Imm çok güzel bir tadı vardı. Bu tadın tiryakisi olabilirdim. Harika bir tat bırakıyordu damağımda. Bunun müptelası oldum galiba Allahım bu nasıl bir tattır böyle damağımda oluşan enfes tadın keyfini çıkartmak için bir süre gözlerim kapalı hissetmeye çalıştım. Ah şunun aynısından paket yapabiliyor muyuz acaba ha!Gözlerimi açıp tabağımdaki son lokmamıda alıp yedikten sonra dudağımın etrafına yayılan çikolatayı dilimle temizlemeye başladım. Dilimi dudaklarımın etrafında dolaştırırken Azer beyle göz göze geldim hemen gözlerimi kaçırıp başımı tekrar tabağıma eğdim on beş dakika önceki yaşadığımız olayları unutmuş değildim. Bu adam manyaktı cidden artık inanıyorum hem dengesiz hem manyak. Bir anda dudağıma yapıştı ya bir anda!! Bide öperken nasıl kaptırdıysam kendimi adam beni arabayla arasına aldı öpücükleri arasında arabanın kapısını açıp beni koltuğa oturtu bir süre daha üzerime eğilerek öptükten sonra benden ayrılıp anlımada bir öpücük kondurdu. Daha sonra ise kapımı kapatıp arabanın ön tarafından dolanarak kendi tarafına geçip oturdu ve arabayı çalıştırıp evimden uzaklaşmaya başladı peki ben ne yaptım tabi hiçbir şey. Girdiğim transtan bir türlü çıkamadığım için Azer beye kolaylık sağlamıştım birde adama durup dururken canım çikolatalı pasta çekti dedim sonuç gecenin bu vaktinde bulduğumuz ilk kafede ben iki porsiyon çikolatalı pastayı mideye indirirken Azer beyin beni izlemesi bu arada hâlâ Azer bey diyor oluşum fazlaca komik değil dimi yani sonuçta adam patronum ama beni öptü bir anda Azer beye baktım ve ağzımdan çıkan kelimelere inanamadım
"Şimdi ben bu durumda Azer bey mi demeliyim yoksa Azer mi? Yani beni öptün sonuçta"
Azer bey aman Azer yok dur aman be her neyse işte gülerek bana baktı ve çık yaptı ne yani yine Azer bey mi diyecektim ama neden!!
"Aşkım böceğim çiçeğim demede ne dersen de"
Hah! Oradan bakılınca öyle bir insana mı benziyorum onu böcek çiçek yapacak kadar mıymıy bir insana mı benziyorum allahım ya deli ediyor bu adam beni. Hah çiçekmiş böcekmiş hem aşkım lafının nesi var sanki.
"Peki Azer bey.." Azer beyin kaşının tekini kaldırması üzerine
"Yani Azer"
yüzüm kızarınca bakışlarımı başka bir yöne çevirdim ama dur bir dakika ben bir şey yapmadım ki sadece isminin arkasından bir ek getirmedim bunda utanılacak ne vardı sanki. Oturduğum yerde sırtımı dikleştirip gözlerimi tekrar Azer be... yani Azer'e çevirdim ama o bana manalı manalı gülüyor bu haksızlık ama.
Suratındaki gülümseme olduğu gibi kalmaya devam edince sinirlerime hakim olamayıp
"Gülme!! Ben iç dünyamda seninle atışırken sana laf söylerken bile Azer bey diyerek anıyorum seni öyle bir işlemiş ki beynime öyle yer etmiş ki bazen... Neyse işte böy..."
Azer sözlerimi tamamlamama izin vermeden araya girdi
"Devam et Dila"
"Devam edilecek bir şey yok"
"Devam et dedim"
"Bazen kendimden utanıyorum kendi patronuma karşı duygusal anlamda bir şeyler hissediyor olmak kendimi zavallı gibi hissetmeme neden oluyor ayrıca bana emir cümleleri kullanman ve sürekli sözlerimi kesmende sinirimi bozuyor oldu mu?"
Oh be rahatladım üstümdeki yükten kurtuldum ya. Rahat bir nefes alıp masada olan gazozdan büyük bir yudum aldım ama keşke suda masada olsaymış o daha iyi giderdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL RENGİ
General FictionVe diyeceğim ki; Aşk güzel şey.. vɑktinde ve doğru insɑnlɑ geldiği sürece...