11.

45 3 5
                                    


İki gündür evimizde sakinlik hüküm sürüyordu. Annemle haladır konuşmamıştım. Gluya bir yalan bulmuştum söylemem için. Hastaneden iyi olduğum için beni taburcu ettiklerini, yolda bir kazayla karşılaştığımı ve yaralı birine yardım ettiğim için kanlar içinde olduğumu söyledim. Tabii önce inanmasada başka çaresinin olmadığını anlayıp kabullenmişti. Doğrusu babama bu yalanı inandırmak daha zor olmuştu. Her şeyi her detayına kadar sormuştu. Hatta bir ara kaza geçiren arabanın pilakasını bile sormuştu benden. Beni en çok korkutan babamın söyledikleri oldu.

"Senin hastaneden taburcu olmanı bildirecek hiç bir haber verilmedi bana" demişti. Bense ben onları zorladığım için bunu yapmadıklarını süprizime yardımcı olduklarını söyledim. Yinede azıcık ikna olmuştu. Şimdi düşünüyorumda Ya ararlarsa babamı, benim kaçtığımı söylerlerse ne yapardım? Bi yandan da düşünüyorumda söylemezlerdi. Eğere haber verselerdi bir haftadır kaçmıştım  o sırada verirlerdi.

"Sofi kalk artık!Yoruldum gel bana yardım et" Glu kafamın üstünde durmuş bağırıyordu. Ev temizliği yapılıyordu bense yerimden hala çıkmamıştım, düşünüyordum.

"Off Glu dün temizledik ya evleri. Her gün temizlemek zorundamıyız." deyip diğer tarafıma döndüm. Şimdide o tarafımda uyuyumda o tarafım uyuşsun. Tabii Glu izin verirse. Üzerimden yorganı çekti ve yine bağırdı.

"Mızmızlık yapma Sof. Kalk!Kalk! Kalk!Kalk!" kulağımın dibinde papağan gibi bağıran Kız kardeşime elime geçirdiğim yastıklardan birini fırlatdım.

"Ahh gözüm! Seni geberticem Sofi!" Glu üstemə atlamış kendi yastığıyla bana vuruyordu bende ona tabiikide, diğer taraftan da bir-birimize bağırıyorduk durmadan.

"Kızlar yeter! Durun!Kocaman kızlarsınız yakışıyormu size böyle haraketler!" kapının ağzında durmuş anannem bize kafasını sallayarak bakıyordu.

"İlk o başlattı ananne! Ananne?"deyip Gluyla birbirimize baktık.

"Glu benim gördüğümü sende görüyormusun?"deyip Gluya baktım o ise kafasını evet anlamında salladı. İkimizde sevinerek ve aynı zamanda bağırışmalar eşliyinde anannem Floranın üstüne koştuk. Onu çok seviyorduk. Bir yıldır bize gelmiyordu. Babamla biraz aralarında tartışma olmuştu. Şimdi onu burda görmek beni çok sevindirmişti. Bizi kucaklamış gözünden yaşlar akıtıyordu. Evet o biraz sulu göz biriydi. Bizi her gördüğünde böyle göz yaşlarını akıtırdı. Gluyla ikimiz onun göz yaşlarını silib sulu bir öpüçük kondurduk yanaklarına.

"Sizi çok özlemişim yaramaz torunlarım"deyip yeniden sarıldı bize.

"Biz de seni Flora!" deyip bizde onu kucakladık. Evet Flora diyorduk. Bize öyle öğretmişti.

Bir saatdir Florayla sohbet ediyorduk. Başıma gelenleri üstü kapalı anlatmıştım. O da zaten beni görmek için gelmişmiş.Benim anlattıklarımı üzülerek dinliyordu. Bize en çok sevdiğimiz turtalarından yapmıştı, hemde çikolata parçacıklı. Tıka basa yemiştim turtaları. Sohbetimizin ortasında kapı çaldı.

  "Ben açarım!" diye bağırıp ayağa kalktım koşarak açmaya gittim. Kapıyı açtığımda gördüğüm kişilerle neşem birazda arttı.
Elna elinde tuttuğu bir sürü ıvır zıvırla ve yanında Deffie sanırım pizzayla gelmişlerdi. İkisininde yüzünde kocamak gülümseme bana baklyordular. Aniden üçümüzde aynı anda çığlığı bastık ve bir birimize sarıldık. Gluda koşarak yanımıza geldi ve diğer taraftan da o sarıldı. Evet işte bu bizim qrup kucaklaşmamızdı.  Her zaman böyle kucaklaşıp hep birlikte zıplamaya başlıyorduk şimdiki gibi. Kucaklaşma fastı bitmiş hep birlikte gülüşerek içeri girdik.

CLOUD Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin