"Hayır!" Tanıdık bir ses kulaklarımı doldurmuştu. "MEREDY BUNU JUVİA'YA NASIL YAPARSIN!?"Aklımda bir sürü parça belirmişti. Meredy yağmuru sevmezdi, sarhoşken aynı anda mesaj atması imkansızdı, Aşk rakibi kusuyor diye de mesaj atmıştı.
Bunların hepsi... Meredy'nin kandırmasından ibaretti sadece. Ellerimi ince belinden çekip, omzuna yerleştirdim. Hayatımın kararı ile oynaması... Bunu ona ödetecektim. Onu öpeceğim sanmış olacak ki parmak uçlarına çıkmış, yüzüme yaklaşmıştı.
"Doğru karar vereceğini biliyordum, Lyon."
"Öyle mi?" Onu kendimden uzaklaştırdığımda duraksamıştı. Sendelemiş, şok içinde bana bakıyordu. "Birinin hayalleriyle oynayacak kadar alçaldın mı sen? İki kişinin aşkını neden bozuyorsun? Üstüne üstlük... Sen yağmuru sevmezsin ki Meredy!? Kulak tırmalayan sesin onun huzur verici sesine benzemiyor, yazın onunkinden farklı. Mesajlaşma şeklin, kendini anlatma şeklini saymıyorum bile."
"L-Lyon!"
Yanımıza yaklaşan bir silüet belirmişti. Kalbimin atışları hızlanıyor, nefesim kesiliyordu. Emindim, gelecek kişi... Yağmur Kadın'dı.
"Sen..." Büyüleyici mavi saçları oldukça tanıdıktı. Saçlarındaki dalgalar beni hayallere götürüyordu. Bu çarptığım kızdı! Perçemleri yüzünü kapatmış, korkunç bir hava vermişti. Mavi, sade ama uçları kabarık elbisesi beni benden alıyordu. "Juvia'nın Buz Prensi'ne mi yavşıyorsun, pardon? Anlayamadım? Tekrar etsene?"
"Juvia!" Meredy geri geri giderken gözleri dolmuştu. Adının Juvia olduğunu öğrendiğim kız elimi tutmuş, yanımda belirmişti.
"Kes sesini, Meredy. Yaptığın tek şey adlarımızı söyleyip kekelemek. Gerçekler zoruna gidiyor değil mi? Juvia, yani Gerçek Yağmur Kadın, tam burada."
"Ya-Yağmur Kadın... Sen!" Nefesimi tuttum. Zamanı değildi.
"Özür dilerim." Dedi anında. Pembe saçlarındaki toka kopmuş, yüzünü örtünce dışarı çıkmıştı.
"Prensim... Böyle bir karşılama hayal etmemiştim. Juvia özür diliyor. Tim planları bozuldu...." Daha demin Meredy ile olduğum pozisyona gelmişti.
Titriyordum, cidden titriyordum. Sesi telefondakinden daha harikaydı. Görünüşü tahmin ettiğimden daha güzel, korkutucu tarafı ayrı bir çekiciydi.
Dudaklarımız birleştiğinde etraftan alkış sesleri yükseliyordu. Onun gözleri kapalı, ama benim gözlerim açıktı. Gray eliyle beğenme işaret yapmış, Mirajane zıplayıp Laxus'u rahatsız ediyor, Gajeel Levy'nin üstüne çıkıyor, Erza Jellal'i sarsıyor ve Natsu Lucy'i havaya kaldırıp döndürerek seviniyordu. Herkes bir çift gibiydi, değil mi?
Dudaklarımdaki sıcaklık bittiğinde bir nefes bıraktım. Deli gibi titreyen elimi sırtına yerleştirmiş, aramızdaki santimleri azaltmıştım.
"Juvia Lockser," dedi gözlerimin içine bakarak. "Juvia'yı altı yıl önce bu binanın çatısından intihar ederken durdurmuştun. O günden beri... Juvia seni seviyor, sana aşık. Seve seve senin için ölür, çünkü hayatı sana ait."
"Lyon Vastia," onu taklit etmiştim. "Bir kaç hafta önce attığın mesajla hayata yeniden tutunan, her şeyini düzelttiğin, yeniden can verdiğin çocuk. Tam o günden beri sana aşık ve seni seviyor. Kim olursan ol, seni sevmeye devam edecek. Ve onun... Prensesi olur musun?"
"SEN İSTE YETER!"
"Seni seviyorum, Yağmur Kadın."
"Seni seviyorum, Buz prensi."
Böyle olacağı belli miydi hayatımda? Bu yolu ben seçmiştim değil mi? Yapabilecekken, her şeye en baştan başlamak için atmıştık adımımızı. Onu engellemek yerine korkmuştum. Engellediğimde bile bana ulaşan bu kız... Artık Prensesimdi, öyle mi? Prensi için ölebilecek birisi... Herkese bir Juvia lazımdı.
Evet, çok ani ve beklentilerinizi karşılamayan bir final oldu. Biliyorum, biliyorum öyle bende farkındayım. 25000 kelimelik, hem textingli bir final yazmıştım aslında. Ama onu silip, kaydedilmediğini farkedince delirmiş, hatta intihar etmek istemiştim. Şuan kötü, rezalet bir finalle karşı karşıya bıraktım sizi. Özür dilerim.
Onun dışında... Bir Lyvia texting daha yazacağım, ilk beş bölümü hazır. Bunu yayınladıktan sonra onu da yayınlamayı düşünüyorum. Adı Love Game olacak.
Finalden dolayı gerçekten özür dilerim. Bu benim yaptığım 3. Final sanırım, ha?
Ama onun dışında, teşekkür etmem gereken bazı kişiler var. Tabletten yazdığım için yazım hatalarım var, özür dilerim.
NyanPandaChu : Okuduğunu gördüğümde o kadar sevinmiştim ki! Evde çığlık attım diyebilirim. Verdiğin oylar, yaptığın yorumlar beni çok mutlu etti. Senpai olarak gördüğüm birinin bu texting|hikayeyi okuması... Çok teşekkürler.
_thewda- : Sana çok ayrı teşekkürlerimi gönderiyorum! Hikayeyi yayımladığımdan beri hepsini okudun, konu bulmak için dakikalarımız bitti! Taslaktan hikayemi okuyup beğenmen ve yorum yapman... Beni çok mutlu etmişti. Verdiğin fikirlere ve harcadığın dakikalara teşekkür ederim.
Natsumi-samaa : Gruvia sevdiğin halde hikayemi okuduğun için teşekkürler kocacığım! Sana o kadar minntarım ki! Çok teşekkürler, yaptığın yorumlar beni çok mutlu etmişti. Seni çok seviyorum >~<
_tenshi- : Hanae chan... Ne diyeceğimi bilemedim gerçekten. Gruvia ve Lyredy sevmene rağmen hikayemi okudun, yorum yaptın. Çok mutlu olmuştum! Çok teşekkür ederim...
Bussybusyy : Sana da çok teşekkür ederim! Yaptığın yorumlar beni çok sevindirmişti...
The_Water_Wowan : Sana da özel teşekkürlerimi sunuyorum.
Ve yazamadığım diğer kişiler, hepinize çok teşekkürler!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ice prince - lyvia texting
FanfictionLyon x Juvia textingi, düz yazı da içerir. Bilinmeyen Numara: Lyon, bu deli aşıktan gerçekten de korkuyor musun sen yoksa? Bilinmeyen Numara: Seni korkutan şey ben miyim yoksa gecelik ilişkileri bırakıp o ani tek kişiye bağlanma arzusunun korkusu mu...