" Elihan... Dur! " Bahçe en nefret ettiğim hale bürünmüştü bir anda. Sessizliğe. Omzumun üzerinden baktığımda onun abim olduğunu ve bütün öğrencilerin bana baktığını gördüm. Gözlerim yanarken kimseyle muhattap olmamak için içeri koştum. Sorulacak soruları, söylenecek sözleri duymak istemiyordum. Bu duruma alışamayacağımı biliyor ve ağlamak istiyordum.
Hatırlamak istemediğim herşey gözümün önündeyken keşkelere esir oluyordum. Merdivenlerden hızla çıkarak en üst kata vardım. Koridorun sonunda bulunan sınıfa gittim. Kırık kapıyı itip içeri girdim.
Burası bir nevi depo gibiydi. Kırık sıralar, işlevini kaybetmiş aletler vardı. Buraya girmek yasak olsada ben hep buradaydım. Kırılmış yazı tahtasını duvarın dibinden kaldırıp kendime küçük bir alan yarattım. Gözyaşlarım aralıksız akarken oturdum. Ardından çantamdan asla çıkartmadığım iki günlüğümü çıkarttım. Geçen yıl zamanın değerini anladığımda başlamıştım. Güzel ve kötü anların mürekkeple boş bir kağıdın satırlarında buluştuğu anılarımı ilk sayfadan okumaya başladım. Gözlerimde kanlı yaşlar, yüzümde buruk bir tebessüm ve sarsıntılar eşliğinde.
***
Asla pes etme... Sessizliğin acı çığlıklarına kulak verme...
***
Gerçeklerin bazen üzdüğü, bazen güldürdüğü, geçmiş ve gelecek arası yolculuğa hazır olun.Gözyaşlarınız tükenmek bilmeyen bir hâl alacak... Kâh üzüntüden kâh gülmekten...
****
Hayat bir boyadan ibaretti zaten. Her insana belirli renkler veriliyordu. Ve insanlar o renklere göre hayatlarını boyuyorlardı. Sanırım... şimdi anlıyorum. Benim boyalarım elimden alınmıştı. Ve boya kutumda sadece üç renk kalmıştı. Siyah, beyaz ve gri...
Bu üç renkle gökkuşağı nasıl çizilirdi ki. Bütün renkleri yansıtan beyazdan mı, yoksa bütün renkleri yutan siyahtan mı elde edecektim gökkuşağını. Yoksa sadece griyle mi yaşayacaktım?Boyalar elimde. Hayatımın defteri önümde. Özgür bir rüzgar benden bağımsız çeviriyor sayfalarımı. Bomboş sayfalar akıp gidiyor önümde.
Karar benim tercih senin bu sayfaları beraber çevirmeye ne dersin?
Desteklerinizi esirgemezseniz çok sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sükût-u Vaveyla
Genç KurguHayat bir boyadan ibaretti zaten. Her insana belirli renkler veriliyordu. Ve insanlar o renklere göre hayatlarını boyuyorlardı. Sanırım... şimdi anlıyorum. Benim boyalarım elimden alınmıştı. Ve boya kutumda sadece üç renk kalmıştı. Siyah, beyaz ve g...