Park...
Okuldan çıkmış ve ablamların oturduğu semte doğru otobüsle gidiyorduk. Annem'den güçlükle izin almıştım. Yanımda da Merve vardı. Bu gün kızlarla konuşurken oraya yalnız-Yanımda Zümra olsa da- gitmemin doğru olmayacağını fark etmiştim. Bu yüzden de yanıma zorla da olsa Merve'yi almıştım. Merve kulaklıklarını çıkartmış müzik dinliyordu. Sıkılarak eşarbımın içinden kulağıma taktığım kulaklığın diğer ucunu telefonuma takarak müzik listemden bir ezgi açtım.
Mustafa Demirci-Seni Andım Dün Gece
Ben kulağımdaki harika ezgiye dalmışken ablamların oturduğu yerin yakınına geldiğimizi fark ederek otobüsün STOP düğmesine bastım. Otobüs durunca Mervenin kolunu tutup çekerek aşağı indirdim. Bana şaşkınca bakarken kafasına bir şaplak attım.
"Geldik hadi."dedim. Merve gözlerini devirerek beni takip etti. Ablamın evini zaten bildiği için ona bunu söylemem onu kızdırmış olmalıydı. Umrumda mıydı? HAYIR. Ablamın oturduğu siteye geldiğimizde güvenlik beni tanıdığı için kapıyı direk açtı. Hızlıca ablamın evinin olduğu binaya doğru ilerledik. Kapının önüne gelince zile bastım ve kapı açıldı. Binaya girip asansöre yöneldik ve yukarı çıktık. Ablam ve Zümra kapıda bizi bekliyordu. Kapıya yaklaşır yaklaşmaz Zümra boynuma atladı.
"Teyzeeeeee."diye cırladı. Gülümsedim.
"Canım benim."diye mırıldandım. Hemen özlüyordum bu pıtırcığı.
Kapı önünde ablamla biraz sohbet ettikten sonra Zümra'yı da alarak bizim parka yöneldik. Kısa süre sonra parka gelmiş ve bizi bekleyen Ömer hoca, Ali ve bir gençle daha karşılaştık. Merve elindeki telefondan kafasını kaldırdı ve o tarafa baktı. Daha sonra ikimiz de başımızı eğerek onlara ilerledik. Ömer hoca da benim gibi düşünmüş olmalıydı ki yanında bitini getirmişti. Karşılarında durunca Ali bakışlarını Zümradan çekip bana çevirdi ve gülümseyerek yanıma gelip kocaman sarıldı. Gülümseyerek yanaklarını öptüm ve onu bıraktım."Ne yapıyorsun yakışıklım."diye mırıldandım. Ali ukalaca gülümseyip sağ eliyle saçlarını karıştırdı.
"Ne yapayım güzellilik. Kızlarla uğraşıyorum."diye dili dolanarak konuştu. Onun bu şımarık hallerine sessizce gülüp yanaklarını ısırdım. Ali kahkahalara boğulurken gülerek onu bıraktım. Yan tarafımdan gelen sesle o tarafa baktım. Ömer hoca ve Zümra kıkırdayarak bir şeyler konuşuyordu. Bu durum beni mutlu ederken Merve ve diğer genç çocuğun da alttan alttan bakıştığını görünce sırıttım. Zümrayı tutarak Alinin karşısına getirdim. İkisinin de omzuna kolumu atarak gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlerime Bakma!
HumorHafsa ERDEM & Ömer KAROĞLU İkiside bir birinden sinirli. İkiside bir birinden inatçı. İkiside bir birinden sevimli. İkiside bir birinden iyi yürekli. Ama en önemlisi, İkiside bir birinden İFFETLİ iki genç. Tevafuk eseri yolları kesişen bu iki g...