Düşman Okullar M.İ.

BÖLÜM25 (Korkma prensin burda)

Sabah yavaşça gözlerimi açtım . Yağız yanımda sessizce kıvrılmış uyuyordu. Bir anda kıyamadım ona bütün gece böyle şu takım elbisenin içinde rahatsızca yatmıştı. Yavaşça kalktım yanından üzerimdeki örtüyü onun üzerine örttüm.
Ayağı kalkıp sessizce lavaboya giderken birden dizlerimin bağı çözüldü ve yere kapaklandım . Çıkan sesden yağız hemen ayağa kalktı. Nazikçe yatağa oturturken. Beynime haddimden çok şey doluştu.
Babam evet onun simasıydı. Elindeki sopamıydı, hayır demir parçası gibi bişeydi. Bana mı yaklaşıyordu. Bir anda kendimi hala orda sanıp "hayır"diye yüksek sesle çığlık attım.

Yağız tek eli ile telefonla konuşurken diğer eli ilede başımı okşuyordu. Olamazdı babam bunu yapmazdı peki neden . Bunu bilmek istiyordum . Ve ne olursa olsun öğrenecektim .
odaya gelen kahvaltılıklardan zar zor bir şeyler atıştırırken. karşı koltuktaki yağıza baktım. Ve kafamı tekrar tabağa gömdüm.

Ayağa kalkıp bir o yana bir bu yana yururken "canım sıkıldı" deyiverdim birden.
Yağız kalkıp benimde diyerek elimi tuttu ve yerdeki paketlerin önüne getirdi hadi biraz mutlu olalım telefonundan bir şarkı açıp en son sese getirdi. Ve belimi kavrayrak dans ettirmeye basladi. O anda kapı çaldı ve gözlerini devirerek kapıyı açmaya gitti.

İçeri dalan Çınar oooo romantizm diye bağırarak elimden tutup beni döndürdü bir an gulerken Çınarın ellerimin arasından kayıp gittigini hissettim. Yağız işaret parmağının ucuyla Çınarın anlından ondan tiksinirmiş gibi iktiriyordu.

Çınar dil çıkartıp koltuğa attı kendini İrem ve Sude benim eşyalarımı toparlarken Lale eline bi bez almış camı silmeye çalışıyodu Arda onla dalga geçerken Bora elindeki çikolatayı pencereye sürüp onu sinir ediyodu. Yanına gidip elinden mendili aldım. Sinirli bakışlarımı Arda ve Boraya çevirip " Ne yapıyosunuz ?" Diye bağırdım.

Bakışları yere eğilirken masanın üstündeki suya uzanıp lalenin üzerine fırlattım Boranın sırtına atlayıp " koooooş " diye hayvan gibi kükredim. Bora uçarken Lale arkamızdan geliyodu ama otelin etrafında atılan 4. Turun sonunda nihayet herkes yorulmuştu. Fazla uzatmaya gerek yoktu aslında ama işte Lale bide üzerimden bir surahi suyu boşaltmasaydı iyiydi.

Odaya çıktığımızda kızlar eşyaları hazırlamıştı. Fazla oyalanmadan okula dönmek zorundaydık.

Bir taksi tutup okula gittik. Okul değişmişmiydi . Yoksa bende mi bir sorun vardı. Beyaz duvarları açık kahveye boyanmıştı ve kapısıda beyazdan siyaha dönmüştü.

Içeriye girildiğindeki yataklar, dolaplar, pencereler hatta yemekhane bile değişmişti. İreme dönüp " Ne oldu burda ?" Dedim. Kafa salladı " sen uyurken okulu kapatma kararı çıktı eğer baştan yenilenmezse kapatılacaktı hala borçları ödeniyo bunun altından nasıl kalkıcak müdür bey çok üzülüyorum"

-Nasıl yani okulumuz kapatılırsa hepimiz ayrılırız

-Kapanmaması lazım bunun için uğraşıyoruz mektuplar gönderiyoruz imza topluyoruz...

-Tamam yapmaya devam edelim o zaman

-Dinlenmen lazım dedi arkadan Sude.

-Okulu kaybedemeyiz bu riski göze alamam.

-Tamam yarın düşünürüz üzerimizi değişelim ve derslere girelim.

Lale bunu çok içten soylemişti sırtıma dokunup ovdu ve odanın kapısını açtı. Yatağıma oturup çantamı açtım ve içinden formaları çıkarttım.

Giyinip 4. Derslige girdim Matematik öğretmeni içeri girip 2 sayfa yazının ardından soru çözümüne geçtiginde derin bi nefes aldım.

Dersten çıkar çıkmaz aniden başıma giren ağrıyı dindirmek için bir kahve aldım ve bahçeye inip çimenlere uzandım . Bulutları izleyip biraz nefes aldım ve çalan zil ile birlikte Tarih dersine girmeye hazırlandım.

Böyle boş bir günün ardından yatma zamanı gelmişti. Odaya gidip diğrlerinin yaptığı gibi ılık bir duş alıp sıcak yatağıma uzandım. Ve hemen uykuya dalıp günün yorgunluğunu attım. Sabah çalan zil ve yapılan anonsla bu günün etkinlik günü olduğunu hatırladım. Bir kot pantolon ve beyaz bir badi geçirdim üzerime . Ve koşarak bahçeye indim . Kızlar ordaydı

O anda bir anons daha geçildi ve etkinlik gününün iptal edildigi dile getirildi. Herkes sessizce yukarı çıkarken