaklarını sıkıca birbirine bastırdı ve kafasını iki yan salladı.

"Yok yok binmezler. Onların ne işi olur ki Ney'le."diyerek yüzünü buruşturarak konuştu. Kafa salladım. Apaçilerden birisi sürekli küfür edip arkadaşına el şakası yapıyordu. Bu görüntü ve ses kirliliklerine daha fazla dayanamadım ve durağın arkasına doğru geçtim. Kızlar da benimle geldi. Böylelikle apaçilerin göz hizasından çıktık.
Kısa bir süre sonra bineceğimiz otobüs geldi. Kızlarla sırayla otobüse bindik ve öğrenci kartlarımızı oradaki cihaza okutarak iç kısımlara doğru ilerledik. Otobüs'ün içi çok kalabalık olmadığından hepimiz birer koltuk bulup yerleştik ve otobüs haraket etti. Apaçiler binmedi merak etmeyin.

***

İnmemiz gereken durağa geldiğimizde otobüs'de ki 'stop' düğmesine basıp şöförün durmasını sağladım. Ayağa kalkıp bizim kızlara baktım. Benim ayaklandığımı gören kızlar hızlıca ayağa kalktılar ve beraber otobüsten indik. İner inmez Merve konuşmaya başladı. Bir yandan da kursun olduğu yere doğru yürüyorduk. Kayıt olurken geldiğimizden yolu biliyorduk.

"Kızlaaaaar, biz ney filan almadık. Gidince orada ne çalacağız?"diye sordu telaşla. Ona 'seni cahil' bakışı atıp konuştum.

"Gider gitmez ney çalmaya başlamıcaz heralde. Oradaki hoca bize nasıl bir ney tavsiye ederse onu alacağız. Kafamıza göre alsak olmazdı, benim çok zeki arkadaşım."diye gıcık bir şekilde cevapladım onu. Yüzünü buruşturdu.

"Sen çok biliyon. Hıh."diyerek trip pozüsyonu aldı. Yavaşça yanına yaklaşıp şalının ucunu çektim ve hızlıca yanağına öpücük kondurdum.

"Oyyyy. Alındın mı bakayım sen?"diye sesimi sevimli çıkartmaya çalışarak konuştum. Bu hallerimi her zaman bulamayacağından benden uzun olan boyunu gözüme sokar gibi beni kolunun altına aldı.

"Ben sana hiç kırılır mıyım canikom."diye konuştu. Yüzümü buruşturup ondan uzaklaştım.

"Böyle canikomlu filan konuşacağına alınsan daha iyiydi be gülüm."diye krolaştım. Gülüp eşarbımı bozdu. Biz her zaman ki gibi itişmeye devam ederken Rümeysa hepimizi susturup kursu bize gösterdi. Ahh gelmiştik sonunda. Kızlarla beraber içeri girdik. Burası belediyenin açtığı bir kurs'tu. Aslında bizim mahallede de vardı bu kurstan ama 'Ney' bölümü yoktu. O yüzden bizde buraya gelmiştik.
Danışmadaki kadının yanına gidip isimlerimizi söyledik ve sınıfımızın yerini sorduk. Kafa sallayıp arkamızda birine seslendi.

"Berke!"diye seslenmesinin ardından yanımıza bir çocuk koşarak geldi.

"Efendim Canan hanım?"dedi ve bize baktı. Gözleri en çok telefonuyla oynayan Elif'te takılı kalmıştı. Daha fazla bakmadan adının Canan olduğunu öğrendiğimiz kadına döndü.

"Bu hanım efendileri 2.kattaki ney sınıfına götürür müsün?"diye kibarca sordu kadın. Çocuk kafasını sallayıp bize döndü ve asansörün olduğu kısmı işaret etti. Kızlarla aramızda ufak bir bakışma yaşandı.

"Merdivenlerle çıksak 2.kata?"diye sorarca konuştu Elif. Her ne kadar sayıca kalabalık olsakta bir erkekle aynı asansörde çıkmamız caiz değildi. Berke denen çocuk yüzümüze tuhaf tuhaf baksada Elif'in söylediğini onayladı ve o önde biz arkada merdivenlere yöneldik.

2.Kata geldiğimizde çocuk bir kapının önünde durup bize döndü.

"Biraz geç kaldınız bayanlar. Hocanız pek böyle şeylerden hoşlanmaz. Özür dileyerek girin içeri. Yani beni ilgilendirmez ama ilk günde ters düşmeyin derim."diyerek bizi uyardı. Rümeysa çocuğa bakmadan başını salladı.

"Tamam kardeşim sağol."dedi. Bu kibarca 'Git artık, biz hallederiz' demekti. Daha sonra kapıyı çaldı ve sırayla içeri girdik. Rümeysa, Elif, Merve, Zeynep ve ben şeklinde sırayla dizildik. Sözcümüz olarak Rümeysa konuştu.

"H-hocam geç kaldık. K-kusura bakmayın."diye. Sesinde şaşkınlık vardı. Hem niye kekelemişti o? Aman neyse diyerek hocaya bakmadım. Üşeniyorum ya hu. Gözlerimi sıralarda oturan insanlarda gezdirdim. Genellikle genç kadroydu ve çoğunluk kızdı. Sonunda gözlerimi hocaya çevirdim ve hoca da konuştu.

(Burada bitirecektim ama kıyamadım.)

"Bu seferlik yenisiniz diye bi şey demiyorum. Bi daha olmasın lütfen."dedi. Bu adamın burada ne işi vardı ya hu. Ahh merak ettiniz değil mi? Sizi daha fazla merakta bırakmayayım o halde. Karşımda Ömer bey vardı. Hani şu parkta karşılaştığımız. Rümeysa ondan şaşırmıştı demek.
Yerlerimize geçerken kısa bir süre bakışlarını sırtımda hissettim. Yerime oturduğumda bana değil sınıfta ki başka erkeklere bakıyordu.
Ders boyunca Ömer bey, yani Ömer hoca 'Ney' çalgısının geçmişini anlattı. Anlatırken gözleri genel olarak erkek öğrencilerdeydi. Hmm...Müslim Boy(Müslüman Erkek) demek.

"Evet arkadaşlar bu günlük bu kadar, birdaha ki ders'te neylerimizi alıp çalışmaya başlaycağız. Ben size .... Markasını öneriyorum. Kendiniz bilirsiniz ama bu markayı alırsanız memnun kalırsınız."dedi ve gülümseyerek dersi bitirdi.
Sınıftan çıkarken yaşıtımız gibi görünen kızların hoca'nın etrafına doluştuğunu görüp göz devirdim. O sırada Ömer bey'le göz göze geldik. Nefsim bak desede, haram olduğunu kendime hatırlatarak gözlerimi yere indirerek sınıftan çıktım.

***

Kızlarla otobüsten inmiş, mahallemize doğru yürüyorduk. Tabii ki de kızlar susmayıp Ömer bey ve benim hakkımda yorumlar yapıyorlardı. Hayır niye bu kadar abartıyorlar anlamıyorum. Ya hu altı üstü adam benden helallik istedi.

"Merve, bir defa daha Ömer Hoca dersen ağzına kürekle vururum."diye sessizce çemkirdim. Sesimin bir erkeğe gitmesi caiz değildi sonuçtu.

"Tamam be. Ne çemkiriyorsun."diye tısladı. Elimin tersini gösterip 'bi tadına bak istersen' bakışı attım. Gözlerini devirip önden yürüdü. Arkasından gülüp Rümeysa'nın koluna girdim. Rümeysa bana bakıp pislikçe sırıttı.

"Allah Ömer hoca'yla nice Tevafuklar nasib etsin Kardeşim."dedi ve o önde ben arkada koşmaya başladık. Gel gel kaçma gebertcem seni!

Selamun Aleyküm Dostlar,
Vote vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen. Allah'a emanet olun...😁😘😀

Gözlerime Bakma!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin