~
"Ne kadar zaman geçerse geçsin, seni kırmızı elbisenle süzülerek bana doğru ilerlediğin ilk andan beri biliyordum ki, elime kalemi her aldığımda,
yazdığım her bir satırda
seni yazacak,
insanların dinleyeceği bütün şarkılarda
seni söyleyecektim
A...
"Kesinlikle çok iyi görünüyorsun." diyerek baştan aşağı beni süzdü Lola. Aynadan kendimi inceledim, kalın askıları olan vücudumu dizimin üstüne kadar saran kırmızı bir elbisenin içinde güzel görünüyordum.
(Fotoğraftaki kız Army değildir.)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başımla onay verip kutunun içinde duran ten rengi bilekten bağlamalı tutukluları giydim ve ayakkabının takımı olan küçük çantanın içine telefonumu ve parlatıcımı koyup Lola'ya döndüm. Gergindim. Çok fazla hemde. "Evet şimdi bana biraz bilgi vermeye ne dersin?" Lola kaşlarını alayla kaldırarak bana baktığında gözlerimi devirdim. Bunu çok sık yapıyordum, "Bu çekilişi nerden kazandın, nasıl olduğunu söyleyecek misin? Yoksa buluşma noktasında çok kıymetli Zayn Malik'e mi sormalıyım?" dediğimde iç çekerek yatağa gelişigüzel yayıldı, "Vogue dergisinin İngiltere'de yaşayan hayranlara özel bir çekiliş, Instagram hesabından paylaştıkları Zayn'in fotoğrafını retweet ve beğenenler arasında yaptıkları bir çekiliş." dediğinde dudaklarımı büzdüm, "Peki kazandığını nasıl öğrendin?" "Derginin hesabı bana DM atıp iletişim bilgilerimi istedi, birkaç saat sonra aradılar ve yaşadığım şehri, ikametgah bilgilerimi verdim. İşte bu kadar." dedikten sonra kısa bir an gözlerinde ki küçük hüznü gördüm. "Bu gece onunla yemek yemesi gereken kişi sendin.." diye mırıldandığımda sadece başını salladı. "Kadere inanıyorum Army, bu gece o masada olmayı yürekten isterken ve bu kadar yaklaşmışken bunun önüne kıçı kırık dandik işimin geçmesi bir işaret olmalı. Belki de böyle olması en doğrusu." dedi ve iç çekti. Elimdeki çantayı komodinin üzerine bırakıp yanına oturdum ve kolunu sıvazladım, "Bir de benim ihtiyar Harold ile konuşmamı ister misin, eğer ona bunun önemini anlatır-" "Ah hayır Army, buna gerek yok bu işe ihtiyacım var biliyorsun.. O huysuzun ne yapacağı belli olmaz, ısrar etmek istemiyorum ve eğer işimden olursam okulla beraber yeniden part iş bulmam zor olur." dediğinde onu onayladım. Haklıydı, annesine daha fazla yük olmamak için okul gereçlerini bu işten hallediyordu. "Neredeyse gelmek üzeredirler hadi kalk." diyerek doğruldu, bende ayaklandım. "Saçlarını toplamadığımız iyi oldu, birkaç küçük dalga ile çok daha iyi görünüyorsun." Elimle saçlarımı düzeltim. "Benim gitmem gerekiyor, seni almalarını beklemek isterdim ama vardiyaya gecikemem." direk çantasını omzuna aldı, "Sorun değil, bununla baş edebilirim." diye mırıldandım. "Tekrar teşekkür ederim Army, bu yaptığın benim için çok değerli.. Lütfen bana ondan bir parça yada ona ait bir şey getir." dediğinde gülümsedim. "Onu bir çuvala koyup buraya getireceğim." dediğimde ikimizde güldük. "İyi ki varsın." "Sende iyi ki varsın." Sıkıca sarıldık birbirimize. Daha sonra Lola merdivenlerden gürültülü bir şekilde indi, kapı sesini duyunca gittiğini bilerek bende çantamı alıp aşağı indim ve arabanın gelip beni almasını bekledim. Gerginliğimin geçmesi için Marry teyzeyi aramak istedim ama saate bakınca şuan kasayı kapatmakla meşgul olduğunu tahmin ederek bunu yapmaktan vazgeçtim. Salonun içinde bir ileri bir geri giderken kapının çalmasıyla sıçradım. Çantamı da alıp tereddütle kapıyı açtım. "Merhaba, Lola Mendler?" dedi kalıplı smokinli siyahi adam. Başımla onaylandığımda verandada bir adım geri çekildi ve eliyle siyah ultra lüks arabayı gösterdi, "Lütfen buyrun." dediğinde kapıyı kapatıp arabaya doğru ilerlemeye başladım. İşte başlıyordu, kalp atışlarımın hızlanması heyecanım yüzünden miydi? Sakin ol Army. Sakin. Şoför olduğunu anladığım smokinli adam adımlarını hızlandırıp önüme geçti ve kapıyı açtı, "Buyrun efendim." "Teşekkür ederim." direk koltuğa yerleştim. Kapımı kapatıp sürücü koltuğuna yerleşti ve arabayı loş ışıklı sokaklar arasından caddeye doğru sürmeye başladı. Titrek bir nefes verdim.
