YÜZLEŞME
Sabah erkenden uyandım. Dün gece olanların bir rüya olmasını öyle çok istedim ki...
Kafamı çevirip masamdaki zarfı görünce hayal dünyamdan ayrılmaya karar verdim ve yataktan ayaklarımı sarkıtarak bir süre boş gözlerle odaya bakındım.Az sonra Mert gelecekti hazırlanmam gerekiyordu.
Dolabımın önüne geçip giyeceklerimi seçmeye başladım. Hiç keyfim yoktu bu yüzden giydiklerime de özen göstermedim. Kot pantolon üzerine kırmızı kareli oduncu gömleği giyerek kollarımı dirseğe kadar kıvırdım ve spor ayakkabılarımı giyerek odadan çıktım.Annem kahvaltı hazırlıyordu. Göz altları şişmişti. Anlaşılan dün gece tek uyuyamayan ben değildim. Onlarla şimdi yüzleşmeyecektim. Önce Mert ile konuşacaktım. Hiçbir şeyi bozuntuya vermeden annemin yanağına bir öpücük bırakarak gülümsedim.
"Günaydın kızım. Hayırdır nereye böyle?"
"Mert gelecek birazdan. Kahvaltıya gideceğiz."
"Anladım canım. Size iyi eğlenceler o zaman."
Yüzündeki tebessümü sabit tutmaya çalışıyordu fakat becerememişti. Bir şeyler bildiğimin farkındaydı ve oldukça tedirgindi.
Evden çıkıp kapıda bekleyen Mert'in aracına bindiğimde yol boyunca sessiz kalmıştık. Deniz kenarında bir yerde kahvaltımızı yaparken tüm olanları anlatmıştım ona. Gözlerim onu bulduğunda
düşünceli bir şekilde denizi izliyordu. Oda en az benim kadar şaşkındı."Bir şey söylemeyecek misin?"
Bana döndü ellerimi avuçlarında hapsetti.
"Aklım almıyor Beyza. Yani bu nasıl olabilir? Bir baba evladından nasıl vazgeçer? Hadi onu da geçtim annen ve baban bu güne kadar hiç mi vicdan azabı çekmediler?
Geride bıraktıkları acılı bir anne var. Bu gerçeğin elbet birgün gün yüzüne çıkacağını düşünemediler mi? Bunları öğrendiğinde onlara vereceğin tepkiden korkmadılar mı? Ailen ölür kimsen kalmaz, bu şekilde seni alırlar anlarım ama o gaddar babaya uyup seni annenden ayırmak ne demek?
Şaşkınım.Şimdi ne yapmayı düşünüyorsun, bir şey belirledin mi hiç kafanda?"
"Akşama ikisiyle de yüzleşmek istiyorum. Olanları birde onların ağzından dinlemem lazım. Evet çok kızgınım, kırgınım da aynı zamanda. Bu yüzden dün yüzleşmek istemedim. Sonuçta bu güne kadar büyüttüler beni. Hiçbir zaman üzmediler. O sinirle konuşup kalplerini kırmak istemedim. Gerçi akşam sinirlerimi ne kadar dizginleyebilirim bilmiyorum ama haklı açıklamaları olduğuna inanmak istiyorum."
"Sonra ne olacak peki? Gerçek ailenin peşine düşecek misin?"
Mert'in sorusu ile işin bu kısmını hiç düşünmediğimi fark etmiştim. Her ne kadar gerçek aile sıfatını o aile karşılıyor olsa da bana yabancı kişilerdi onlar.
"Bilmiyorum Mert. Bunu sonra düşünmek istiyorum."
"Beyza, üzülmeni istemiyorum. Eğer istersen birkaç günlüğüne uzaklaştırayım seni buradan."
"Sağol Mert. İyiki varsın iyiki hayatımdasın. Ama babamın buna izin vereceğini sanmıyorum." demiştim gülümsemeye çalışarak.
"Dediğim gibi sonrayı düşünemiyorum şu an. İlk önce yüzleşmem gereken iki insan var."Daha fazla konuşmadık. El ele sahilde yürümeye devam ettik. Ne zaman canım bir şeye sıkılsa buraya gelirdik ve burada konuştuğumuz her sorun mutlaka bir çözüme ulaştırdı.
İyi ya da kötü...
Akşama kadar sıkıntılı bir şekilde geçen zaman, nihayet son bulmuştu.
Yemeğimizi yemiştik, annemin masayı toplamasına yardım ediyordum. Bulaşıkları da makineye dizdikten sonra salona geçmiştik. Artık konuya girmem gerekiyordu. Derin bir nefes alıp aileme döndüğümde babamın haberlere baktığını, annemin ise meyve soyduğunu görmüştüm. Hafifçe öksürerek dikkati kendime çektikten sonra ciddileşmiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/78139702-288-k731349.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin Masalı (TAMAMLANDI)
Ficción GeneralMezuniyet ile birlikte yeni bir hayata atılmayı beklerken, eline geçen o mektupla tepetaklak olmuştu Beyza. Öğrendikleri, yüzüne bir tokat misali çarparken 23 yıllık hayatının koca bir yalan üzerine kurulu olduğunu öğrenmişti. Tam 23 sene önce evla...