Bana doğru bir attığında geri gidemeden öylece ona baktım.
Bana birkaç adım daha attı ve dibimde durdu. Yandığımı hissediyordum,
"Kafama takılan bir şey oldu.. Merak ettiğim..." mırıldanarak eli yüzümü gölgeleyen saç tutamını geriye attı,
"Saatlerdir bunu düşünüyorum..." dedi ağır ağır.
"N-ne?" dedim kurumuş boğazıma rağmen zorlukla.
Nefes alamıyordum, bakışlarım çenesindeydi, ah Tanrım çok yakındık!
"Eğer bölünmeseydik, benim evimde, benim koltuğumda ne yaşayacağımızı.."
Çok kısa bir anda dudaklarını saçlarımda hissettim.
Gerçekten ne olurdu?
Ne olmamalıydı!
Hızla geri çekilip tüm o akımı yok ettim,
"Sen gerçekten sarhoşsun, kahve?" dedim ve arkamı dönüp mutfağa bir adım atmışken eli bileğimi kavrayarak beni kendine çevirdi,
"Sarhoş değilim." dedi sert bir tonda.
Bileğimi elinden kurtardım,
"Yinede kahve içebiliriz? Yada başka bir şey?" diyerek tekrar mutfağa gittim.
Emimim içten içe bana sövüyordur.
Kahve makinasına su ekledim iki tane fincan çıkarıp makineye yerleştirdim, elim kahve kutusuna uzandığında titriyordu, sertçe kutuyu tezgaha koyup gözlerimi kapatıp düşündüm.
Sahiden ne yapıyordum ben? Tüm bu olanlar neydi?
Evimde meşhur Zayn Malik vardı, onunla gerçek üstü bir durum içindeydim, yani şaka gibi bir şeydi.
O Sam değildi, yada bir başkası..
O kesinlikle sıradan bir insan değildi ve tüm bu olanlar-
"Çok fazla düşünüyorsun.." dudaklarını sol kulağımda hissettim, elleri belimi kavradı ve karnımın üstünde birleşti.
Hep böyle olmak zorunda mıydı? Soluğumun kesilmesi?
"Sakinleş.. Sana yardım edeceğim." diye fısıldadı, gözlerimi açtım, elleri tezgaha koyduğum kahve kutusunu açtı makinenin kahve kısmına boşalttı.
Pişirme tuşuna bastı.
"Ben anlamıyorum." dedim. Çok gergindim.
"Ben anlıyorum." dedi ve elleriyle kollarımı okşadı,
"Titriyorsun, üşüdün mü?" diye sordu. Sesi o kadar nazikti ki, dokunuşları tüy gibi yumuşaktı..
Omuzlarımı tutarak beni kendine çekti, sırtım göğsüne yaşlandığında başım istemsizce boynunun o güzel kıvrımlı boşluğuna yerleşti, kolları bu kez korur gibi sıkıca vücuduma dolandı.
Burnunu saçlarıma gördüğünde sadece bir anlığına düşünmemeye karar verdim ve gözlerimi kapatarak onu hissettim.
Çok güzel kokuyordu, kesinlikle çok güzeldi.
Erkeksi, nane, sigara ama losyonunun o odunsu kokusu gerçekten baş döndürüyordu.
Derin bir nefes aldığını hissettim,
"Bunu neden yapıyorsun?" diye fısıldadım.
Sözcükler istemsizce çıkmıştı.
Kolları biraz daha sıktı bedenimi,
"Çünkü bunu yaşamak istiyorum." dedi.
Birbirimize yapışmış gibiydik, mesafe açmak için ellerim, belimi saran kollarını tuttu,
"Daha fazla beklemek istemedim."
Ağzım açık kalmıştı,
"Ne?" diyerek ona doğru hızlı bir dönüş yaptığımda ellerini üzerimden cekmedi,
"Seni yeteri kadar bekledim." diye fısıldadığında gözlerim kocaman olmuştu.
Mutfak kapısında ki hareketlilik dikkatimi dağıtarak kapıya bakmamı sağladı,
"Lola?"
Kahretsin, bu da neydi böyle?
Lola kırılmış bakışlarıyla öylece duruyordu ve biraz da şaşkındı. Zayn'i geriye doğru iterek Lola'ya adım attım,
"Lola ben-"
"Sakın." dedi ve eliyle dur işareti yaptı.
Gözleri dolmuştu,
"Sakın adım atma!" diye bağırdı.
"Lola, yanlış anlıyorsun." dedim, sanki farklı düşünmesi mümkünmüş gibi,
"Cidden mi Army? Daha fazla devam edecek misin yalan söylemeye? Şu haline bak!" dedi sinirle.
Elbette gecelikli halim ve kim bilir ne zamandır o kapıda dikildiğini hesaba katarsak açıklamamı destekleyen hiçbir şey yoktu elimde,
"Lütfen anlatmama izin verir misin?" dedim yalvarırcasına.
Acılı bir gülüş attı ve ayak ucunda duran çantasını eğilip aldı,
"Sen, sen bir pisliksin!"
"Lola bekle!" peşinden ilerlememe rağmen koşarak evden çıkmıştı.
Gitmişti..
Evin bahçe kapısına kadar koşmama rağmen durmamıştı.
Bu nasıl böyle olmuştu?
Gördüğü şey elbette onu incitti ve haklıydı..
Omzumda hissettiğim el ile sıçradım,
"İçeri gir, hava soğuk." dediğinde komut alan köpekler gibi dediğini yaparak içeri girdim.
Ardımdan kapıyı kapattı, birlikte kanepeye oturduk,
"Bu olmamalıydı." dedim ve gözlerimde tuttuğum yaşların akmasına izin verdim, hızla yanıma yaklaşıp bana sarıldığında başımı göğsüne yasladım,
"Bu senin suçun değildi." diye fısıldadı ve saçlarımı okşadı.
"O, o sana aşıktı." dedim hıçkırıklarımın arasında. Elleri saçlarımı düzeltti ve çenemi tutup ona bakmamı sağladı,
"Bu doğru değil." dedi.
Başımı olumsuzca sallayıp geri çekildim,
"Hayır bilmiyorsun, o, o-"
"Lütfen, daha fazla ağlamanı istemiyorum. O iyi olacaktır, ve siz konuşacaksınız ama şimdi değil tamam mı?" dedi güven veren sesiyle.
"İyi olacak." dedi yeniden.
Başımı salladım, beni yeniden kendine çekti ve ona sıkıca sarılıp gözlerimi kapattım.
Birkaç dakika sonra kanepenin köşesinde ki battaniyeyi üzerimize örttü ve tüm düşüncelerden sıyrılıp huzurlu bir uykuya bıraktım kendimi..~
Sabah gözlerimi açtığımda o yoktu..
Başım kanepedeki yastıktaydı. Gözlerimi iyice açmaya çalışarak doğruldum ve etrafıma bakındım.
Yoktu..
Odada çalmakta olan telefonumu duyarak sarsak hareketlerle odama gittim,
Marry teyze arıyordu,"Efendim?" dedim, komodinde ki dijital saat 9'u gösteriyordu.
"Tüm bunlarda ne demek oluyor Army?" dedi sert bir şekilde.
"Neyden bahsediyorsun?" dedim,
"Bana numara yapmayı bırak, fakat tüm bu okuduklarım çok çirkin şeylerdi Army. Bir an evvel bunun hakkında bir açıklama bekliyorum."
"Marry teyze gerçekten hiçbir şey anlamadım." dediğimde alayla güldü,
"Git ve gazetelere bak." dedi ve kapattı.
Tanrı aşkına ne oluyordu?
Dış kapıya koşarak posta kutumda ki gazeteleri aldım ve eve girdim.
4 gazeteden herhangi birini beceriksiz ellerimle açmaya çalıştığımda olduğum yere çöktüm."Zayn Malik'in Yasak Aşkı Roman Tadında!"
"Bir süredir takip ettiğimiz ve an be an görüntülediğimiz skandal ilişki hakkında kafa karıştıran gerçekler.
İhanet, Aşk, Drama!
Ünlü yıldız kendine 'Pillowtalk' için birini bulmuş ne dersiniz?
İşte size bomba skandalın tüm detayları arka sayfada."Tüm sayfa bizim habersiz fotoğraflarımızla kaplıydı.
İlk restoran gecesinde yerde otururken, stüdyoda kahve içerken, editörün üstüne yürürken, restoran önünde tartışırken, beni cafeden alırken, evime bırakırken, gecelikle elinden tutarken, onun evine girerken..
Gözlerim kararıyordu, nefes alamadığımı hissettim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Safe And Sound | ZM
أدب الهواة~ "Ne kadar zaman geçerse geçsin, seni kırmızı elbisenle süzülerek bana doğru ilerlediğin ilk andan beri biliyordum ki, elime kalemi her aldığımda, yazdığım her bir satırda seni yazacak, insanların dinleyeceği bütün şarkılarda seni söyleyecektim A...