Sevda kızın kolunu bırakıp elbise dolabına doğru yöneldi. Kız Sevda'nın yaptıklarını dikkatli bir şekilde izliyordu. Sevda dolabı açar açmaz içinde bir sürü taşlı ve pullu kıyafet dikkatini çekti. Ne kadar da çok vardı? Ardından elini kıyafetlerin üzerinde dolaştırıp içlerinden bir tanesini çıkartarak kızın üzerine tuttu. Kız fazlasıyla çelimsiz ve ufak duruyordu. Bu kıyafet ona biraz büyük gelebilirdi. Fakat daha uygun bir kıyafet bulamadığı için elbiseyi yatağa bırakarak dolabın kapağını kapattı. Ardından kıza dönüp konuşmaya başladı.
"Hadi kalk ve bir duş al. Daha sonra seni hazırlayalım."
Kız anlamayan ifadelerle Sevda'ya bakarken Sevda kızın bakışlarını görmezden gelmeye çalıştı. Çünkü kıza baktıkça kalbi geçmişin verdiği acıyla sızlamata başlıyordu. Ardından içindeki acıyı bastırıp gözlerinin dolmasına engelleyerek normal davranmaya çalıştı. Sevda elbiseyi eline alıp gözlerini kaçırarak kıza uzattı ve ardından kızın kolundan tutup odada bulunan ufak banyoya doğru sürükledi.
"Havlular kapının arkasındaki askıda duruyor. Yarım saatin var. Bu yüzden acele etmen gerek."
Kız yapacak bir şeyi olmadığını anladıktan sonra elindeki elbiseyle banyoya doğru ilerledi. Banyo fazla olmasa da ufak bir banyoydu. Mavi renklerin ağırlıklı olduğu banyonun sağında yine aynı renkte ufak bir duşluk vardı. Elindeki elbiseyi havluların bulunduğu askıya asıp üzerindeki kirli kıyafetleri çıkarmaya başladı. Ardından duşluğa doğru ilerleyip musluktan suyu açarak soğuk su damlalarının bedenini titretmesine izin verdi. Daha fazla dayanamayıp içinde tuttuğu göz yaşlarını serbest bıraktı. Hayat ona neden bu kadar kötü davranıyordu? Geçmiş diye bir şey onun için yoktu ve geleceği için çok korkuyordu.
Aklındaki düşünceler ağlamasını git gide şiddetlendiriyordu. Acılarını ve hıçkırıklarını kimse duyamıyordu. Soğuk suyun acılarını açığa çıkarmasına dayanamayıp musluğu ters yönde çevirerek kapattı. Duşluktan çıkıp kapıdaki askıda bulunan havluyu alarak cılız bedenine sardı.
Ardından odada yeni fark ettiği duvarda asılı olan küçük aynaya doğru ilerleyerek yüzünü incelemeye başladı. Yüzü ona o kadar yabancı geliyordu ki sanki kendini daha önce hiç görmemiş gibi. Gözlerini soluk teninden ayırıp iri mavi gözlerine dikti. Ağlamaktan fazlasıyla kızarmış ve şişmiş görünüyorlardı. Ve hiçbir şey yiyip içmediği için dudakları aşırı derecede çatlamış ve kuru duruyordu. Gözlerini aynadaki görüntüsünden kaçırıp askıdaki elbiseye dikti. Elbiseyi eline alarak incelemeye başladı. Elbise fazlasıyla kısa ve sırt dekoltesi olan pullu, siyah bir elbiseydi. İncelemeyi bırakıp ağır hareketlerle üzerindeki havluyu askıya astıktan sonra elbiseyi üzerine geçirdi. Elbise kalçalarını zar zor kapatacak bir boydaydı. Üzüntüsünde unutmuş açlığı birden belirince uzun süre birşey yemediği için hafiften başı dönmeye başladı. Ardından derin bir nefes alıp kendine geldikten sonra kapıyı ağır haraketlerle açarak banyodan çıktı.
Sevda aynanın önündeki küçük taburede oturmuş makyajını tazeliyordu. Kız gözlerini Sevda'dan ayırıp yatağın üzerinde bulunan yiyeceklere dikti. Sevda makyajını bitirip kızı süzdüğünde elbisenin ona göre olduğunu fark ederek buruk bir şekilde gülümsedi. Ardından konuşmaya başladı.
"Hadi birşeyler atıştır. Daha sonra saç ve makyajını yapalım. "
Kız aç olduğu için Sevda'nın söylediklerine tepki vermeden yatağın üzerinde bulunan yiyeceklere doğru ilerleyip yemeye başladı. Sevda aynadan kıza gizlice baktığında kızın ne kadar masum göründüğünü aklından geçirdi. Bir an önce işini bitirip Arat'ı bulmalıydı. Küçücük bir umutta olsa kıza acıyıp onu bırakabilirdi. Seva arkasına döndüğünde getirdiği yiyeceklerin çoktan bitmiş olduğunu fark etti. Ardından kıza buruk bir şekilde gülümseyip kızı yanına çağırdı ve kendi oturduğu küçük tabureden kalkarak kızın oturmasına izin verdi. Daha sonra kızın uzun, ıslak ve sarı saçlarını okşamaya başladı. Ardından masanın altında bulunan çekmeceyi açarak kurutma makinesini çıkarıp fişini yan tarafta bulunan prize taktı ve ağır hareketlerle kızın saçlsrında gezdirmeye başladı. Kurutma işi bittiğinde saçları oldukça düz ve parlak göründüğü için şekil vermekten vazgeçip masanın üzerinde bulunan makyaj malzemelerini eline alarak kızın masum yüzüne sürmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İŞARET DİLİNDE AŞK
ChickLitBu hikayede acı var, göz yaşı var, umutsuzluk var ve en önemlisi de aşk için yapılması gereken bir şey sonucunda yaşanan büyük bir pişmanlık var. #11