~
"Ne kadar zaman geçerse geçsin, seni kırmızı elbisenle süzülerek bana doğru ilerlediğin ilk andan beri biliyordum ki, elime kalemi her aldığımda,
yazdığım her bir satırda
seni yazacak,
insanların dinleyeceği bütün şarkılarda
seni söyleyecektim
A...
Sürücü kapısının kapanmasıyla başımı şoföre çevirdim, "Efendim nereye gitmek istiyorsunuz?" diye sorduğunda, ikimizde gülmemek için dudaklarımızı kapatmaya çalıştık ve aynı anda,
"Çorbacıya." dedik.
~
Küçük bir mekandı burası, biraz Gardenia'yı anımsatıyordu. İkimiz de tavuk suyu sipariş etmiştik, ona kısa bir bakış attığımda bitkin görünüyordu, eminim sabahtan beri akşam yemeği dışında başka şeylerle uğraşmıştı. Bakışlarım Zayn'in arkasında ki aynaya kaydığında kendimi gördüm. Saçlarımda ki dalgalar neredeyse düzleşmiş, uçlara inmişti, gözlerim içtiğimiz sayısız kadehin vermiş olduğu mayhoşlukla kan çanağına dönmüştü, dudağımda ki parlatıcı çoktan çıkmıştı, en kötüsü de gözlerim neredeyse kapanmak üzereydi, "Korkunç görünüyorum." dedim kendi kendime ve daha fazla kendime bakmaya tahammül edemedim, "Korkunç değil, dağılmış görünüyorsun." dedi gözlerini üstümde gezdirerek. "Dağılmış bir kadın, yorgun, bitkin, çok şey yaşamış gibi, çok fazla sevmiş gibi, her şeyden biraz tatmış gibi, tutkulu ve bir o kadarda derinine insen içinde kaybolacağın bir orman gibi." dediğinde gözlerimi, gözlerine kitlemekten başka bir şey yapamadım. Ağzımı birkaç kez konuşmak için aralamış fakat kuracağım hiçbir cümlenin, onun üzerimde bırakmış olduğu etkiyi ifade edecek kadar güçlü olmadığını fark ettiğim için sessizliğimi bozmamıştım.
Çorbalarımızı sükunet içinde bitirdikten sonra ikimizde dışarıyı seyredaldık. Elini ceketinin iç cebine sokup bir paket sigara çıkardı ve bana uzattı, kapağı açık paketten 1 dal kendime alıp dudaklarıma götürdüm, hızlı bir şekilde bana doğru uzandı ve elindeki çakmakla sigaramı yaktı, ardından kendine de bir sigara yakıp, tütünden derin bir nefes çekti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Ve ben gece boyunca sigara kokusundan rahatsız olursun diye 1 tane bile içmedim, hemde deli gibi sigara isterken." dediğinde güldüm, "Her zaman içmiyorum, tiryakisi değilim, benimki tamamen keyif." dediğimde şaşkın bir şekilde bana baktı, "En az benim kadar derin çekiyorsun, nasıl olurda bağımlısı olmazsın?" dedi. Cidden merak ettiği şey bu muydu? Omuz silktim ve sigaramdan derin bir nefes daha alıp ağır ağır üfledim, "Bazen 1 günde neredeyse 2 paket bitirdiğim oluyor, bazen birkaç hafta boyunca çantamda paketle geziyorum fakat 3, 5 ay içmediğimde oluyor. Bundan önceki sigaram 2 ay önceydi." dediğimde gülümsedi, "İraden sağlammış." dediğinde sokak lambasına baktım, "Hiçbir şeye bağlı olamadığımdandır." diyerek onu düzeltim. Buna cevap vermedi. Hatta sözümü bile kesmedi. Bakışlarım masanın üzerindeki çantama kaydığında evden çıktığımdan beri telefonumu bir kez olsun kontrol etmediğimi fark ederek hızla küçük çantamdan telefonumu çıkartıp kontrol ettim.
