"Neden ikide bir telefonuna bakıp duruyorsun?" dedi Meredy, yatağımın kenarına oturup elini yeni serdiğim battaniyenin üzerinde gezdirirken. Yüzüne yerleştirdiği sevecen gülümseme kaybolmuştu, bunu rahatlıkla görebiliyordum -biraz da onu yakından tanımamın etkisi vardı bunda- "Ne o, yine mi birileri girdi hayatına? Bu seferki kaç günlük olacak? Dur tahmin edeyim, üç? Kim o?"
Hiçbir zaman sorgulanmayı sevmezdim ve biri beni sorularıyla sıkıştırmaya çalışıyorsa bu kim olursa olsun sinirlenirdim. Kötü özelliklerim vardı işte. Özgürlükçü ruhum fazla meraklı Meredy'nin sorularından hoşlanmamıştı. "Hiç. Sıkıldım sadece."
"Hafta sonu olmasına rağmen arkadaşlarımla gezmek ve alışveriş yapmak yerine dün okula gelmedin diye seni kontrol etmeye geliyorum ve sen sıkılıyor musun?" diyerek her kelimesinin üstüne basa basa cevap verdi ve onaylamaz bir şekilde başını hafifçe iki yana salladı. Muzip bir şekilde sırıtıyordu ama gülüşünün altında yatan kıskançlığı sezebiliyordum. Meredy benim en yakınım olmasa da çevremdeki sık konuştuğum arkadaşlarımdan biriydi, nedensizce birileriyle konuşuyor oluşum onu hep sinirlendirirdi. "Çok ayıp, Lyon. Çok. Halbuki fazlaca fedakarlık yapmıştım buraya gelmek için."
"Peki, peki üzgünüm." dedim konuyu kısa kesmek için. Üstüme gidilen konuşmaları sevmezdim ve o da bunu çok iyi biliyordu, konuyu tekrar açmaması uğruna ben de şakacı bir tavırla Meredy'nin omzuna vurdum ve abartılı bir şekilde konuştum. "Ne istiyorsun benden küçük şeytan? Abin burada olduğunu biliyor mu?"
Hareketlerime karşılık sol dudağı hafifçe yukarıya doğru kıvrıldı. Gülümsemesinin yanında Jellal konusundan bahsetmeyerek işaret parmağını bir öğretmen gibi sallamaya başlamıştı. Neredeyse kendinden büyük olan siyah sırt çantasını kucakladı. İçini karıştırıp bir düzine kağıdı elime tutuşturdu. "Ders notlarını getirdim sana. Matematik dersini kaçırmışsındır diye çok üzgünsündür sen şimdi. Üzülme ama, Meredy imdadına yetişti! Matematik sınavın varmış birkaç güne, bilmiyorsan da artık biliyorsun."
Sıkıntılı bir şekilde elimdeki arkası önü dolu olan on iki adet kağıda baktım. Yalnızca bir gün okula gitmemiştim ve o derste de resmen tüm yarıyılı işlemiştik, eminim okula gitseydim yalnızca deftere bir cümle yazar ve sınavda her şeyden sorumlusunuz diyerek dersi bitirirlerdi. Kahretsin, bu kadar şanssız biri olduğuma inanmak gerçekten de çok güç.
"Teşekkürler Meredy," diye mırıldandığımda aklımın köşesine düşen soru işaretini de dile getirmekten çekinmedim. "Bunları kimden aldın peki? Aramızda sınıf farkı var ve girip benim yerime not alacağını sanmıyorum. Abin de benden üst sınıfta olduğuna göre?.."
Sorduğum soruya karşılık düşünceli bir şekilde örgü ceketinin ipleriyle oynamaya başladı. Sanki konuşmadan önce kelimelerini en iyi şekilde seçmeye çalışıyor gibiydi. "Beden dersinden sonra sınıfa döndüğümde sıranın üstüne bırakılan bu kağıtları ve küçük notu gördüm. Arkadaşlarından birisi olduğunu yazmış ve sınav için notları sana vermemi istemiş."
Duyduklarım karşısında şaşkınlığım iki hatta üç katına çıkmıştı. Meredy çevresi geniş olan biriydi, kendi arkadaşlarımdan alıp getirdim dese çok daha mantıklı olurdu çünkü sınıfım her şeyi kendine saklayan hırslı ders manyaklarıyla dolu olduğundan kimse bilgilerini paylaşmak istemezdi. Kimdi bu? Sheery olabilir miydi? Belki yazan Lucy'di. Hayır, Natsu daha mantıklı olurdu ama olmazdı da çünkü Natsu zaten hiçbir derste kalem dahi kıpırtdatmazdı. Gajeel? Saçmalık. Levy? O küçük kız zaten sınıf birinciliğine oynarken ekmeğime yağ sürmezdi herhalde. Laxus zaten okulun sahibinin oğlu olduğundan derslere girmiyordu. Flare? Yuko? Onlar kimdi acaba? Gray miydi bu? Daha neler! O daha kendi derslerine bakamıyorken bir de bana yararı dokunacak bir şey yapsa eminim 60 yıl kölesi olmamı da isterdi karşılığında ki hala eve geri dönmüş değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ice prince - lyvia texting
FanfictionLyon x Juvia textingi, düz yazı da içerir. Bilinmeyen Numara: Lyon, bu deli aşıktan gerçekten de korkuyor musun sen yoksa? Bilinmeyen Numara: Seni korkutan şey ben miyim yoksa gecelik ilişkileri bırakıp o ani tek kişiye bağlanma arzusunun korkusu mu...