GÜL RENGİ

21. Bölüm

Azer

Dila karşımda gözlerini olabildiğince açmış Mehmet'in elindeki dosyayı inceliyordu. Buda dosyayı daha önce gördüğü anlamına geliyordu yapma be güzelim başımda bu kadar bela varken birde seninle uğraşmayayım ne vardı sanki dosyaya bakacak tehlikenin sınırlarında dolaşıyordun şimdi tam içine girdin oldu mu?

"Çıkabilirsiniz Dila hanım"

dedim ama o iç dünyasına öyle bir dalmıştı ki beni duymamıştı bile. Sesimi duyması için önce yüksek sesle öksürdükten sonra

"Dila hanım" diye biraz daha sesimi yükselterek konuştum karşılık olarakta şaşkın ördek yavrusu gibi bir tepki aldım

"Haa bana mı dediniz Azer bey?"

"Evet"

"Ne dediniz?"

Bu kadın gerçek miydi acaba?

"Diyorum ki çıkabilirsiniz artık"

"Tamam çıkıyorum Azer bey"

Dila'nın arkasına bile bakmadan odadan kaçar gibi çıkmasına mı gülsem yoksa dosyayı gördüğüne mi kızsam bilemiyordum.

"Abi görmüş dosyayı"

"Görmüş Mehmet görmüş"

"Şimdi ne yapıcaz abi?"

Mehmet'in soru dolu bakışlarına bakıp

"Elimizden geldiğince koruyacağız"

"Abi biz bu kızı tehlikede diye mi koruyoruz yoksa başka şeylerde var mı?"

"Mehmet sen bana bir şeyler ima etmeye çalışmıyorsun değil mi?"

"Yok abi yokta yani kızdan uzak kalsak iki güne bırakırlar peşini"

"Mehmet sen kaç gündür adam dövmüyorsun ondan dolayı oturup kafanda kuruyorsun değil mi"

"Nasıl abi?"

"Kalk Mehmet tonla işimiz var"

"Tamam abi"

odadan çıkıp asansörlerin olduğu tarafa baktım Dila öylece durmuş başı önünde bekliyordu

"Kuryeyi sen mi alacaksın yoksa ben gideyim mi abi?"

Mehmet'e dönüp baktığımda mesajımı alıp direk asansörlere doğru yürüdü. Bende Dila'ya doğru yavaş adımlarla yürümeye başladım

"Dila" diye seslenip sağ omzuna okundum bu haraketim Dila'nın korkup titremesine neden oldu.

   "Azer bey"

   "İyi misin?"

   "Hayır Azer bey hiç iyi değilim kafam çok karışık ve tonla sorum var"

   "Biliyorum"

   "O zaman lütfen aydınlatın beni"

   "Eve git şimdi yarın konuşuruz"

   "Ama.."

   "Eve git Dila"

Dila'nın pes eden bakışlarından sonra elimi omzundan çektim bana arkasını dönüp

   "Peki Azer bey"

   "Alırım seni işe gelme"

Dila'nın bir cevap bile vermeden gitmesi her ne kadar beni sinir etmiş olsada kendime hakim olup şirketten çıktım.