KORKU
Evet artık evliydik ama evli olmam ne bu töreye boyun eğdiğimin ne de bundan sonra uslu duracağımın işaretiydi. Her şey asıl şimdi başlıyordu.
Törelere uyan herkesin burnundan getirecektim. Gerekirse canımı ortaya koyacaktım ama burayı adam etmeden ölmeyecektim.Düğün bitmiş, tüm konuklar gitmişti. Bizde odalarımıza çekilmiştik. Emirhan resmen beni görmezden gelerek soyunmaya başlamıştı.
"Ay yavaş ol istersen. Burada benim yanımda giyinmeyeceksin umarım!"
"Yoo, tam da burada giyineceğim. Rahatsız olduysan arkanı dön."
Öküz!
Ciddi söylüyorum tam bir öküz kocaya sahibim şu saatten itibaren!
Sinirlerimi kontrol altında tutmaya çalışarak geceliğimi aldım ve banyoya girdim. İyi bir duş almam gerekiyordu. Yoksa bu yorgunlukla kesinlikle uyuyamazdım.Yalnız tek bir sorun vardı. Gelinliğimin fermuarını açamıyordum. Emirhan Beyimize söylesem işi kesinlikle cıvıklığa vururdu. Bu işi kendim halledecektim. Gerekirse gelinliği keserek çıkaracaktım.
Neredeyse yarım saat uğraştım fakat bir sonuç alamadım. Büyük bir yenilgiyle tekrar odaya döndüm. Aslında amacım makas alıp kesmekti ama kıyamamıştım bu güzel gelinliği kesmeye.Emirhan çoktan yataktaki yerini almış, telefonuyla uğraşıyordu. Hafifçe öksürerek dikkati kendime çektiğimde bakışları bana dönmüştü.
"Sen hala gelinlikle mi duruyorsun?"
"Çıkaramıyorum!" dedim somurtarak.
"Haa, yardım istiyorsun sen."
Bozguna uğramanın verdiği simirle şu an tenimin kırmızı renk olduğuna dair kesinlikle iddiaya girebilirim.
"Seve seve." Ve yine o pis sırıtış.
Of ya, dakika 1 yenilgi 1.
Emirhan yavaşça fermuarımı açarken bakışlarımı odada gezdiriyordum.
Bilerek mi yapıyordu bilmiyorum ama nefesini tam ensemde hissediyordum şu an. Hareketleri de oldukça yavaştı.
Bu anın daha farklı olması gerekmez miydi? Şimdi burada, bu işlemi sevdiğim adam da yapıyor olabilirdi."Fermuarı açalı yarım saat olacak. Daha bekleyecek misin? Benden beklediğin başka şeyler varsa açıkça söyleyebilirsin."
Kaşlarımı çatarak yüzüne baktıktan sonra
"Terbiyesiz!" diyerek banyoya koştum ve kendimi duşa attım. Bunun intikamını alacaktım elbet ondan.Odaya geldiğimde hala telefonla oynuyordu.
"Yataktan kalkarsan eğer uyumak istiyorum."
Telefonu baş ucuna koyarak alayla bana dönmüştü.
"Pardon? Üzgünüm ama burası benim yatağım. İstiyorsan diğer yarısını paylaşabilirim seninle. Yok istemem diyorsan ille de bak koltuk var orada. Şu dolapların birinde de battaniye, pike falan vardır mutlaka."
Benim de adım Beyza ise bu geceyi burnundan getirecektim onun!
Yatağın diğer tarafına uzandım ve iyi geceler dileyerek uyku numarası yapmaya başladım. O da bir süreden sonra telefonuyla uğraşmayı bırakarak yattı. Uyuduğundan emin olduktan sonra ona döndüm ve var gücümle itekleyerek yataktan attım.Hızla yere düşmenin acısıyla inlerken söylenmeye başlamıştı.
"Ahh! Manyak mısın kızım? Ne yapıyorsun ya!"
Bir yandan belini tutuyor bir yandan bana kükrüyordu.
Yeni uyanıyormuş gibi davrandım."Ayy noldu ya! Ne bağırıyorsun kulağımın dibinde? Aaa sen neden yerdesin ki?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mardin Masalı (TAMAMLANDI)
Genel KurguMezuniyet ile birlikte yeni bir hayata atılmayı beklerken, eline geçen o mektupla tepetaklak olmuştu Beyza. Öğrendikleri, yüzüne bir tokat misali çarparken 23 yıllık hayatının koca bir yalan üzerine kurulu olduğunu öğrenmişti. Tam 23 sene önce evla...