Düşman Okullar M.İ.

BÖLÜM1

     Koltuktan ayaklarımı sarkıtırken son kez şansımı denemek için babama seslendim. "Baba gitmek istemiyorum lütfen " tavrında ısrarcıydı ama o kadar çok diretmiştim ki artık bana cevap bile vermeye tenezzül etmez olmuştu . Kapının önündeki bavulu alıp suratıma bile bakmadan dışarı çıktı . Bende arkasında bir köpek yavrusu gibi tin tin ilerledim . Arabaya binerek ilerlediğimiz yolları izlemeye başladım gitttiğim okul yatılıydı annem 2 sene önce vefat ettiği için babam beni başından atarak sevgilisiyle dünya turu planları yapıyordu . Sinirimi bozanda en çok buydu ya sevgilisiylee .

  Neredeyse 1 saattir yoldaydık ve artık gelmemiz için dua etmeye başlamıştım araba durunca babam bana dönüp "in" dedi. Dediğini yapıp indim . Büyük binaya girdiğimizde ilk 3 katta derslikler sonraki katlarda ise yatakhaneler vardı. Müdürün odasına girince koltukta oturan kızıl saçlı kız ayağa kalkarak suratsız bir ifadeyle yanımfan geçip gitti . Ona aldırmayarak babamın işlemleri halletmesini bekledim .

  Müdür bana dönüp gidebilirsin 2. Kat3. Yatakhane . Kapıdan çıkarken son kez babama baktım telefonuyla uğraşıyordu . Son kez şansımı denemek için tam ağzımı açıp baba diyecektim ki . Kapıdan çıkıp gitti . Bense kapıdan dışarı yeni cehennemime ilk adımı attım. Kapının önünde bir öğretmen vardı yüzüme saçma bir tebessümle baktı ve. "En alt katta yemekhane var saatleri bir günde öğrenirsin anons ederler merak etme. Kitapların yatağının altında okul formanla paketli bir şekilde seni bekliyor her sabah saat 7 ' de kalkıp herkes gibi hazırlanmak zorundasın haftada bir kamp gibi etkinliklere gideriz . " diyerek sustu mal mal ona bakarak susacağı anı bekledim .

   O benim bir adım önümde yürürken bahçey çıkmış bana etrafı gezdiriyordu birden durdu ve arkasını döndü.   anlamamış olsamda üşendiğim için kafa salladım . En son bir bankta oturan iki kızın yanına gittik . Biri müdürüm odasındaki kızıl kafaydı ama daha önce hiç görmemiş gibi davranmayı tercih ettim . "Kızlar bu yeni öğrenci " diyerek parmak ucuyla beni gösterdi kızılı işaret ederek "Bu Sude" dedi . Ve diğerini işaret ederek " Buda irem " tanıştığımıza memnun olmuş bir ifade yerleştirdim suratıma . Arkamdan gelen sesler gittikçe yaklaşıyordu kız kahkahaları şiddetini arttırırken "Sudee bizi tanıştırr " diye üstüme çullandı hepsi . Hepsiyle tek tek tanıştım ama hepsi zengindi ve züpleydi .
   Bunu düşünürken Yanımıza Lale diye bir kız geldi fazla ağır başlıydı ama hoş birine benziyordu. Öğretmen beni Laleye teslim edip gitti.

Ne zaman odaya çıkacağımızı sabırsızca beklerken anons sesi duyuldu.

Sevgili öğrenciler yarım saat sonra herkes yemekhaneye ...

    Herkes odalarına çıkarken bende lalenin peşindeydim . Yatağımı gösterdi . Giyinerek aşağı indik . Yemeklerimizi yiyince herkes bahçeye çıktı . Ve uğultular yükselmeye başladı . En önde lale yanında ben ,sude,irem vardık . Bunu neden yaptığımızı anlamaya çalışırken kapıda beliren büyük sarel koleji otobüsü anlamama yardımcı olmuştu . Lalenin sözü aklıma gelince beynimde iki tane ayı kıvırtmaya başladı . (Kan çıkacak kan ) diye bağırıyorlardı . Ben en önde onların gelmesini beklerken birden herkes kendinden emin adımlarla onlara doğru yürümeye başladılar bende peşlerinden .

  Hepsiyle dipdibeydik nefes alınmaz kalabalığı ortasında kalmıştım resmen . Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken çocuklardan biri ensemden tutup kalabalığın dışına doğru çekiştirmeye başlayınca kızlar erkeklerin üstüne atladılar kimi kızlar sırtlarına binmiş saçlarını çekerkende kimi erkekler kızları omuzlarına alıp indirmiyorlardı. Boynumdan tutan siyah saçlı çocuk bana kimsin bakışı attı ama açıklama gereği duymadım . Bana boş boş bakarken kahverengi gözleri bana yapacağı işkenceleri düşünüyor gibiydi.

O sırada müdür ve öğretmenler ordusu ve puff hepimiz kendimizi dizlerimizin üstüne çökmüs bir şeklide kafamız duvara dayalı halde bulduk sanki mafya çetesiydik. Hayır o değil ilk günden azar yiyecektim. müdür bey ve arkasında diğer okulun müdüresi olduğunu hesapladım bir kadınla birlukte bize tiksinerek bakıyorlardı resmen .

  Kızların saçları başları dağılmış formaları kırışmış erkeklerin ise kıravatları yerlerdeydi . Ben hala hiç bir şey anlamamışken kadın konuşmaya başladı;

"Biz sizin birbirinize kaynaşmanız için neler yapıyoruz ama siz terbiyesizler çok geçmişte olan bir olayı hala büyütüyorsunuz"

Sarellerden biri atıldı. "  Biz bir şey yapmadık onlar yaptı" Müdüre keskin bir ses tonuyla susturdu onu . Sonra herkesi serbest bıraktı erkekler yemekhanede toplanırken bizde odamıza gidip üstümüzü değiştirip. Yanlarına indik bu işin aslını öğrenmem lazımdı .

  Yemekhanedeki dev plazmada oynatılan film bitince müdüre salondan ayrıldı biz ise erkeklerin karşısındaki masada diziliydik kızlar makyajlarını tazelerken bende onları masalarını incelemeye başladım. hepsi neredeyse yakışıklıydı hepsinin belli olan kasları vardı. Ama olaylardan anlaşıldığı gibi bu konuyu açmamam gerektiğini anladım yani ölmemek için . Yemekhaneden tekrar kavga çıkmaması için sıra sıra çıkartıldık bu sefer . Ama o kızgın bakışları üzerimizden bir dakika olsun gitmemişti.

   Yatakhaneye çıktığımızda herkes yataklarına oturdu  ,Sude,irem,Lale ve ben aynı odada kalıyorduk ve iyi anlaşacağımıza emindim. Onlara olayı sorduğumda hiç tereddüt etmeden anlattılar ama bana en Deniz koleji kızı olarak yemin ettirdiler .

  Yıllar önce çok iyi anlaşan okullarmış herkes arkadaşmış falan sonra bir gün kızlar süpriz amaçlı yanlarına gitmişler. O gün kızların girdiği yerde küçük bir yangın varmış. Söndürmüşler yangını ama yangın başka yerler çoktan sıçramış o günden sonra kameralara bakılıyor ve yangını çıkartan onlar gibi görünüyormuş . 2 gün sonra Sarel koleji erkekleri intikam için okulun bütün şampuanlarına yapıştırıcı katıyor ve bütün kızların saçla kısa kesilmek zorunda kalıyor . O günden bu güne Sarel ve deniz kolejleri birbirine düşmanmış .

  Ilginç bi hikayeydi aslında ama hangi tarafın doğru olduğu konusunda pek bir fikrim olduğu söylenemezdi . Gece uyku tutmadı ve yatağında oturan ireme rastladım . "Merhaba" dedim diğerlerinin uyanmamasına özen göstererek . İremde aynı şekilde cevap verdi .
-Neden uyanıksın bu saatte derdin mi var ?

- Sana güvenebilir miyim?

Kafa sallayarak onayladım onu suratında buruk bir gülümseme ile yataģıma oturdu ve bağdaş kurdu.

-Sorun annem beni buraya bıraktı ve başkasıyla evleniyor .

-Hiç sorma benim babamda öyle yaptı değerimizi bilmiyor sorsan benim iyiliğim için bırakmıştır .

- Kendimi kötü hissediyorum.

-Sarılmaya ne dersin .

Kafa sallayarak bana doğru yanaştı . Sıkıca sarılarak kendi yatağına geçti. O gece uykuya dalmadan önce kendime bir söz verdim . Artık bir Deniz koleji kızı olduğuma göre bende birazcık onlardan nefret edebilirdim değilmi .

  M.i
     Gıtmek bu kadar kolaymıydı. Minik bir kasırga başlattı yureğimdeki ağrıyı.  Kim dindirecek şimdi  dışardaki esen rügarla dans eden çekici yağmuru. Sevmek yeter mi insanları? Yoksa bir köşede soğukla mı tanışsam. Yokluğumu sevsem ? Yokluk mu aşık olsa bana .Bir hikayeye mi başlasam yoksa beklesem mi biri gelir diye

Sizi seviyorum💕