ÇOCUKÇA ŞEYLER
Olanlara hala inanamıyordum. Ben günlerce adama yalvarayım, kapısında yatayım ama beni umursamasın. Beyza 5 dakikasını bile almadan ikna etmişti ama etmesi de gerekiyordu. Bu doktor ile babasının arkadaş olması kesinlikle mucizeydi.
Hastalığını bana söylediği ilk gece inanmak istemedim. Şaka yapıyor sandım. Gerçek olma ihtimali kafayı yememe sebep olabilirdi.
Onu gördüğüm ilk gün geldi bir an aklıma.
Asi duruşunun altındaki ürkekliği ile etrafına bakınırken buluşmuştu gözlerimiz.
'Allah sahibine bağışlasın.' diye geçirmiştim içimden. O kişinin benim olmam için bol dua ederek tabi.Her ne kadar kabullenmek isremesem de beğenmiştim bu kızı. Otelde gördüğüm günün ardından adamlarıma emir vererek araştırmalarını istememiştim fakat hiçbir bilgiye ulaşamamıştım.
Daha sonra aşiret toplantısına dalmıştı bir anda. Sonucu her ne olursa olsun, onunla evlenecektim. Kafaya koymuştum.İstediğim gibi de olmuştu. Berdel gerçekleşmişti fakat hatun sandığımdan da bela çıkmıştı.
Evden kaçmalar, dik sözler, sert bakışlar...
Aynı zamanda masumluğu, ürkekliği...
Öylesine kendine çekiyordu ki beni..
Engel olamamıştım kendime.Evet şimdi burdayız!
Neredeyse 1.5 yıldır evliyiz ve mutluyuz, çocukluyuz.
Şu an 2 çocuğa bakıyorum. Biri Aden, biri Beyza.İçinde inatla büyümesine izin vermediği bir çocuk var ve ben o çocukla seviyorum Beyza'yı.
Bulunduğu ortama, etrafındakilere aldırış etmeden hareketlerini özgürce yaşamasını seviyorum.
Aklından geçenleri bir anda diline vurmasını ve hemen ardından pişman olup mahçup bir tavırla özür dilemesini seviyorum. Bir suç işlediğinde özür dilerken dudaklarını çocuk gibi büzmesini seviyorum.
Yastık savaşlarımızı seviyorum.
Sürekli aynada kendini inceleyip, onu beğenip beğenmediğimi düşünmesini seviyorum.
Ona iltifat ettiğim zamanlardaki utangaç tavrını seviyorum.
Beyza'yı ve Beyza'dan olanı seviyorum...Arabayı eve doğru sürerken gözüm, başını cama yaslamış düşünceli karıma takılmıştı.
Zamanında fark edememiştim ondaki değişikliği..
Şimdi ise daha net görünüyordu her şey.
Vücudu öyle çökmüştü ki..
Fazlaca kilo vermişti bir anda. Göz altları da çukurlaşmıştı. Ayakta durmaya hali olmuyordu bazı zamanlarda. Çok çabuk yoruluyordu. Neşesi de eskisi gibi değildi. Çok düşünür olmuştu bu günlerde ama hepsi geçecekti. Bunların üstesinden birlikte gelecektik. Onunla yaşamaya başladığım bu hayatta, onsuzluğu tatmaya hiç niyetim yoktu."Beyza! Geldik güzelim."
Yorgun gözlerini yüzüme sabitlemişti.
"Sence Levent amca beni yaşatabilecek mi?"
"Bu düşünce nereden çıktı şimdi?"
"Kızı da aynı hastalıktan ölmüş baksana. Ya bende ölü-"
"Sus!"
Sesim bir anda fazla sert çıkmıştı ama bu şeyin düşüncesi bile nefesimin kesilmesine sebep oluyordu.
Benden bu davranışı beklemediği belliydi. Korkuyla dolmuş gözleriyle bana bakıyordu.
Arabadan inerek onun kapısının yanına gidip açmıştım. Ellerimle yüzünü sarmıştım."Özür dilerim güzelim. Bağırmak istemedim ama sana söyledim kaç kez. Lütfen ölümün adını alma ağzına. Senin ağzına yakışmıyor o kelime."
Onaylar şekilde yorgunca sallamıştı kafasını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin Masalı (TAMAMLANDI)
Ficción GeneralMezuniyet ile birlikte yeni bir hayata atılmayı beklerken, eline geçen o mektupla tepetaklak olmuştu Beyza. Öğrendikleri, yüzüne bir tokat misali çarparken 23 yıllık hayatının koca bir yalan üzerine kurulu olduğunu öğrenmişti. Tam 23 sene önce evla...