Sevgili bu hikayeye adımını atacak kişi, senden bir ricam var: bu hikayeye sadece adım atma, tüm ruhunla gel. Kelimelere hislerini kat çünkü ben size dokunmak için hislerimi kattım. Kendinize bir yer seçin, hikaye ile yalnız kalıp duyguları tadabileceğiniz.
Ve bir de, oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
***
"Eskiden karanlığın barındırdıklarından korkardım, ta ki onlarla arkadaş olana kadar."
***
"Hadi ama Nil, bir kere de gıcıklık yapma." diye sitem etti Burak. Diğerleri de Burak gibi beklemekten sıkılmış gibiydi. Berk kafasını sandalyede geriye atmış tavana bakıyor, Tolga elleri ile masada ritim tutuyordu. Hazal ise bilgisayarda mayın tarlası açmış oynuyordu.
"Bu gıcıklık değil," diye mızmızlandım. "Korku oyunu oynadıktan sonra geceleri uyuyamıyorum ben."
Burak oflayarak kafasını bilgisayar masasına koydu. Aslında beş kişi içinden tek istemeyen olduğum için kendimi uyumsuz hissediyordum ama geceleri uyuyamayan ben oluyordum, onlar değil.
İçimde kararsızlıkla mücadele ederken zoraki bir şekilde konuştum. "Tamam açın, oynayalım."
Burak hızla kafasını kaldırdı ve "Sonunda!" gibisinden mırıldanarak yeni sekme açtı. Arama motoruna hızlı bir şekilde 'Katil Kim?" yazdı ve arama tuşuna bastı. Muhtemelen Türkçe çevirisini oynayacaktık.
"Çevrimiçi oyanan bir oyun mu? Onlar çok korkunç olmuyor ya." dedi Hazal. Burak pis pis sırıttı. "Altına kaçırmadan önceki son sözlerin olacak sarışın."
Hazal biraz korksa da pek belli etmemeye çalışarak alayla kafasını salladı. Burak, Berk, Tolga, Hazal ve ben kardeş gibiydik, hatta gibisi fazla; kardeşiz. Bazı insanlar çocukluğunuz ve en saf yanınızdır derler ya, işte onlar benim için öyleler. Kendimi bildim bileli onlardan ayrılmadım ve çocukluğumu onlarla yaşadım. Ve sanırım hayatımdaki sayılı güzel şeylerden biri onlara sahip olmamdı.
Oyun yüklendiğinde bir tarafımda Burak, diğer tarafımda Berk vardı. Her an çığlık atıp onlardan birinin üstüne atlayabilirdim.
Tolga ayağa kalktı ve perdeleri kapattı. "Daha aksiyonlu olur ya, aydınlık yerde korku oyunu mu oynanır?"
"Burda bizim gamzeli kalpten gitmezse iyi." dedi Berk. Kafam ile onayladım, şimdiden korkmaya başlamıştım.
Oyun yüklendiğinde kısa bir giriş geçmeye başladı.
"Bu oyunda oluşturulan senaryolar, gerçek cinayet, vaka ve katillerden esinlenerek hazırlanmıştır. Oyunda kimi olaylar gerçek, kimi olaylar ise kurgudan ibarettir."
"Oha!" dedi Hazal, benim yerime. Tabi benim diyeceğim bu kadar kısa ve basit bir tepki olsaydı.
"Türkiye'deki basit mahallelerden birinde yaşıyoruz, bu tarz şeyler bize uğramaz." dedi Tolga. Onun kadar rahat ve basit düşünebilmeyi çok isterdim.
Ardından oyunun içeriği anlatılmaya başlandı.
"Oyun her girişinizde size farklı bir senaryo sunar. Denk gelen senaryolar, zor ya da basit olabilir; bu şansa bağlıdır. Tüm senaryolar gerçek değildir. Fakat bazıları dünya üzerinde işlenmiş en gizemli cinayetlerden alınmıştır. Katiller ile görüşülmüş ve oyun oldukça gerçekçi hale getirilmiştir. Oyun yaklaşık 2-3 saat sürmektedir. Durdurma tuşu yoktur, ekran kapandığı an oyun biter. Sizi yönlendiren birileri olacaktır, lakin İngilizce olduğu için altyazı geçilmiştir. Yine de sesi hoparlöre bağlamanız ve tam ekran yapmanız önerilir. Kendinizi hazır hissettiğiniz an alttaki 'start' yani 'başla' tuşuna basarak gerçekçiliğe giriş yapabilirsiniz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Katil ile Oyun
Mystery / Thrillerİnternet üzerinden, çevrimiçi oynanan, gerçek cinayet, vaka ve katilerden esinlenerek hazırlanmış bir korku oyunu. Bir arkadaş grubu bu çevrimiçi oyunu ikindi vakitlerinde merak amaçlı oynarken, oyunun gerçekçiliği yüzünden kapatmak isterler. Nil, g...