"Kızlar size diyorum. İne bilirsiniz?" Deff arabadan inmiş çoktan bavullarıda bagajdan indirmişti ve bizi sesliyordu. Bizse aval aval köyü izliyorduk. Taşlı yollar, eski bazıları yeni gibi gözüken evler, hepsinin de ayrıca bahçesi vardı. Yoldan geçen iki kişi Def'e salam vermişti bile."Hadi kızlar inelim!" Elnayla kız kardeşime bakıp konuştum. Ve ön kapıyı açıp yere indim. Aslın şirin köydü burası. Sevmiştim. Tamda aradığım sakinlik vardı burada. Şehirde olduğu gibi gürültü, araba sesleri yoktu, sadece kuş cıvıltıları ve arada sırada öten horuz sesleri.
Bavullarımızı götürüp her tarafı duvarla örülü evin bahçesine girdik. Hepimiz ağzı açık kalmıştık buradaki manzarayı görüp. Yer yeşil çimenle örülü, büyük bir ev ve yanında büyük meyve ağaçları. Hatta bir ağacın altın hamak vardı. Gölgelikte kurulmuş masa. Evin kenarları çiçekler süslüyordu. Bazıları evin duvarından sarkıyordu. Sanki bir cennete giriş yapmıştık.
"Burası bizim evimiz kızlar. Her yaz bura tatil için geliriz. Şimdi hava biraz soğuk kasım olduğu için. Ama genellikle hava güzeldir burda. Hadi içeri girelim ve bavulları yerleştirelim." Def komutunu verip eve doğru gitti. Bizde arkasınca onu izledik. Ev temizdi her halde temizletmiş olmalılar. Evin dışı gibi içi de eski gibiydi. Fakat insanı güvende hiss ettiriyordu.
Hepimiz yerleşmiş şimdiyse Deffin arkasınca bizi götürdüğü yere gidiyorduk. Köy yolunun ortasında şakalaşarak yürüyorduk bizi gören köy ehalisi gülümseyerek kimiside selam vererek yanımızdan geçiyordu. Ne güzel insanlar böyle diye içimden geçirmeden edemedim.
Sonunda Deff bir evin önünde durdu ve bize hadi deyip içeri girdi."Teyzee!Teyzeee!Biz geldik!" diye yüzündeki kocaman gülümsemeyle birilerini sesliyordu. Evin diğer tarafından Def deki gülümsemenin aynısından onda olan bir kadın elleri unlu şekilde bizim üzerimize geldi.
"Deffie hoş geldiniz! Sabahdandır sizi bekliyordum bende. Hanginiz Sofia bu arada?" diye bir soru sordu. Demen şanım bu kadar ulaşmış. Ben öne atılıp
"Benim Sofia. Memnun oldum. Demek beni tanıyorsunuz?"deyip Defin yüzüne baktım.
"Ah evet Deff sağolsun her geldiğinde sizden ağız dolusu konuşur."dedi Defi kucaklayarak. Biraz utanmıştım doğrusu. Kadın yüzünü hepimize tutup
" Hadi kızlar ne bekliyorsunuz gelin içeri size yemek hazırladım"demesiyle Elna
"Ne? Yemekmi?" deyip sevinç içinde ellerini çırptı ve her kesden öne geçip kadını izledi. Bizde onların arkasınca.
"Deff neden zahmet veriyorsun kadına? Bak kötü oluyorum sen böyle yapınca." dedim Defe o ise bana asabi bakışlarından atıp sus dermiş gibi kaşları çattı.
Hepimiz karnımızı doyuzdurmuş şimdi sohbet ediyorduk. Defin teyzesi çok komik biriydi bizi güldürmüştü.
"Ee Defie kızları nereye götüreceksin? Şu karşıdaki dağlarda güzel şelale var hem arabayla gidince uzakta değil. Hem sizinle oğlumda gelir" kadın Deffe bakıp konuştu. Demek oğluda vardı. Def hiç bahsetmemişti bir teyzesi oğlu olduğundan. Kadın yanımızda oğlunu arayıp çağırdı.
"Shawn şimdi gelicek ona kadar size bir çayda süzeyim" deyip kadın fincanları topladı. Bizse kendi aramızda planlar yapıyorduk.
"Anne! Ben geldim" kapıdan girerek annesine seslenen çoçuğa hep birlikte kafamızı çevirip baktık. Çoçuk dediğim galiba teyzenin oğlu ve adıda Shawn.Ben daha az yaşlı birini bekliyordum. Buysa benim yaşlarımda biri çıktı ve beklemediğim kadar da çok yakışıklıydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
CLOUD
FantasyBir şeyin gerçek olup olmadığını nasıl anlarsın? Ya yaşadıklarım gerçekse kim inanır bana? Peki ya Derek, o yanımda olucakmı bunca şeyler olmuşken... 21 yaşına gel ve bir anda hayatın alt üst olsun. Çocukluğunda sevdiğin adam ve ailen tarazideyse eğ...