Geçen 23 dakika tam bir kaostu.
Tanrım aptalın tekiyim, hala ne yapıyordum burada?
Gitmem gerekiyor, hala kalıyor olmam normal değil.. Bu doğru değil.Yine saçma yerden başladım değil mi?
Aslında çok bir şey olmadı, Gigi salonda bizi gördü yani yan yana otururken. Bir şey yapmamıştık. Henüz.
Sahi, Gigi gelmeseydi bir şey olacak mıydı?
Ne saçmalıyorum ben?!
Konumuza dönecek olursak Zayn gayet rahat bir şekilde "Hoşgeldin." dedi, Gigi ise şaşkın ve biraz da öfkeli bir şekilde gözlerini bana dikmişti, Zayn ayağı kalktı yanına gitti ve elinden tutup onu içeriye, sanırım odaya götürdü.
Gittiklerinden bu yana 23 dakika geçti ve en ufak ses, bağırış, gürültü yoktu.
Sıkıntıyla nefes verdim ve buna daha fazla devam edemeyeceğimi düşünerek çantamı alarak ayağı kalktım.
Başından buraya gelmem çok yanlıştı.
İçten içe bastırmaya çalıştığım bir öfke vardı Gigi geldiğinden beri, sanki buna hakkım varmış gibi.
Aksine onun bağırıp çağırması gerekirdi, belli ki birlikte yaşıyorlardı ve eve gelince birlikte olduğu adamla hiç tanımadığı kızın dip dibe gözleri kapalı öylece birbirlerine karşı durduklarını gördü.
Bana ne oluyorsa!
Tam kapıya hareket edecektim ki kapının kapanma sesiyle olduğum yerde kaldım, birkaç saniye sonra Gigi kusursuz inci dişlerini sergileyerek alışkını olduğu catwalk yürüyüşüyle bana geldi ve ben daha ne olduğunu anlamadan bana sıkıca sarıldı,"Ah, sana hoşgeldin diyemedim. Bunun için üzgünüm tatlım." dedi ve geri çekilip bana baktığında şaşkınlığımı gizleyemeyerek öylece ona baktım.
Gigi'nin ardında kapıya yaslanan silüete bakışlarım kaydı, kollarını göğsünde birleştirdi ve film seyreder gibi bize doğru bakmaya başladı,"Ben-"
"Senin kim olduğunu biliyorum, sen şu şanslı küçük çılgın hayransın." dedi ve yine yersiz abartı gülüşünü sergilediğinde Zayn'e kaçamak bir bakış attım,
"Demek en sevdiğin model ve idol benim ha, vay canına biraz heyecanlı hissediyorum." dediğinde gözlerim yuvalarından fırlayacaktı,
"B-ben-"
Ah yine sözümü kesti, üzüm üzüme baka baka kararır sözünü birebir yaşıyorum!
"Fazla ısrarcı biri olarak Zayn'e benimle tanışmak için yalvardığını öğrendim." dedi ve dönüp gülümseyerek Zayn'e baktı.
Başımdan aşağı kaynar sular döküldü, gerçekten mi Zayn Malik?
Yine mi?
Derin bir nefes aldım,
"Evet, öyle oldu." dedim ve dik dik ona baktım. Gigi tekrar bana döndü,
"Tamam, yani normalde hayranı geçtim arkadaş olmadığımız bir ünlünün bile evimize girmesi pek alışık olduğumuz bir durum değil."
Evimiz demek.. Haklıydım.
"Yani çoğu meslektaşım bile henüz buraya adım atmamışken buraya gelmen büyük şans senin için, peki ne istiyorsun? Fotoğraf yada imza?" dedi güleç bir şekilde.
Tüm bu zorlama samimiyeti midemi bulandırıyordu, üstelik o domuz ağzını bile açmadı şimdiye kadar,
"Hayır bunlara gerek yok teşekkür ederim." diye mırıldandım, Gigi kaşlarını kaldırıp bana baktı,
"Nasıl yani, ne istiyorsun?" dediğinde Gigi'ye onun gibi zorlama gülümseme verdim,
"Tek isteğim seninle tanışmaktı, gerçekten başka bir şey istemiyorum."
Evet hayatımda ki tek eksik olan şey seninle tanışmaktı! Mükemmel!
"Daha fazla rahatsız etmeyeyim, gitsem iyi olacak."
"Gerçekten garip bi hayransın, Zayn'in ödülünü eminim bu tuhaflığınla kazanmışsındır." dediğinde tamamen içsel bir şekilde güldüm,
"Evet." dedim, bana yeniden sarıldığında ona bakmadım.
Ona bakmayacaktım. Kararlıydım.
"Tanıştığıma gerçekten çok memnun oldum." dediğimde gülümsedi, geri çekilip dış kkapıya ona doğru yürüdüm, ona bakmadım,
"Çok teşekkür ederim Zayn, ikinci hayalimi gerçekleştirdiğin için." dedim ve ona oldukça mesafeli bir şekilde hızlıca sarılıp geri çekildim.
Al sana hayran.
"Rica ederim, araba kapının önünde evinin adresini şoföre söyle, seni bıraksın." dedi ilgileniyormuş gibi.
Rol yapma artık.
Sadece başımı salladım ve arkama bile bakmadan hızla evden çıktım.
Midem bulanıyordu, kusmak istiyordum.~
Montumla yatağımda öylece uzandığımdan beri geçen saatler gece yarısını gösteriyordu, boş boş tavanı seyrediyordum.
İtiraf etmem gerekirse geldiğimden, hatta Gigi'yi gördüğümden beri konduramadığım hissi düşünüyordum.
Hayal kırıklığı gibi, evet hayal kırıklığına uğramış gibi hissediyordum. Bunun nedenini sormak istemiyordum kendime. Ama kalbim kırılmıştı.
Beni hayran olarak tanıtmıştı, sanki saklamaya çalışır gibiydi, neden doğruyu söyleyemedi..
Yalancının tekiydi.
Beraber olduğu kıza bile yalan söylüyordu, madem benimle ondan bile gizli görüşecekti, neden onunla yaşadığı eve getirdi beni?
Titreyen telefonumu elime aldım, ondandı,"Bu akşam için özür dilerim." Z.
Ah gerçekten mi? Sağol ya, bir mesaj daha geldi,
"Bu akşamı telafi edeceğim." Z.
Hala mı?
"Sarhoş musun?" diye yazdım.
Normal olduğunu kesinlikle düşünmüyordum.
Telefonum titredi,"Hayır. Neden?" Z.
Gözlerimi devirdim ve hızla cevap verdim,
"Mantıklı cümleler yazmıyorsun."
Cevabı gecikmedi,
"Senden özür dilemem mi mantıksız?" Z.
"Bu akşam yanlıştı." diye yazdım.
"?" Z.
Aptal mısın?
"Evinize gelmem, beni oraya götürmen yanlıştı, beni ona hayran diye tanıtman yanlıştı, ona yalan söylemen yanlıştı. Merak ediyorum, ona neden yalan söyledin?"
Saniyesinde cevap veren Malik sessizliğe gömülmüştü.
Elbette cevap vermeyecekti.
Telefonu yatağa bırakıp kendimi duşa attım.
Rahatlamam gerekiyordu.~
Kapının hunharca çalan kapısıyla sabahlığımın kuşağını bile doğru dürüst bağlayamadan hızla aşağı indim ve kapıya koştum
Eminim saat gece 3 bile olmamıştı, bu saatte kim-"Zayn?!"
Nefes alamadığımı hissettim.
Bu saatte, kapımın önünde izmaritini ayağında ezen Zayn Malik vardı."Şu aptal şaşkın ifadeni bırakıp beni içeri almaya odaklanır mısın? Bir yerlerden her an flash patlayabilir ve eminim bu kılıkta kameralara yakalanmak istemezsin." dediğinde kaşlarımı çattım ve kollarımı göğsümde birleştirdim,
"Saat gecenin bir yarısı, evime gelen sensin, yakalanmaktan korkan sensin. Nasıl oluyorda ben görüntülenmekten endişe duyacak mışım?" dedim huysuzca.
Alayla sırıttı, bir adım geri çekildi, çekilirken kuşağımı çekti ve beni süzdü,
"Yani şarap rengi saten geceliği ben giymiyorum.." dedi ve dudaklarını diliyle ıslattığında jeton düştü ve hızla elinden tutup içeri çekiştirdim, gülüyordu.
Kapıyı kapattım, beceriksizce sabahlığımın önünü kapatıp hızla salondaki perdeleri kapatıp ışıkları açtım,"Alay etmen bittiyse neden geldiğini sorabilir miyim?" dediğimde sonunda gözlerini vücudumdan çekip gözlerime odaklandı,
"Yada sen işine gelmeyen soruları es geçtiğin gibi bunada mı yanıt vermeyeceksin?" dedim alayla kaşlarımı kaldırarak.
Yutkundu, sadece küçük bir an onu süzmek istedim.
Siyah dar kotu, beyaz baskılı atleti ve siyah deri ceketi, ceketine uyumlu deri botları ve bir de sırt çantası.
Saçları her zamanki gibi iyi görünüyordu, sakalları iyice uzamıştı.
Sahi onun evindeyken neden fark etmemiştim?
Tekrar yüzüne odaklandığımda sırtını portmantoya yaslamış aralık dudaklarıyla bana bakıyordu.
Yine midemde ki karıncalanma hissi,"Sana bu geceyi telafi edeceğimi söylemiştim." diye mırıldandı.
O hızlı ritmik sesler kalbimden mi geliyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safe And Sound | ZM
Fanfiction~ "Ne kadar zaman geçerse geçsin, seni kırmızı elbisenle süzülerek bana doğru ilerlediğin ilk andan beri biliyordum ki, elime kalemi her aldığımda, yazdığım her bir satırda seni yazacak, insanların dinleyeceği bütün şarkılarda seni söyleyecektim A...