ice prince - lyvia texting

~0.9~

İyi okumalar :3

Lyon: Dediğim gibi taktım.

Lyon: Bir dakika...

Her şeyi yeni idrak ediyordum.

Lyon: Sende mi geleceksin!?

Yağmur Kadın: Bilmem?

Lyon: Soyunduğumu izliyorsun değil mi?..

Yağmur Kadın: Yağmur Kadın, giyinirken oyalanmanıza bayılıyor.

Yağmur Kadın: Oooo

Yağmur Kadın: Mavi, su damlalı boxer demek, ha? Bu bana özel mi? Alınmalıyım mıyım üstüme?

Bu kız ne ara bu kadar değişmişti? Telefonumu giyeceğim ceketin cebine koyup, kol düğmelerini taktım. Aynaya bakmadan saçımı jölelerken apaçi tarzı olmamasını dilemiş, iyi bir iş yaptığımı umuyordum.

Buz mavisi takım elbisemin ayrıntıları lacivert, giydiğim gömlek ise beyazdı. Her şey Yağmur Kadın'ın istediği gibi olmuştu. Bunu neden yapıyordum ki?..

"Lan kıç kafalı! İnsene aşağı, dondum burada ben be!" Anırmanın kimden geldiği açıça belliydi. "Hadi!"

"Geliyorum Gajeel!" Aynaya geçtim son dakika. "Lanet olsun çok yakışıklıyım."

"Çarpılacaksın."

"AY KESİN SESİNİZİ!" Komşu teyze araya girince bağırışmalarımız bitmiş, giydiğim lacivert ayakkabılarımla hızla aşağı inmiştim.

Gajeel'ın dışında Meredy'i görmeyi beklemiyordum tabii...

"Oi, Lyon! Bu muhteşemliği neye borçluyuz?" Erkek taklidi yapan Meredy göz kırptı. Elini uzatıp, tutmamı bekledi.

Telefonuma mesaj geldiği için elimi uzatmadan geri çekmiş, mesajlara girmitşim.

Yağmur Kadın: Harikasın Prensim,

Yağmur Kadın: Aynı hayallerimdeki gibi. Gerçi her zaman böyle harikaydın...

Lyon: Kes şunu.

Lyon: Egomu kaldırıyorsun.

"Lyon, o kim?" Sırtıma Meredy atlamış, kısa ve siyah elbisesine önem vermeden telefonumu almaya çalışıyordu. Uzanamayacağı bir yükselikte kolumu kaldırırken inmiş, adımlarını adımlarıma uydurmuştu.

"Flörtleşmeyi kesinde içeri girelim artık." Gajeel huzursuzca söylendi.

"Ah, merhaba! Geldiğinize gerçekten çok sevindim." Lucy heyecanla içeriye alıyordu bizi. "Hepiniz muhteşem olmuşsunuz."

Gerçekten prenses elbisesi diyebileceğim bir elbise giymişti. Pembe, kabarık elbisesi ve sarı, topuz saçlarıyla aşırı güzel olmuştu.

Acaba yağmur kadın... Nasıldı ki? Benim gibi giyinmiş miydi? Gözlerimle sembolü aramaya çalıştım ama bırakın aramayı, hareket edecek yer yoktu.

Yağmur Kadın: Beni mi arıyorsun, buz prensim?

Bu hep dediği gibi beni mi izliyordu? Elimi kalbimin üstüne koyup adımlarımı hızlandırdım. Nereye gidiyordum ki? Kalbimin beni götürdüğü yere, Yağmur Kadının... Yanına mı?