İnsan bazen duygularının farkında olmaya bilir ve yahut alam veremeyebilir. ben de tam bu karmaşayı yaşıyordum. duygularımın farkında mı değildim? yoksa daha önce yaşamadığım duygulardan dolayı anlam mı veremiyordum?
Bu düşünceler ile çocuklara patates ve köftenin harika buluşmasından hazırladıktan sonra yanına da taze sıkılmış portakal suyu koydum geriye bir tek herkesi yemeğe çağırmak kaldı. öncelikle üst kata çıkıp Ecrin ve Cem'i çağırmalı oradan da Azer beye bakmalıyım ben yemek yaparken o da çalışma odasında çalışacağını ve istediğim gibi rahat olabileceğimi söylemişti. Yemek ve sofra hazırlama faslı tamamen bitince mutfaktan çıkıp üst kata yöneldim.
Evet şimdi sesler koridorda ki sol kapının ardından geldiğine göre Ecrin'in odası orası olmalı. kapıya ilerleyip tıklattım içeriden Ecrin'in "Girin"demesi üzerine kapıyı tamamen açıp kapının önünden odaya şöyle bir göz geçirdiğimde odanın toz pembe ve beyaz oluşan dekorasyonu minnoş bir hava oluşturmuştu. Odayı incelemeyi bir kenara bırakıp çocuklara yöneldim
"Evet gençler yemek hazır ellerinizi yıkayın ve aşağıya inin"
"Tamam abla"
"Tamam Dila abla"
Ecrin gitmeden onu durdurup:
"Canım dayının çalışma odası nerde? onuda çağırayım"
"En aylt kaytta Dila abla hem yaytak odası hem de çalışşma odası"
"Tamam bir tanem hadi sende in geliyoruz biz"
Ecrin bana tamam dedikten sonra aşağı inmeye başladı. Oda dan çıkıp merdivenlere yöneldim. En alt kata geldiğimde merdivenin sonunda bir kapı vardı ve kapı koyu kahve rengindeydi. Kapıya yaklaşıp üç defa tıklattım bir süre sonra kapı açıldı ve Azer bey
"Buyurun Dila hanım"
kaşları çatık ve yüzünden su damlaları akıyordu her halde elini yüzünü yıkadı diye düşündüm ama sonra saçlarının da ıslak olduğunu fark ettim.
"Imm şey sofra hazır sizde buyrun isterseniz"
"Tamam siz çıkın bende geliyorum"
"Peki"
arkamı dönüp merdivenlerden çıkmaya başladım. Hayır yani bu adam da gizemli bir şeyler var hissediyorum göründüğünden farklı biri daha sonra Azer bey hakkında ufak bir araştırma yapmayı aklımın bir köşesine not aldım mutfağa geçip yemekleri koymaya başladım zaten çocuklar çoktan yerlerine geçip oturmuş bizi bekliyorlardı. Herkesin tabağını hazırlayıp sofraya koyduktan sonra bende sofrada yerimi aldım. Azer beyde geldi ve onu ilk defa takım elbise dışında kot pandolan ve açık mavi tonlarında bir sweatshirt ile görüdüm. Azer bey masaya geçip oturana kadar belli etmemeye çalışarak bir süre onu izledim ve takım elbiseyi daha çok yakıştırdığımı fark ettim gerçi adamın her hali iyidi ama takım bir başka güzel duruyor üstünde ben Azer beyi ağır ağır süzerken o sweatshirtün kollarını yukarı çekip ağır adımlarla en başa geçip oturduktan sonra yemeğe başladık aynı zamanda çocuklar ile sohbet ediyorduk Azer bey ikiliyi kızdırıp duruyordu. Bu eğlenceli anların sonunda hep birlikte sofrayı toplayıp içeri geçtik. Çocukların çizgi film izleme isteği üzerine minyonlar da karar kıldık bende tekrar mutfağa geçtim tabi. Mısır falan patlattıktan sonra bizlere içecek hazırlayıp içeri geçtim bir tabak mısırı yan yana oturan Cem ve Ecrin ikilisine içecekleri ile birlikte verdikten sonra bende Azer beyin yanına üçlü koltuktaki yerimi aldım mısırı her ikimizinde elinin yetişe bilmesi için ortaya koydum ve filmi başlattık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL RENGİ
Narrativa generaleVe diyeceğim ki; Aşk güzel şey.. vɑktinde ve doğru insɑnlɑ geldiği sürece...