ACIYAN KANATLAR

567 176 4
                                    

Gelen kumral, uzun boylu genç bir adamdı. Lavinia'nın yüzü genç adamın söylediği şeyle utançtan dolayı kızarmıştı. Arat ise çatılan kaşları ve alnında sinirden beliren damarlarıyla gelen kişiye odaklanmıştı.

"Lan senin ne işin var burada?"

Kısa süren sessizliği bozan kişi Arat olmuştu. Çünkü sabah onunla konuşmasına rağmen neden geldiğini az da olsa merak ediyordu. Ama şu an ki siniri merakına göre daha ağır basıyordu.

"Ne var oğlum? Biz kanka değil miyiz? Uzun zaman oldu seni görmeyeli."

"Hadi lan oradan. Seninle yüzyüze konuşmamızın ardından 4 saat bile geçmedi. "

Lavinia kucağında Gölge'yle, Arat ve gelen genç adamın arasında geçen diyaloğu şaşkın gözlerle izlerken aynı zamanda gelen adamın kim olduğunu kestirmeye çalışıyordu.

"Ne! O kadar az mı oldu? Demek ki bana o 4 saat 4 ay gibi gelmiş kanka."

"Yılışma lan. Ne istiyorsun onu söyle. Ayrıca bana kanka deme demedim mi sana? O ne lan öyle mahalledeki apaçi denilen ergenler gibi."

"Birincisi ben bir şey istediğim için mi geliyorum? Ayıp ettin kanka. İkincisi yaptığın benzetmeler bir anda nasıl aklına geliyor çok merak ediyorum. Ve üçüncüsü evdeki gürültüden dolayı ev sahibi ayıptır söylemesi kıçıma tekneyi bastı. Bir kaç günlük burda kalsam olur mu?

"Sonunda karın ağrın belli oldu. Olmaz öyle şey. Yürü git lan ben buraya kafa dağıtmaya geldim."

Arat güzel başladığı gününün içine edildiğini geçirdi aklından. Bugününü Lavinia'yla geçirmeyi düşünüyorken şimdi tüm düşünceleri suya düşüp çamura bulanmıştı.

"Geldim derken? Geldik diyecektin herhalde."

Gözleriyle bir yeri işaret ettiğinde Arat'ın gözleride baktığı yere kaymıştı. Söylediği cümleyle Lavinia'yı ima ettiğini anlamıştı. Bir anda Lavinia'nın orada olduğunu unuttuğunu hatırladı. Ardından küçük bir açıklama yapmak için derin bir nefes aldı.

"Bu Enis. Sabah sen uyurken sana kıyafetleri getirmesini bu yılışıktan istemiştim."

Lavinia ürkek bakışlarını Enis'e gönderirken ara sıra gözlerini kaçırıp Gölge'ye bakıyordu.

"Selam Mi... Ah şey pardon. Adın neydi acaba?"

Enis herşeyi ağzından kaçıracağı sırada son anda Arat'ın sert ve soğuk bakışlarını fark edip olayı toparlamıştı.

"Enis kapat çeneni yoksa kapatmak için farklı yollara başvuracağım."

Enis'in gereksiz soruları Arat'ın sinirinin üzerine sinir eklemekten başka bir işe yaramıyordu.

"Ne var kanka ismini merak ettim sadece."

"İsmi Lavinia. Daha fazla soru sorma."

Enis yüzünde memnun olmuş sıcak bir gülümsemeyle konuşmaya başladı.

"Memnun oldum Lavinia. Ben de Enis. Bu sinir küpü kısaca tanıttı ama olsun."

Lavinia hafifçe başını sallayıp selam verdikten sonra Gözlerini kucağında huzursuzca kıpırdanan Gölge'ye çevirdi. Ardından yavaş hareketlerle Gölge'yi kucağından indirerek utançtan gizlemeye çalıştığı yüzünü yere eğdi. Gölge Lavinia'nın kestiremediği kadar kısa bir sürede Enis'in yanına giderek ayağının dibinde dolandıktan sonra durdu. Ardından beklenmedik bir şekilde bahçede Enis'in öfkeli sesi yankılandı.

İŞARET DİLİNDE AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin