20. Bölüm

10.8K 510 5
                                    

  

  
   Üç gündür ortalıkta sersem gibi dolaşıp hiçbir işimi tam yapamıyordum sürekli neler olduğunu düşünüp duruyordum her seferinde silkelenip işime konsantre olmaya çalışıyordum ama kendimi tekrar dalmış olayları düşünerek buluyordum üstüne birde sabah yetmiyormuş gibi bütün gece olayları tekrar tekrar düşünmek eklenince uykusuz geçen geceler iyice bitap düşmeme neden oluyordu ve hiç problemim yokmuş gibi takip ediliyormuşum hissi yaşıyordum buda iyice paranoyak olmama neden olmuştu.
  Oturduğum koltuktan gerilen sinirlerimi yatıştırmak için mutfağa geçip kendime bir kahve yaptım artık ayakta sallanıyordum resmen ama kafamda kurduklarım yüzünden uyuyamıyordum kahve fincanımı alıp odama geçtim nesliyi uyandırmak istemiyordum ama elimde değildi birden ne olduğunu anlamadan kendimi salonda koltukta oturmuş düşünürken buluyordum. Bu durumdan sıkıldığım için derin bir offf çekip odamın camının önüne geçip biraz nefes alabilmek için camımı açtım  içeri giren soğuk hava ürpermeme nedende olsada aldırmadan pencerenin önünde durup kahvemi yudumlamaya başladım. Bir süre sonra dışardan sesler gelmeye başladı başımı eğip kim olduğunu görebilmek için camdan biraz sarkıttım bedenimi bir çocuk annesini bir şeylere ikna etmeye çalışıyordu ve çok tatlı duruyordu

   "Hayır anne gelicek yine ce e yapıcak"

   "Bebeğim kimse gelmiyor hadi gir içeri üşüteceksin"

   "Hayır ama gelicek abi tırmanıcak ce e yapıcak biliyorum ben"

   "Tamam gelicek ama biz önce sütümüzü içmeliyiz yoksa gelmez"

Küçük çocuğun annesi onu ikna etme çabalarıyla pencereden uzaklaştırmaya çalışıyordu sanırım çünkü sesleri gittikçe azalıyordu çocuğun haline gülüp camımı kapattım sonra aklıma birden çocuğun dedikleri süzgeç misali süzülüp gerekli olanlar kendini belli etti. Ne demişti çocuk abi tırmanıp ce e yapıcak dedi acaba yaşadığım olayla bir ilgisi olabilir miydi? Bunu anlamanın en iyi yolu yarın küçüğün ağzından laf almak olacak ve Neriman teyzeylede konuşup bir şeyler öğrenmem lazımdı. Bunları kafama not ettikten sonra isyan bayrağını çekmiş bedenim ve gözlerim daha fazla uykusuzluğu kaldıramayacağını belli edercesine sızlamaya başlayınca perdemi çekip yatağıma geçtim güzel bir uyku çekme umuduyla...


Gözüme vuran güneş ışıkları uykumdan uyanmama neden olmuştu kendime gelebilmek için biraz süre tanıdım kendime bir dakika kışın erken saatte güneş ışıkları olmazdıki etraf 7'den önce aydınlanmazdı ki. Hayır hayır sakın bana geç kaldığımı söylemeyin üzerimdeki yorganı üstümden atıp telefonuma bakınmaya başladım burada yoktu salonda mı bıraktım ben bunu ne yaptım ya!! Yataktan aceleyle kalktım ama uyku sersemi olduğum için gözlerim kararmıştı kendime gelebilmek için olduğum yerde otuz saniye bekleyip kendime gelmeye çalıştım. İyi olduğuma kanaat getirince hızlı adımlarla odamdan çıkıp salona geçtim. Ortadaki büyük sehpada telefonum ve yanında bir kağıt vardı kağıdı es geçip telefonu alıp saate baktım saat 08:20'ydi buda geç kaldım demek oluyordu hadi ama zaten üç gündür doğru düzgün çalışmıyorum kovulucam sonunda. Oflayarak kendimi koltuğa atıp kağıdı elime aldım nesli bırakmıştı

"Kuzucuk uyandıracaktım ama üç gündür kendinde değilsin ve doğru düzgün uyumuyorsun bile sakın gözümden kaçtı sanma"

burada kızgın emoji çizmeye çalışmış ama olmamış tabi

" O yüzden kıyamadım sakın kızma bana öpüyorum çok"

deli kız !! Kendi kendime gülmeyi bir kenara bırakıp telefonumu elime aldım ve bugün gelemeyeceğimi haber vermek için şirketi aradım bugün evde kalsam iyi olacaktı zaten şirkettede bir şey yapmıyordum koltuğumda oturup saatlerce düşünüyordum.

GÜL RENGİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin