Düşman Okullar M.İ.

BÖLÜM6

     Yatakhanede telefonumla uğraşırken bir yandan uyumak ve uyumamak arasındaki ince çizgide cambzlık yapmaya çalışıyordum ve ayağımı tökezleyip uykusuzluk tarafına düştüm . Huysuzca yerimde kıpırdandım ve diğer kızları uyandırmaya karar verdim irwmin yanına giderek parmağımın ucuyla dürttüm. "Piş" dedim sessiz olmaya özen göstererek uyanmadı . Şansımı Sude den yana deneyip onun uyanmasını bekledim ama mutsuz son . Umutsuzca yatağıma geri dönerken kapıdan kıpırtılar gelmeye başladı . Örtüyü kafama kadar çekip içeri gelen kızların sessiz kahkahalarını duydum.

-kızım bizi okula rezil etmek ne demekmiş gösterelim şunlara . 

-ıyyy ezikler

Deyince kızlar kim oldukları direk olarak anlaşıldı . Bir kapı açılma sesi daha bu da tuvaletin kapısı olmalıydı . Sonra tekrar gülme sesleri ve arkasından odanın kapısının sessizce kapatılması. Bu sefer gerçekten kızların uyanması gerektiğini düşünüp yanlarına gittim. Onlar uyandığında olan bitenleri anlattım. İrem uykulu gözlerini ovuşturarak  seali bir şekilde bir küfür attı ortaya . Banyoya girdiğimizde şampuanların içine yapıştırıcı kattıklarını gördük. Ve tuvalet kağıtlarına ise şeffaf uhu dökmüşler . Lale " Peki kızlarrr şimdi bunları onların yanına bırakacağımızı düşünen el kaldırsın " deyince herkes sinsi sinsi gülüp birbirine bakmaya başladı . Sude " karar alınmıştır yaz kızım " dedi hakim edasıyla . Bir kutu yapıştırıcı bant ve bir şişe su aldık yanımıza .

Kapıyı yavaşça açıp yan yana duran üç yatağı ele aldık . Kimseyi uyandırmamaya özen göstererek saçlarına yapıştırıcı döktük hepsinin onlar gibi kendilerinin dökmesini beklemedik. Sonra 1 şişe suyu eşit olarak eşortmanlarına döktük hatta su yetme diye Sude bizim odaya gidip bir şişe daha su alıp geldi. Sırılsıklam olan eşortmanlarına bakıp bakıp güldük. Ama ayı uykusumudur nedir bir uyanmadılar . Son olarakta bantları alıp kol kıllarının üstüne yapıştırdık. Uçarak çıktık odadan .

  Odaya vardığımızda "Kim bizim bu prenses saçlarımızı yıpratacakmış hih " diyerek bir prensesin tahtına oturur gibi oturdum yatağa . Lale bir anda gülmeye başlayınca Sude de yanıma gelerek bana eşlik etti . " Ah leydim o güzel saçlarınıza talibim" dedi önüme diz çöküp. Yatağın üstüne çıktım ve "Ah romeo, romeo, romeo babam buna karşıdır " diyerek elimle yüzümü kapattım. Bunlara irem karnını tutarak hunharca gülerken lale gülmekten ölecek gibi  kıpkırmızı olmuştu. Sude ayağa kalkıp. "Kaçırırım seni " dedi. "Kaçır beni deli oğlan " diyerek Sude nin  üstüne atladım. Sude yerde altımda can çekişirken Lale ölmek üzereydi . Lalenin suratına bir bardak su atınca kendine gelip nefes alış verişini azalttı.

Beş dakika sonra mayışmış bir halde yerde yatıyordum  . Uyku çok ağır basmıştı çünkü bu günlük orda uyumaya karar verdin çünkü yatağıma gitmeye üşendim.

Sabah olduğunda odadaki çığlıklarla uyanmamak elde değildi. Karşımızda Gül ve yanındaki çömezleri görünce gülmemek elde değildi hepsinin saçları karışmış ve en önemlisi derilerine yapışmış ultra yapışkan bantlar ve ıpıslak bir pijama . Gülmemi engellemek için yanımda duran bardaktan bir yudum su aldım ağzıma ama karşımdaki manzara o kadar çok komikti ki ağzımdaki suyuda Gülün suratına püskürtüverdim . Gül ellerini sıkarken odadaki herkes bizi izleyip bıyık altından gizlice gülüyorlardı. Birde odadan çıkarlarken dün Lalenin suratına attığım suyun bardağına takıldı birinin ayağı ve gülün üstüne düştü . Gül yerdeyken sude "Gül hayata karşı biraz gül" diye şaka yapınca herkesin bakışı sudeye dönmüştü.  Sude buna aldırmayarak gülmeye devam ettim . Sudeye  sendeki beyin kuşta olsa geri geri uçar bakışı atarak yerden kalkıp ıslak pijamaları ve karışık saçlarıyla kapıya giden gül ve yanındakilere baktım arkalarından dil çıkartıp kapıdan çıkmalarını bekledim.

  Hazırlanıp kahvaltıya indik kahvaltı edip dersliklere dağıldık Gül le bir kaç kere göz göze gelsekte ben pis pis sırıtmıştım o ise gözlerini kaçırmıştı benden. Ders Tarih dersiydi öğretmen tahtaya bir soru yazarak 15 dakika süre verdi . Herkes soruyla ilgilenirken yanımdaki Laleye bakarak sorunun cevabını almaya çalıştım . Ama o sadece kağıda sarel yazıp kırmızı kalemle üstünü çiziyordu. "Bu gün gelicekler mi ??" Diye sordum laleye hayır anlamında kafasını salladı. Bu gün rahattık anlaşılan . Biraz daha kağıtla bakıştıktan sonra anladım ki süre dolmuştu. Ama ben hiç bir şey yapamamıştım orası ayrı bir mesele . Öğretmen yanımıza yaklaşıp "Bir ders boyunca konuştunuz bakalım sorunun cevabı doğrumu "diyerek kağıtlarımızı elline aldı. Lalenin kağıdındaki sarel yazılarını ve benim kağıdımdaki çöp adamları görünce gözleri kızgınlıkla parladı. "Siz ikiniz bu gün cezalısınız cezanızı müdürün odasında konuşacağız tenfüste benle gelin" dedi ve kağıtları masaya fırlattı. "Manyak karı " diyerek dil çıkardım arkasından .

  Tenefüste Laleyle ikimiz hocanın arkasından giderken lalenin beddua yöntemi çok hosüma gitmişti . "Banyo yaparken götu soğuk fayansa değesice " deyince hoca duymasın diye ağzımı kapatarak gülmeye çalıştım ama boğuk çıkan sesim yine onun arkasına dönmesine sebep olmuştu bakışlarımı yere indirirken müdürün kapısının önündeydik.

  Odaya girince koltukta oturan bir adet yağız ve bir adet bora vardı ve bizim müdürün yanında oturan onların müdürü. Laleye hani bu gün gelmiceklerdi bakışı atarken lale sadece "bilmiyorum" dedi. Müdür hepimizi teker teker inceledi. "Ceza aldınız" dedi ve tek kaşını kaldırarak devam etti. "Beraber okulumuzun dev spor salonunu temizleyebilirsiniz diye düşünüyorum" gözlerim pörtlemişti çünkü orası gerçekten çok büyük bir yerdi  kim bilir kac saat sürecekti ve onlarla . Çaresizce kabul ettik ve spor salonunun yolunu tuttuk. Biz laleyle yerleri silerken yağız ve bora oturuyordu . Buna sinir olup yanlarına gittim.  "Biz burda hizmetçimiyiz kalkın yardım edin ya " güldüler usulca "yoksa naparsın"  dedi. Yağız yarım ağız gülüşüyle . Yerdeki kirli vilada suyunu alıp yağızın başından aşğı döktüm . Al bakalım bunu yaparım diyerek piç smile yaptım. Yağız ayağa kalkınca yumruklarını sıktığını farkettim ve gerçekten kolumun yerinde olmasından mutlu olduğumu anladım. Boranın arkasına geçip . "İmdattttt" diye bağırınca bora hiç bir şey yapmadan sadece olanları izlemeye başladı. Yağız beni kolumdan tutup diğer vilada kovasının yanına götürdü ve vilada kovasını üstüme boşalttı ağzıma kaçan detarjanlı su miğdemin bulanmasına ve öksürmeme neden oldu . Öksürmekten suratımın kıpkırmızı olduğuna emindim . Lale sırtıma vurup beni dizginlemeye çalışırken Yağız uzaktan izliyordu gülerek . Lale "Yağız seni gebertirim gel yardım et lan şu kıza Bora sende " bir koluma biri bir koluma biri girip ayağa kaldırdılar beni öğürmekten içim dışıma çıkmıştı artık . Revire geldiğimizde hemşire sordu  " Ne oldu ?" Yağız gülerek " Deterjan suyu içti piskopat "deyince Laleden yumruk yediğini duyunca ićim bir rahatladı . " hastaneye git mideni yıkasınlar" dedi.

  Müdürden izin alıp hastaneye gittik Lalede ceza olarak hastaneye kadar beni yağıza taşıttırmıştı. Hastaneye geldiğimizde yağız beni sedyeye bırakıp. "Banada iki tane omurga ektirelim kırıldı kırıldı " diye yakınırken oh olsun sana diye bakış atıp sinsice güldüm. Midem temizlendiğinde okula gidip temizliğe devam edecektik ki müdür bana izin verip temizliği izlememe izin verdi .

    Oturup cennet mahallesindeki pembenin yaptığı gibi yağızın temizlediği yerlere bir şeyler döküp onu sinir ediyordum . En son  üzerime atlayacakken Bora sağ olsun onu tuttu benim oturduğum yerleri o devraldı. Bu sefer yağıza seslenip onu sinir etmeye çalıştım . " yağızzz şurası temizlenmemiş yağız" dudaklarindan küfür ettiği bariz belli oluyordu ama aldırmadan devam ettim. "Yağızz" diye bağırınca bu sefer yanıma gelip eliyle ağzımı kapattı. " söyle lanet insan ne istiyon söyle " tek kaşımı kaldırarak "burdan sıkıldım bei şuraya götür "  dedim . "Lan senin ayağın yokmu bende bir insanım" onu sinir etmek için uğraştım da uğraştım. "Orangutanlar insan soyundan değil" deyince kafamdan aşağı bu sefer sadece su yemiştim .  Su yedikten bir saat boyunca konuşunca artık Bora dayanamamış ve beni spor salonundan dışarı atıp kapıyı üstüme kapatmıştı.

M.i.